"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Üzülme, Allah affedicidir

Yaşar Olğun
25 Kasım 2022, Cuma
Bir gün okula gitmek için hazırlanırken içime bir ürperdi geldi durup dururken. Neydi bu ürperti bilmiyorum ama çok kötü bir ruh hali vermişti bana.

Eşyalarımı topladım ve okula gitmek üzere arkadaşımla buluştuk. Arkadaşımla okula geldiğimizde ilk ders başlamıştı. İçimde bir haykırış olduğunu hissediyordum.

Bu haykırış bana maddi olarak bir zarar vermese de manevi olarak içimi yiyip bitiriyordu. Ben ders esnasında içimdeki haykırışın sebebini bulmaya çalışırken zilin çalmasıyla kendime geldim ve hemen elimi ve yüzümü yıkayıverdim.

Bu arada arkadaşım da fark etmişti bu dalgınlığımı. Ve yanıma gelip, “hayırdır kardeşim, bir şeylere canın mı sıkkın?” diye sordu. O an “sorun yok” dedim ama hiç de öyle değildi. Daha sonra zil çaldı. Saatler geçmişti artık ve öğle arası gelmişti.

Bir şeyler yemek için dışarı çıktık arkadaşımla. Bir lokantada yemek yerken kulağıma bir ses ilişiverdi,

Bu sesi hep duyuyordum ama ilk defa duyuyormuşum gibi hissettim. O ses ezan sesiydi. Bir anda iştahım kesildi ve yemek yemeyi bıraktım. Sonra bir ses daha işittim: Kalk ve namaza git!

Bu ses hiç tanıdık değildi. Etrafıma baktım, kimsecikler yoktu. O sese kulak verip namaza gitmeye karar verdim. Yemekten kalkıp camiye yöneldim. Yöneldiğim an sanki kimseyi görmüyor ve duymuyordum. Bir anda o ses bir daha duyuldu: “Dur!” dedi bana... “Olduğun yerde dur!” dedi. Durdum yerimde ve “Gümmm!” diye bir ses işittim. Ama aldırış etmedim. Camiye gitmeye devam etmeliydim. Arkama baktım ve bir karabalığın toplandığını gördüm.

Ama durmadım ve caminin avlusuna geldiğimde tekrardan bir huzursuzluk kapladı içimi.

Ve kendime “Abdest alırsan geçer” dedim. Abdesthaneye geçtim, abdest almaya başlayacak iken bir an durdurdum ve kendi kendime, “Eee, şimdi ne yapacaksın? Sen abdest almayı bilmiyorsun ki.” Dedim.

Sanki içimden geçenleri işitmiş gibi, yanıma genç bir ağabey oturdu ve abdest almaya başladı. Ben de ona bakıp abdest aldım. Sonra camiye gidip namaz kılacakken, “Sen namaz kılamasını da bilmezsin ki” dedim.

Gözlerim doldu ve oracıkta ağlamaya başladım. Sanki ağladıkça içimdeki o huzursuzluk gözlerimde bir yaş misali akıveriyordu. Ben bu haldeyken yanıma tekrardan abdest alırken yanıma gelen ağabey geldi ve bana “Ne için ağlıyorsun kardeşim?” dedi.

Ben de o ağabeye, “Ağabey, ben küçüklüğümden beri hiç namaz kılmadım, nasıl kılınacağını bilmiyorum” dedim. Oda başımı okşayıverip bana içeri gelmemi söyledi. Bana, “Ben şimdi ne yaparsam onları yap” dedi. Ben de uygulamaya geçtim.

Namaz bitti ve Allah’a dua etme vakti geldi. Ellerimi açtım ve dua etmeye basladım: “Allah’ım, ben senin aciz bir kulunum. Sen en merhamet edicisin. Günahlarımı affetmeni istiyorum. Biliyorum, şimdiye kadar seni aramamakla hata ettim ama görüyorsun, şu an karşında sana diz çökmüş bir şekilde senden af ve hidayet istiyorum. Sen dualarımı kabul et.” Deyip duamı bitirdim.

Tabi dua anında tekrardan dökülüyordu gözümdeki yaşlar. O ağabey yanıma gelip, “kardeşim sen kimsin? Bana kendinden bir bahset” dedi.

Ben ona kim olduğumu anlatırken içim huzur doluyordu sanki. Dertlerim birer birer deva bulmuştu. Her şey bitti ve ağabey beni alıp bir cenazenin başına götürdü. Ve bana sıra bende deyip kendini anlatmaya başladı, “Ben Musab” dedi.

“Bundan asırlar önce Müslüman olan Musab. Annesi ve ailesi tarafından Müslüman olduğu için zulüm gören Musab. Ben Uhud’da şehit olan Musab” dedi.

Şaşkınlık içinde kaldım. Bu Musab Bin Umeyr idi.

Ve dönüp, “Sen burada ne arıyorsun?” diye sordum.

“Senin için gönderildim” dedi ve cenazeyi göstererek, “Bu cenaze kimindir bilir misin kardeşim?” dedi. “Bu cenaze senindir.”

Ve oracıkta yere düşüp ağlamaya başladım. Demek ki bunun için bugün içimde bir ürperti vardı. “Ben şimdi nasıl Allah’tan beni affetmesini isteyeceğim” deyip ağlıyordum.

Musab Bin Umeyr elini bana uzatarak beni yerden kaldırdı ve son defa gözlerime bakıp, “Üzülme, Allah affedicidir. O seni affeder” dedi ve bir anda kan ter içinde odamda açtım gözlerimi.

Az önce ne yaşamıştım diye düşünüp durdum ve sabah ezanının okunduğunu duyup hemen namaz için kalkıp abdest alıp Allah’a yalvarmak istiyordum. Abdest alıp namazın başına geçtim ve tüm kalbimle namazımı kılarken secde anında son nefesimi “Allah!” diyerek verdim...

Okunma Sayısı: 1938
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Cenk Çalık

    26.11.2022 08:22:49

    Maşallah barekallah. En sevdiğim sahabelerin başında geliyor. Ne mutlu size ki buöyle bir sahabe rüyanıza teşrif etmiş. Binler tebrikler ve selamlar.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı