Baygın Abi, enerjik hep hizmetin içinde durmadan dinlenmeden koşan ve hizmet eden bir abiydi.

Herkesin yardımına koşar, insanlara iş bulmaya çalışırdı.

İncirlik’te “Mehmet hoca”ydı, herkes onu sayar sever ona önem verirdi. Amerikalılar bile İncirlik’e onun tavsiye ettiği elemanları işe alırlardı.

Adana bürokraside Baygın Abiyi seven sayan çok insan vardı.

Onun vesilesiyle çok kişi Temsa’da işe girebilmişti.

Ayaklı kütuphaneydi, bıkmadan usanmadan Risele-i Nuru okur, siyasetçilere de bunları hatırlatırdı. Almanya’da, Suudi Arabistan’da yaptığı hizmetleri hatıraları anlatırdı.

3 günde Almanya’dan araba kullanarak geldiğini, uykusuz olduğunu, Bekir Berk Abinin “Acele mahkemeye yetişecegiz” dediğini birlikte mahkemelere yetiştiklerini hep anlatırdı.

Mehmet Baygın Abi Adana’da Yeni Asya bürosunu yıllarca çalıştırdı.

Bir hatıra var ki onu anlatmam lâzım: Bekir Abiyle doğudaki mahkemelerden dönerken Beyazid-i Bestami Hazretleri’nin mezarını ziyaret ettiklerini, çok zor olmasına rağmen arabanın mezaristanın yanına kadar çıktığını, orada bir adamın kendilerini beklediğini ve o adamın rüyasında mübarek bir zat tarafindan Hz. Mehdi’nin talebelerinin Beyazid-i Bestami Hazretleri’ni ziyaret edeceklerini, orada onları karşılaması talimatı aldığını söylediğini hep anlatırdı.

Mehmet Baygın Abinin bulunduğu ortamlarda hep bir şevk mutluluk olurdu, cemaati şevklendirirdi.

12 Eylül’den (1980) sonra herkes çekindiği, korktuğu zaman Baygın Abi hiç geri adım atmadan hizmete aşk ve şevkle devam etti.

Sıkıyönetime çağrıldığı zaman bile orada komutanlara, albaylara gerçekleri, Risale-i Nur’u, hakkı, hukuku anlatttığını hep kendisinden dinlerdik.

Baygın Abi Adana için bir güç, bir denge ve şevk unsuruydu. Baygın Abiyi unutmamız mümkün değil. En büyük tesellimiz onunla inşaallah Cennette buluşacak olmamızdır. Mehmet Baygın Abi makamın Cennet olsun, Nurlar içinde yat inşallah. Biliyoruz ki amel defterin kapanmadı, şahsî maneviden kazancın kıyamete kadar devam edecek.