"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Benim namazım nerede, şu hakikat-i namaz nerede?”

Abdil YILDIRIM
07 Eylül 2019, Cumartesi
Müthiş sorulara, müşfik cevaplar (6)

Şeytanın hilelerinin sonu gelmez, şeytanın namaz yoluna kurduğu tuzaklar bitmez, şeytanın lâfına lâf yetmez. Her zaman da soldan yaklaşmaz. Namazın önemini içine sindiren ve kıymetini tam takdir edenleri namazdan vazgeçirmek için bu defa da sağdan yaklaşır, suret-i haktan görünür, namazı çok yüce ve yüksek bir makamda takdim eder. İnsanın ise hatalı, kusurlu, günahlarla kirlenmiş olduğunu, bu hali ile günahkâr insanların namaza yaklaşmasının bile mümkün olmadığını telkin eder. İnsana daima günahlarını hatırlatarak, bu kadar günahlarla kirlenmiş vaziyette iken Cenâb-ı Hakk’ın huzuruna nasıl varacaksın” diye gözünü korkutup, namazdan uzak durmasını söyler. Zaten böyle bir bahane arayan tembel ruhlar ve sönük kalpler, bu bahaneye sarılır. Ara sıra kıldığı namazı da terk eder.

Halbuki, akıllı bir insanın yapması gereken en doğru hareket, şeytanın bu desisesine karşı, namazı terk etmek yerine, kendisine çeki düzen vererek, hatalarını giderip, daha esaslı bir şekilde namaza sarılmak olmalıdır. İçimize atılan tembellik tohumlarının neşv-ü nema bulması için uydurulan sözlerden birisi de, “yattı balık, yan gider” sözüdür. Yani insanların azmini söndürmek, ümidini kırmak ve yapmak istediği hayırlı işlerden vazgeçirmek için şeytanın kulaklara üflediği sözlerdir. 

Ama, Ahir Zaman Müceddidi’nin şeytanın bu vesvesesini de boşa çıkartacak cevabı hazırdır:

Sakın deme, “Benim namazım nerede, şu hakikat-i namaz nerede!” Zîrâ bir hurma çekirdeği, bir hurma ağacı gibi, kendi ağacını tavsif eder. Fark yalnız icmâl ve tafsil ile olduğu gibi, senin ve benim gibi bir âmînin -velev hissetmezse- namazı, büyük bir velînin namazı gibi, şu Nur’dan bir hissesi var, şu hakikatten bir sırrı vardır - velev şuurun taallûk etmezse. Fakat, derecâta göre inkişaf ve tenevvürü ayrı ayrıdır. Nasıl bir hurma çekirdeğinden tâ mükemmel bir hurma ağacına kadar ne kadar merâtib bulunur; öyle de, namazın derecâtında da, daha fazla merâtib bulunabilir. Fakat bütün o merâtibde, o hakikat-i nurâniyenin esâsı bulunur. (Sözler, 21. Söz)

İnsanın amellerini Cenab-ı Hak katında nasıl bir karşılık bulacağını bilemeyiz. Bazen küçük bir amel, büyük bir makam kazandırabilir. Yeter ki, ihlâs ve istikamet dairesinde hareket edelim. İman ve ihlâs dairesinde hareket edenin ümitsizliğe kapılıp, şevkini söndürmek, şeytanın haddine değildir.

Okunma Sayısı: 2464
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı