"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kamu yarasına tügüverenler

Ahmet BATTAL
15 Ekim 2021, Cuma
Üç gün önce TÜGVA’nın bir tarafını yazdık. Meğer yazılacak pek çok başka tarafı da varmış.

Meğer TÜGVA kamu yararına vakıfmış. 

Öyle olduğu için de “vakıfla kamu arasında bir yerde” değilmiş. 

Oradan çoktan terfi etmiş; şimdi “kamuyla devlet arasında bir yerde”ymiş. 

Daha çok devlet tarafındaymış. 

Hatta külliyenin bile üzerindeymiş. 

Her şeyin onun altından geçtiği ve siyahı mavi yazabilen bir kalem gibiymiş. Bir kalemde çiziverirmiş. 

Ama her nasılsa içinde sızma “…öcüler” de varmış.

O “…öcüler” bazı belgeleri derleyip toplamış, arşivleyip bu günlere hazırlamış. 

Sonra damıtıp basına sızdırmış.

Bunun üzerine TÜGVA sosyal medyada linç yemiş.

“Linç yemiş”, o kadar.

Yani savcılar filan harekete geçmemiş. 

Zaten savcıların harekete geçmesine de gerek yokmuş.

Kamu yarasını diken savcılarımız varken ne gerek var ki.

“Öcü avı”ndan vakit bulup kamunun yaralı parmağına tiydittirecek kadar bile vakti olmayan avcılarımız nakitli savcı olmuş, ne güzel. 

Kamunun asıl yarası şudur:

Devlet devletliğini bilecek.

Sivil toplum da sivil toplumluğunu. 

Bilhassa din hizmeti yapmak için yola çıkıp organizasyon kuranların devletten beslenmesi caiz değildir. 

Devlet parası herkesin midesini bozmaz, ama nasihatçinin samimiyetini bozar. 

Karaman’ın fetva koyununun adı sonra da çıksa, Tavas’ın çil çil çilli horozunun sesi erken de çıksa, iş aynı kapıya çıkar. 

Devlet bir hizmetkârdır. Herkese eşit davranmalıdır. 

Devlet her şeyden önce denetimdir. 

Kamu yararına hizmet etmek adına yapılan faaliyetlerin gerçekten kamu yararına olup olmadığını ve kamunun malını-parasını harcayanların gerçekten amaca uygun harcama yapıp yapmadığını denetlemesi gerekene devlet derler. 

Denetim yoksa devlet ha vardır ha yoktur. 

Denetim yoksa kamunun yararı kamunun yarası olabilir.

Hatta kamunun yarasını da aşıp kamunun yarasası olabilir. 

Hem de o yarasa vampir yarasa olur. Kamunun yararından kamunun yarasına ulaşır ve oradan kamunun kanını emer. 

Ama bizim derdimiz sadece kamu malı ve yararı değil. 

Bizim derdimiz kamunun ve bilhassa gençlerin “Müslüman” algısı. 

Ne olacak bu din hizmetlerinin hali?

Okunma Sayısı: 2181
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Yusuf

    15.10.2021 17:41:48

    Kam emici olmuş bu yarasalar, ben onu anladım

  • Seyit Ali

    15.10.2021 06:25:55

    Her tarafta usulsüzlük, yolsuzluk, kokuşmuşluk var. Bu ne böyle yetti canımıza. Kamu yararıymış kamu yararı böyle mi olur. Demiyorlar menfaatimiz böyle..

  • Ferhat ardıç

    15.10.2021 01:06:33

    Samimiyet siz insan lar sadece üzüntümüzi artırıyor okadar yapmacıki ne olacak halimiz

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı