Bu özellik, bir kilisenin en son ev sahipliğini yapmasını bekleyeceğimiz şeylerden biri olan, yüzlerinde “Lâ ilâhe illâllah Muhammedü’r-Rasûlullah” ve “Muhammed (asm) Allah’ın Resul’üdür, Allah’ın yardımıyla zafer inananlarındır” yazan bir sancak.

Osmanlı Devleti ile yapılan bir savaşta ele geçirilen, kumaşı ipek, orta kısmı kırmızı ve kenarları altın sarısı olan bu Osmanlı Sancağı, 21 Ekim 1689’da Prens Louis von Baden tarafından kiliseye asılmak üzere bağışlanmış. 1957 yılında temizlenen ve bakımı yapılan sancak zamanla yıpranarak asılamayacak duruma geldiği için, 1992’de bir kopyası yapılarak tekrar bugünkü yerine asılmış.

Bu sancağı gören bir Müslüman olarak hangi hislere kapılmalıyız? Gelmiş geçmiş en büyük imparatorluklardan biri olan Müslüman Osmanlı Devleti’nin şanlı günlerini hatırlayıp hüzünlenmeli miyiz? Üzerinde Kelime-i Tevhidin yazdığı bir sancağın kilise duvarları arasında asılı olması kalbimizi sızlatmalı mı?

Bana sorarsanız bu tablodan çıkarılacak çok anlam var ve bunların çoğu benim yüzümü güldüren türden. Öncelikle belirtmek lâzım ki tabiri caizse bir zamanlar dünyayı yöneten Osmanlı Devleti’nin sancağını görmek, bazı kaybettiklerimizi hatırlatıp, bizi duygulandırabilir, ancak bu sahneden çıkarılması gereken başka bir ders var.

Her yıl binlerce insanın ziyaret ettiği bir mekânda 330 yılı aşkın süredir bu sancağın sergilenmesi, üstelik eskidiğinde restore edilerek tekrar asılmış olması, çok büyük bir saygı göstergesidir şüphesiz. Bana sorarsanız sancağımıza saygı gösterdikleri ve onu korudukları için bu insanlara minnettar bile olmalıyız.

Bir topluluğun başına gelebilecek en talihsiz olaylardan biri varlığının unutulmasıdır. Sancak ise onu taşıyanların varlığının işaretidir ve hatırlatıcısıdır. Sancağın yere düşmesi de yenilgi anlamına gelir. Ausburg şehrinin Dom Kilisesi’nde yer alan bu sancağın korunması oralarda bizim unutulmadığımızı ve varlığımızın saygı gördüğünü göstermekte, sancağın yerde değil asılı olması ise Kelime-i Tevhidin oraya ulaştığını ve yenilmediğimizi göstermektedir.

Bu vesileyle, Almanca kaynaklardan daha ayrıntılı bilgi bulanlar paylaşırsa memnun oluruz.