"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Öğretmen olmak

Yaşar Olğun
02 Aralık 2022, Cuma
Küçüklükten beri en büyük hayalim ilkokulu okuduğum okula öğretmen olarak gelmekti. Ve çalışıp çabalayıp üniversite imtihanlarını geçtim ve beklediğim o güne kavuştum. Artık eski okulumda öğretmendim.

Okulun ilk günü gelmişti. Güzel bir şekilde giyinip heyecanla okuluma gittim. Okulda zamanında benim de matematik dersime giren Ahmet Hoca’yı gördüm. Hemen yanına gidip iyi bir sarıldım hocama. Biz Ahmet Hocamla muhabbet ederken ilk zil çalıverdi ve ben okul koridoruna çıkıp sınıfa doğru yöneldim.

O arada anılar canlanıveriyordu zihnimde: Bu okula öğrenci olarak ilk geldiğimde annemin elini tutmuş, bu koridorda yürürken kendimi yere bırakıp ağlamaya başlamıştım. Annem kulağıma fısıldayarak, “Korkma, burası kötü bir yer değil” dedi. Sonra beni sınıfa götürdü.

Sonra anladım ki o benim okuldaki sınıf öğretmenim Mehmet Hocaymış. Ben bu düşüncelere dalmışken sınıfın kapısına gelmiştim çoktan. Kapıdan içeri girip beni karşılayan ilk öğrencilerimi gördüm. Biraz duygulandım ama hemen kendimi toparlıyıverdim. Öğrencilerle selamlaştıktan sonra onlarla tanışmaya başladım. Hepsi çok tatlı ve konuşkanlardı ama bir çocuk hariç. Bu çocuğun adı ise Cemal’di. Durmadan somurtuyor ve konuşmalarımızda kısa cevaplar veriyordu.

Okulumun ilk günü bu şekilde, öğrencilerle tanışmakla geçmişti. O günün akşamı evde düşüncelere dalmış bir vaziyette Cemal’i düşünüp duruyordum. Acaba Cemal’in sorunu neydi? Ve bir anı daha canlanmıştı zihnimde:

Okula başladığım ilk yıllarda derslerde öğrenim güçlüğü çekiyordum. Herkesin tek seferde anladığını ben bazen iki bazen ise üç seferde anlıyordum. Bunu Mehmet hocam da fark etmişti. Benim yanıma gelip sorunun ne olduğunu sordu.

Ben de önce çekinmeme rağmen en sonda herşeyi anlatıverdim hocama. O günden sonra benle daha fazla ilgilenmeye başlamıştı Mehmet Hoca. Ben bu düşüncelere girmişken bir anda kapı çaldı. Hemen kapıya koştum. Kapıyı çalan yeni ev sahibim Ahmet Beydi. Bana yemek getirmişti.

Hemen içeriye davet ettim ve sohbet etmeye başladık. Sohbet o kadar samimiydi ki saatlerin nasıl akıp geçtiğini anlayamamıştık. Daha sonra Ahmet Bey müsaade isteyerek evine gitti. Ben ise uyumaya gittim.

Ve artık okulun ikinci günüydü. Bu gün Cemalle konuşmakta kararlıydım. Etrafıma baktım ve Cemal’i gözüme kestirip yanına doğru yürüdüm. Yanında geldiğimde “Merhaba Cemal” dedim.

O da, “Merhaba hocam” diye cevap verdi. “Bugün nasılsın Cemal” dedim. “İyiyim hocam teşekkürler, siz nasılsınız?” dedi.

“Ben de iyiyim teşekkürler Cemal” deyip ona “Dün sınıfta biraz durgundun, hayırdır inşallah” diye sordum. O da bana daha anaokuluna giderken ağabeyini kaybettiğini söyledi ve ağlamaya başladı. Anladım ki Cemal ağabeyinin yasını hala kendi içinde yaşıyordu.

Cemale nasıl yardımcı olabilirim diye düşünmeye başladım. Ve kendi kendime “Mehmet Hocam burada olsaydı ne yapardı” diye sordum.

Sonra Cemal’e dönüp: “Cemal senin abin şu anda dünyadan daha iyi bir yerde, yani cennette ve bir gün ikiniz yine kavuşacaksınız” dedim.

Ve Cemal gülümsemeye başladı. Bir sonraki gün Cemal’in ailesi de Cemal’deki bu mutluluğu fark etmişlerdi ve bunun sebebini bana sormak için okula geldiler.

“Ben de zamanında benim başımdan geçen sorunları çözen Mehmet Hocamın tarifini uyguladım” dedim.

Ve küçük bir gülümsemeyle öğretmenliğin sadece para kazanmak için yapılan bir meslek olmadığını, gerektiğinde bir öğretmenin öğrencisine arkadaş, dost ve hatta bir ağabey olabileceğini söyledim. Ve öğretmenlik gibi kutsal bir mesleği yaptığım için çok mutlu oldum.

Okunma Sayısı: 1219
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • okur

    2.12.2022 12:48:18

    Kutsal mesleğinizde nice mahzun yüreğe tesirinizin devamı duası ile tebrikler öğretmenim.

  • Cenk Çalık

    2.12.2022 09:55:36

    Bu tarz da size çok yakışmış. Romanvari bir üslupla akıcı ve ibretli bir anekdot nazara verilmiş. Risale-i Nur'dan da alıntı yapılması çok hoş olmuş. Bir kez daha müşahede ediyoruz ki tüm dertlerimizin devası Risale-i Nur hakikatlerinde. Küçük bir çocuğun derdine merhem olduğu gibi en büyük fertlerin dahi meseleleri vuzuha kavuşturuyor. Bir nefeste okunan bu yazılarınız da devamını rica ediyoruz. Allah razı olsun. Baki selamlar...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı