Bir mahkûm cezasını çekerken, bir çok şeyden mahrum kalmaktadır. Evvelâ hürriyetinden mahrum kalır. Ailesinden, memleketinden, sevdiklerinden mahrumdur. Dışarıdayken yapabildiği bir çok faaliyetten de uzaktadır. Hayatı, dört duvar arasında sıkışmış bir şekilde, cezasını çekmektedir. 

İnsanı bir çok şeyden mahrum eden mahkûmiyet, bir suçun karşılığında o kişiye verilen bir cezadır.  “Beşer şaşar”, hata yapar, suç işler, o suçunun cezasını da cezaevlerinde çeker. Gerçi her cezaevine düşeni suçlu kabul etmek de mümkün değil. Beşerin adalet terazisi her zaman doğru tartmıyor maalesef. Yıllarca hapis yattıktan sonra, suçlu olmadığı anlaşılan ve beraat eden mahkûmlara da rastlıyoruz. 

Her ne sebeple olursa olsun, cezaevine düşen bir insanın yardıma ihtiyacı vardır. “Nasıl olsa bunlar suçlu, ne halleri varsa görsünler, cezalarını çeksinler” demek, insanlıkla ve insafla bağdaşmaz. İnsanı suça sevk eden bir çok sebeplerin var olduğunu, suç işleyenlerin de yaptıklarından pişman olup, ıslâh olmak istediklerini unutmamak gerekir. Dışarıdakilerin yapması gereken, onların ıslâh olma isteklerine cevap vermek için gayret etmek, suç işlemek potansiyelinde olan gençlerin, suça bulaşmadan, önleyici tedbirlerle onları suç işlemekten kurtarmaktır. 

Cezaevlerinin gerçek bir ıslâhevi olması için, Yeni Asya Neşriyat, üzerine düşen vazifeyi yerine getiriyor. Yıllardır takvim, dergi, gazete ve Risale-i Nur Külliyatı ile, cezaevlerinin tam bir Medrese-i Yusufiye olması için gayret ediyor. Dört duvar arasında ışığa muhtaç olanların kalbinde ve ruhunda bir ümit ışığı yakıyor. 

Hürriyetinden mahrum olan insanlara, gerçek hürriyetin Allah’a kul olmaktan geçtiğini, günahlarından pişman olarak istiğfar edenlerin Cenab-ı Hakk’ın affına ve mağfiretine hak kazanacağını ders vererek, Medrese-i Yusufiye’den tam ıslâh olmuş olarak çıkmalarına yardımcı olmaktadır. 

Yeni Asya Neşriyat, cezaevlerinin tıka basa dolduğu son yıllarda mahkûmların manen olsun, biraz nefes almaları için gayretlerini arttırmış bulunuyor. “Cezaevlerine hediye kitap seti” kampanyasıyla, aynı zamanda bir sosyal sorumluluk projesini de uygulamaya sokarak daha çok mahkumun bu hizmetten istifade etmesine gayret ederiyor. Takdir edersiniz ki, yayınevinin kendi kıt kaynakları, bu ihtiyacı karşılamaya kâfi gelmiyor. Zira ihtiyaç çok fazla, imkânlar ise çok yetersiz. Onun için siz değerli okuyuculardan bu kampanyaya destek vermenizi, talep ediyoruz. Peygamber Efendimiz, (asm) “bir kişinin imanının kurtulmasına vesile olmak, sahralar dolusu kırmızı koyunları tasadduk etmekten daha hayırlıdır” buyuruyor. Sizlerin katkıları ile alınacak bir kitap, bir değil belki bir çok kişinin imanının kurtulmasına vesile olacaktır. 

Bu hayırlı kampanyaya katkılarınızı bekliyor, sizlerin yakacağı bir ışıkla, mahkûmlar karanlığa mahkûm olmasın diyoruz.