Anadolu Ajansı ve TRT’nin haberine göre Erdoğan’ı uçağın kapısında Türkiye Dışişleri Bakanı olan Çavuşoğlu ve beraberindeki heyet “karşılamış”. Bu faaliyet aynen bu kelime ile haber olmuş. 

Çavuşoğlu her halde “ABD İçişleri Bakanı” sıfatını kullanmıştır. Karşıladığına göre…

Ama haberin sebebi aslında başka ve bunu aslında sadece dışarıdan bakılabilen dış basından öğrenebiliyoruz. 

Kendi web sayfasındaki tarifiyle “basının kısmen özgür olduğu ya da hiçbir şekilde özgür olmadığı bölgelere, 45’i aşkın dilde yayın yapan, ABD’nin en büyük uluslar arası multimedya haber kuruluşu” olan VOA’nın (Voice of America/Amerikanın Sesi) haberine göre Erdoğan’ı hiçbir ABD’li yetkili karşılamamış. 

Sebebi de bizce belli. Erdoğan ABD’nin misafiri değil. Birleşmiş Milletler’in misafiri. 

Hem onlar için herkes misafir. Hele “on beşten büyüktür” diyenler elbette misafir. 

Şaka bir yana, Erdoğan’ı karşılaması ve mihmandarlık etmesi gereken kişiler belli: Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Hasan Murat Mercan ve BM Daimî Temsilcisi Feridun Sinirlioğlu.

Zaten asıl karşılayanlar da onlar. Ama haberci haberci olmayınca karşılayan “karşılayan” olamıyor. Onun yerine bile çavuşun oğlu geçiyor.  

ABD ziyaretinin ikinci ilginç haberi de Erdoğan’ın Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici ile görüşmesi.

Daha doğrusu görüşme haber değil. 

Görüşmenin haber olması haber. 

Bu sefer haberi yapan habersiz haberci değil. Bizzat görüşmenin tarafı olan Destici.

Sosyal medya hesabından hem “görüştüklerini” ve hem de neredeyse bütün kabullerde ve ziyaretlerde “beraber olduklarını” bildirmiş. 

Yetmemiş, Destici bir de Erdoğan’la ikisinin fotoğrafını paylaşmış. 

Artık haber bu.

Halbuki Destici Ankara’da Gazi Mahallesindeki Genel Merkez Binasının çatısından seslense iki kilometre ötedeki Külliyenin camları sallanır. Neden ABD’de “görüşmüş” olsunlar ki? 

Bir de konvoy meselesi var ki yazmaya değmez. 

Zira Türk’ün itibardan tasarruf etmediğini kargo uçağıyla götürülen cumhurbaşkanlığı makam aracı ve ardına takılan konvoy sayesinde New York caddeleri zaten tescil etmiş olmalı. 

Başlığa neden saçmalardan seçmeler yazdığımızı da böylece anlatmış olduk. 

Böyle “Türk Basını”ndan böyle haber.

Mevlâ mevtaya rahmet eyleye.