"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hatibden muhatabına hutbeler

Ahmet BATTAL
03 Kasım 2019, Pazar 00:02
Diyanet İşleri Başkanını ve ekibini önceki günkü muhteşem Cuma hutbesi için tebrik ediyoruz. (Gerçi biz “Türkçe hutbe” bid’atına tümden karşıyız, o ayrı mesele.).

Adresi bizce belli ve adrese teslim sayılabilecek bu hutbenin bazı kısımları aynen şöyle: 

“Peygamber Efendimiz (s.a.s), Bahreyn halkıyla bir barış antlaşması yapmış ve oraya bir elçi göndermişti. Bu elçi bir müddet sonra yüklü miktarda malla Medine’ye geri döndü. Ashâb-ı kirâm merakla elçinin ve getirdiği malların etrafında toplanmaya başladı. O esnada mescitten çıkan Allah Resûlü (s.a.s), durumu görünce önce gülümsedi, sonra şu uyarıda bulundu: ‘Sevinin ve sizi sevindirecek nimetleri bekleyin! Vallahi sizin için fakirlikten korkmam. Ancak ben, sizden önceki ümmetlerin önüne dünya nimetleri serildiği gibi sizin önünüze de serilmesinden, onların o dünya nimetleri için yanıp tutuştukları gibi sizin de yanıp tutuşmanızdan ve bunun onları helâk ettiği gibi sizleri de helâk etmesinden korkarım.’

“Maalesef, günümüz insanı mutluluğu tüketimde arar hale geldi… Bilinçsiz tüketim sebebiyle birçok insan, borç ve faiz batağında bocalıyor. Nice ailede huzursuzluk ve çaresizlik yaşanıyor.”

Bu önemli ikazların muhatapları kimler?

Elbette hiç değilse Cuma namazına gelecek kadar dindar olanlar.  

Bu dindarlar eskiden de mi böyle dünyevîleşmiş idiler yoksa sonradan mı böyle oldular?

Çoğu sonradan. Bilhassa son on, on beş seneden bu yana. 

Nerelerde görünüyorlar? Daha ziyade devlet ihaleleri ile zengin olan patronların çocuklarının müşteri olduğu ambarlarla dolu çukur mahallelerdeki fokurdak kafelerde ve benzeri yerlerde. 

Kimler bunlar? Numan Kurtulmuş’un veciz ifadesiyle “Harun gibi gelip devlet imkânlarıyla Karun gibi zengin olan” ve bu dünyadan öylece gitmeye hazırlanan zavallılar.

Ya da Abdurrahman Dilipak’ın sert ifadesiyle “ganimet uğruna tepeleri terk edenler”. 

Diyanet İşleri Başkanlığı meseleyi ve hastalığı doğru teşhis etmiş. 

Tedavi için ilâcı da Kur’ân’dan ve Sünnetten veriyor:

“Devletten uzak durun, yoksa devlet sizi de dönüştürür, ey dindarlar” diyor. Dinleyene…

“Bankaların ve hele kamu bankalarının ucuz kredi yalanına kanmayın, ayağınızı yorganınıza göre uzatın” diyor. İşitene…

“Borç dindarlığın bir lekesidir, dindarlığınızı borçlanarak lekelemeyin” diyor. Anlayana…

Hutbede dile getirilen “topluca helâk” riskini ise hep birlikte düşünelim. 

Okunma Sayısı: 2470
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • HÜSEYİN İLHAN

    3.11.2019 13:56:11

    Hocam ALLAH razı olsun.Yanlışiları görüp ikaz ettiğiniz gibi doğru yapılanlarıda gündeme getirip hakkaniyetle tebrik eden,okuyucu ve efkarı ammeye duyuran bu yazınız ile inşaallah diyanet yetkilileride manevi sorumluklarının idarakinde hutbeler tanzim eder ve haftada bir kezde olsa cami ve cemaate iştirak eden inan insanlara iman hakkatlerini duyurmuş olurlar. HUTBE siyasetin alet edilmeyeceği,başka yer ve mahallerde anılıpta cemiyetin bilgilendirimesinin sağlandığı kutlama günlerinin veya şahısları anma yeri değil ve olamaz.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı