Boşanmaların artması, tek ebeveynli aileler, cinsel hastalıklar, yükselen gayr-i meşrû çocuk sayısı, şiddet ve tacizin yayılması, genç nüfusun azalması gibi olayların faturası maddî manevî ağır bedellerle ödenince akla gelen çözüme yönelik her yöntem uygulanmaya çalışılıyor...

Bu ülkelerden biri de Macaristan. İstanbul Sözleşmesi’ni imzalamayan Macaristan’ın bütün gücüyle hemen her alanda ailenin fıtrî yapısını korumaya çalıştığını aldığı tedbirlerden anlamak mümkün.

AKLIN YOLU BİRDİR

Arşivimden derlediğimiz geçtiğimiz aylara ait haberler de bunun açık bir göstergesi:

* Macaristan Başbakanı Victor Orban ülke nüfusunun göçmenlerle değil ailenin genişlemesi ile artmasını istiyor. ‘’Bizim sayılara değil, Macar çocuklarına ihtiyacımız var. Avrupa toplumlarının tarihî bir kırılma noktasında olduğunu anlamalıyız’’ diyerek dört ya da daha fazla çocuklu annelere ömür boyu vergi muafiyeti getirdi. (www.tr.sputniknews.com)

* Macaristan’da üç çocuk için teşvik: 30 bin euro, ev ve araba yardımı, vergi muafiyeti... Para yardımı kredi olarak verilecek. Evli çiftlerin üç çocukları olursa vergiden muaf olacaklar. (www.euronews.com)

* 2019 Eurovizyon yarışmasından LGBT çevrelerle fazla içli dışlı olduğu için çekilen Macaristan ‘fazla eşcinsel’ bulduğu Eurovision’a katılmayacak!

Macaristan hakkında Eurovision’u fazla ‘eşcinsel’ bulduğu gerekçesiyle 2020’deki yarışmaya katılmayacağı iddiaları ortaya atılmıştı. Başbakan Viktor Orban hükümeti Macaristan’ın yarışmaya katılmayacağını duyururken, kararın sebebine dair açıklama yapmadı. (www.haberglobal.com.tr)

* Macaristan’da iktidardaki Muhafazakâr Macar Partisi 2019’da LGBT dostu ünlü bir içecek firmasının ürünlerini boykot etmeye çağırdı. (www.tr.sputniknews.com)

HÜLÂSA

* Mülteciler konusunda özellikle de Suriyeli olanlar için çok sert tedbirlere başvuran Macarları bu tavırlarından dolayı şiddetle kınasak da aileyi korumaya yönelik yaptıkları bilinçli çalışmalarını takdir etmemek mümkün değil....

Darısı ülkemizin başına mı desek?