"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Atatürk Keçiören’de, Cumhur Altı(n)ok’la

Ahmet BATTAL
24 Mart 2024, Pazar
Başlıktaki garipliğin farkındayız. Zaten yazacaklarımız da gariplikler dizisi hakkında. Keçiören Belediyesi’nin galiba milattan önce 2003’te “Estergon Kalesi”nin yanına yapımına başladığı bir kule inşaatı vardı.

O zamanlar Keçiören’deki Subayevleri’nde bir dubleks dairede ikamet eden Erdoğan bu kulenin temelini başbakanlığının beşinci ayında Gülben Ergen’le birlikte atmıştı. Bir buçuk yılda bitecekti. 

Adı Cumhuriyet kulesi olacak olan bu yapı, rivayete göre, Çankaya’da yani “karşı tepede” konuşlanmış olan ve Özal’ın 1987’de temelini atıp 1989’da açtığı Atakule’nin ideolojik rakibi idi. 

Onun adı Ata… idi ve bunun adı Müs… olacaktı.  Yani elitlerin, solcuların, Kemalistlerin sahiplendiği “Atatürk’lü Çankaya’lı Ankara”nın karşısına konuşlanmıştı. 

Ve halkın, dindarların, Anadolu insanının sahipleneceği “Erdoğan’lı Keçiörenli Ankara”nın kulesi olarak tasarlanmıştı. 

Yani tren yolunun başkent ve taşra olarak ikiye böldüğü Ankara’ya ve oradan da Türkiye’ye; Ankara’nın kuzeyindeki taşradan, Ankara’nın güneyindeki başkentteki ruha rakip ve hatta o ruhu kovacak türden bir ruh üflenecekti. 

Bu konularda, biz de -o günlerde bu işin heyecanını duyan- başka birilerinin rivayetçisiyiz. 

Ama bu kule yarım kaldı. Ne yıkılabildi ve ne de yapılabildi. Ankara’nın binalarla dolan kısmının ortasında bir garip nesne olarak yıllarca kaldı. 

Projenin sahibi, Keçiören’de milattan önce 1994’te belediye başkanlığına başlamış sakallı Turgut Altınok idi. 

Kuleye mani olan da -rivayete göre- milattan önce ve sonra Ankara’da Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapmış olan “bıyıklı effffsane Melih Gökçek” idi. 

Sonra Ankara’da devir değişti. Matruş Mansur Yavaş Başkan oldu. Mânialar kalktı.

Bu arada ülkede iktidarlar da değişti. İktidara, liderinin adı aynı olan başka başka AK Partiler geldi gitti. 

Ve nihayet, Erdoğan’ın “bu benim son seçimim” dediği ama birilerinin “bu Türkiye’nin son seçimi olabilir!” dediği mahallî seçimler yaklaşınca o yarım kulede hareket de başladı. 

Sakalsız ve bıyıklı yeni Altınok bu kulenin 29 Ekim 2023’e yetişeceğini “müjdeledi”. Ama olmadı, olamadı.

Sonra seçimler iyice yaklaşıp da yarış kızışınca Ankaralı seçmene acilen verilecek bir “rey gazı”na ihtiyaç duyuldu. 

Kule, apar topar düzenlenen ama “hızlı ve riskli” diyenlerin gitmekten korktuğu bir törenle 18 Mart 2024’te açıldı. Hem de yine bir mühim ve tam törensel bir günde: Çanakkale Zaferi’nin yıldönümünde.

Öğrendik ki camdan kulenin zirvesine de “Selçuklu Yıldızı” denilen bir motif yerleştirilmiş. Tam törensel bir motif.

Gerçi kule açıldıktan sonra hemen kapandı çünkü içi tamamlanmamıştı. Sadece dışı ve diskovari ışıklandırma sistemi tamamlanmış durumda ama olsun. 

Fakat açılışla birlikte bir devir de kapanmış oldu. 

Zira bir yıl önceki adı “Cumhuriyet Kulesi” olan kulenin adı her nasılsa evrimleşerek “Atatürk Cumhuriyet Kulesi”ne dönüştü.

Aynen yapanların evrimleşmesi gibi. 

“Muhafazakaâr demokrat”ım diyen AKP’li dostlar bunu da hayra yoracaktır. 

Hatta “ne güzel işte, Ankara’nın kuzey yarısı ile güney yarısını birleştirmiş oluyoruz” diyenler bile çıkacaktır. 

Zaten onlar, çarşaflı ve başörtülü “bacılar”ının Anıtkabir ziyaretlerini de artık dine uygun türbe ziyareti olarak görüyorlar. “Hakiki Dinî Reis”in emri varken Diyanet İşleri Başkanlığına fetva sormaya da gerek yok zaten. 

He ne kadar orada namaz kılacak bir yer yoksa da artık onlar için yeryüzü bir mescit ve her yer kıble!

Günahtır diyerek evrime inanmaktan kaçan Müslümanlar, size müjde. Artık inanabilirsiniz! 

Fetvası bir yerlerden çıktı… 

Okunma Sayısı: 2100
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mehmet Kaşlıoğlu

    24.3.2024 15:42:08

    Aşure tadında, fevkalâde calib i dikkat ve nev i şahsına münhasır bir makale. Sen çok yaşa Ahmet ağabey !

  • İhsan UÇAR

    24.3.2024 10:13:47

    Bu konunun te'vilini de yaparlar Hocam merak etmeyin.Daha ne kadar acaiplikler yaşiyacağiz... Muthiş bir siyaset...Konuşulacak kelâm kalmadi!

  • Zeynep Taştekin

    24.3.2024 04:00:54

    Maalesef bu kemalist eğilim iktidarı ile muhalefeti ile ülkemizin büyük bir sorunudur. Ben hayret ediyorum. Demokrat parti yetkilisi bazı insanları takip ediyorum. O kadar kemalist ve milliyetçi bir söylem üretiyorlar ki partinin adına yakışmıyor. Demokrat partinin dahi demokrat olmaktan uzaklaştığı bir vasattayız. İktidardan ne beklenir ki.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı