AKMHP Cumhurunun Başkanı Erdoğan “Geleceğimizi Avrupa’da görüyoruz” demiş.
Bu manevra üzerine üç dört gündür sosyal medya Kemal Sunal’ın “Ağam benimle eğleniiiir” repliği ve iktidar siyasetçilerinin U dönüşü klipleri ile yıkılıyor.
“Aman Başgan, hızlı dönme, savruluyoruz” diyenler mi istersiniz, Reis “hık” deyince “hikmet buyurdunuz” diyecek olan trollerle peşin peşin dalga geçenler mi istersiniz. Ne ararsanız var.
Hicvedenler haklılar. Zira dün “ak” dediğine bugün “kara” diyen bir “AK Parti” var. Bir tek kendi adına henüz kara demedi. Yakında onu da der artık ve perde kapanır.
AKP’nin kendi muhafazakâr tabanı AB konusunda zaten başından beri kafa karışıklığı yaşıyor. Bunu delilleriyle defalarca yazdık.
AKP’nin kitlesel destekçisi durumundaki dinî cemaatler de aynı şekilde kafa karışıklığı içinde. Bu cemaatlerin ileri gelenlerinden Avrupa’da yaşamış ya da Avrupa görmüş olanlar “AB’ye ne yapıp edip girmemiz lâzım, üçü verip otuzu kazanacağız” diyorlar. “Batı kulübü”nden sonra “yerli ve millî” lâflarına kanıp buradan bakanlar ise rüzgâra göre yön değiştiriyorlar.
Bu konudaki tek istisna bugüne kadar AKP’ye oy vermiş olan, ama son yıllarda hızla vazgeçen ve yeni arayışlara girmiş olan bazı Risale-i Nur Talebeleri. Esasen bütün Nur Talebeleri AB konusunda Yeni Asya gibi düşünüyor ve öyle de olmak zorunda. Zira kaynaklar ve ilkeler aynı.
AKP MHP’leşip MHP iktidara yanaştığından bu yana Avrupa Birliği üyeliği hedefinden uzaklaşıyorduk. Hele bir de Perinçek’in Ulusal Kanal’ı iktidar destekçisi olunca zaten AKP’nin başı fırıldak gibi döner oldu ve iş bu noktaya geldi. Bu saatten sonra Erdoğan’a Avrupa’da kim inanır?
Derslerle dolu “yalancı çoban” hikâyesi bizde var da Avrupa’da yok mudur? İnanacak bir tek lider ya da kurum kalmış değildir. Hem hep demiyor muyuz; “düşmanı sık değişenin dostluğuna güven olmaz”ı Avrupalı da biliyor!
Peki Erdoğan’a Türkiye’de kim inanır?
Bu espri bayat, ama yeri geldi artık: Kadir bile inanmaz!
O halde Erdoğan bu çarkı niye dönderdi?
İç ortak MHP iktidarda kalmak için işe yaramıyor. Bu belli oldu. Ulusalcıların da etkisi sınırlı.
Ve AKP iktidarda kalabilmek için demokrasi oyununa muhtaç. Zira şimdilik de olsa kör topal bir demokrasimiz var. Ve seçimli/Anayasalı rejim az da olsa geçerli.
Öte yandan MHP’nin sivil toplum görünümlü uzantıları AB ülkelerinde birer ikişer kriminalize suç örgütü sayılıyor.
Nasıl olmasın ki, buradaki reisler suç örgütü liderlerine anadan doğma kanka muamelesi yaparken…
Dolayısıyla AKP’ye yeni ortaklar ve yeni rüzgârlar lâzım. Ama bu arada deniz bitti!