"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hikâyeden senaryoya

Ali BEYKOZ
20 Aralık 2025, Cumartesi
Bütün filmlerin aslında bir mesajı vardır. Ön hikâyeye odaklanır…

Kan davası, toprak kavgası, intikam, ailesini korumak,s evmek, kaçmak, itiraf, kayboluş, kovalamak, vedalaşmak, gibi başlıklarla bunu ifade edebiliriz. Bunların her birinden belki yüzlercesinin senaryosu yazılmış ve filme çekilmişlerdir.

Yeni tanıştığınız birinin merak ettiğimiz bazı özellikleri vardır. Nerelidir, ne iş yapar, medenî durumu nedir, çocukları var mıdır? Bu bilgiler ilginç bir hikâyeye dönüşebilir. Bir filmi seyretmeye başladığımızda da merak ettiklerimiz aslında bunlardır. Karakterler kimdir, ne iş yapar, vs.

Buradaki bilgiler yazarın bildikleridir, seyirci veya okuyucunun bu bilgilerin yazar tarafından aktarılmadığı sürece bilmeleri mümkün değildir.

Oyuncu rolünü oynamadan önce hikâyeyi çalışması gerekmektedir. Oyuncu bu karakter üzerinde çalışır. Yaş, duruş, görünüm, fizikî kusurlar, tikleri, takıntıları, mesleği, eğitimi, ev hayatı, hobileri, dinlediği müzik türleri, vb. Oyuncu ile senaristin yazdığı karakter birbiri ile uyumlu olmalıdır. Aslında karakterler hakkında bilinmesi gerekenler oyuncunun o rolü oynarken bilmesi gerekenlerdir.

Senarist yazarken oyuna bir oyuncu daha dâhil edebilir. Bu sonradan oyuna giren oyuncu ana karakter olmaz, daha çok yan karakter olarak yer alır. Fakat filmdeki bir eksikliği tamamlamak için yer alır. Senaryoya başlamadan önce hikâye, daha sonra tretman ve sonunda senaryo kaleme alınır. Tretman hikâyeden uzun, senaryodan kısa olur, senaryodaki detaylara girmeden diyalogların yer almadığı sahnelerin sırasını ve neler olmasını gerektiğini belirtir. Genellikle karakterler bu aşamada yerlerine oturur. Fakat bazen bu aşamada göze çarpmayan bir kişinin veya kişilerin eksikliğini senarist yazarken fark edebilir. Bu durumda o karakter oyuna senaryo aşamasında da dâhil olabilir.

Rus yazar Anton Çehov’a atfedilen bir söz vardır: “Tiyatronun birinci sahnesinde duvarda bir silâh asılıysa, o silah o oyunda mutlaka patlar.” 

Senaryoda bahsedilen her konunun bir sebebi olmalıdır. Bir sahnede babasının veya annesinin kalp hastası olduğunu söylüyorsa bir karakter bunu izleyici hafızasına yazar ve bu sözün nereye gideceğini bekler. İzleyici aynı karakteri takip eder, koşarken veya hızlı yürürken veya heyecanlı bir olay anında o karakterin kalp krizi geçirmesi izleyici için beklenen bir sonuçtur. Bu gerçekleştiği an içinden bunu onaylar, bunu beklediğini içinden geçirir.

 Aslında senarist çaktırmadan onu hazırlamıştır bu son için...

Okunma Sayısı: 171
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı