Oyunculuk insanların içinde olan bir durumdur. İstemeyen, merakı olmayan birisi oyunculuk yapmaz. Yaş sınırı da yoktur. Herkes yapabilir. Tabiî eğitimini alması şartıyla.
Birçok dizide, filmde çok kötü oyunculuk örnekleri görünce “Bari bir eğitimden geçirin” diye içimden geçiriyorum. Gerçi yeteneği yoksa eğitim de bir şeye yaramayacak.
Kısa da olsa bu hafta oyunculuk eğitimi üzerinde duralım.
Daha önceki yazılarımda özellikle bahsettiğim diksiyon ve dil becerileri ilk eğitim olarak alınması gereken derslerden birisidir. Doğru telâffuz izleyici ile oyuncu arasında önemli bir bağdır. Kelimeleri yutmak bir kusurdur. Her harfin hakkını vererek konuşmalıyız.
Ses çalışmaları, doğru nefes almak oyunculuk eğitimlerinde önemli derslerden birisidir.
Doğaçlama dersleri… Oyunda bazen metnin dışına çıkmak zorunda kalabilirsiniz. Oyunculuk bir metne bağlı kalmak değildir. Bir hata olur, oyuncu başka bir şey söyleye bilir, bu durumda karşıdaki oyuncunun seyirciye hissettirmeden durumu düzeltmesi gerekir.
Filmlerde bu sahne tekrar çekilerek telâfi edilebilir, fakat tiyatro oyununda tekrar yoktur. Oyun devam eder… Lisede okurken ”Hastalık Hastası” oyununu oynuyoruz. Hastalık hastası Argan’ı ben oynuyorum. Küçük kızımı oynayan arkadaş İlk söyleyeceği repliği aşırı heyecandan unuttu, son söyleyeceği repliği söyledi… Onu söyledikten sonra sahneden çıkması lâzım. Şaşkın bana bakıyor, ben oyun dışı bir şeyler söyledim, sonra tekrar konuşmaya başladık. Oyun seyircinin fark etmeyeceği şekilde düzene girmişti.
Beden dili oyunculukta en önemli eğitimlerden birisidir. Oyuncular heyecandan devamlı konuşurken hareket ederler. Aşırı el kol hareketleri yaparlar. Duracakları yeri bilemezler. Sahneyi oyuncu kontrolü altında tutmalıdır. Duruşuyla, bakışıyla, eliyle izleyeni etkilemelidir.
Oynayacağı karakteri tanımak da önemli bir eğitimdir. Ne kadar iyi tanırsa o kadar iyi duygusunu verir. Bunun için oynayacağı rolü oyuncu iyi tahlil etmelidir, tanımalıdır…
17 yaşında üniversite hayatım Konya’da başladı. Gidene kadar görmemiştim bu güzel şehri. Mevlana ile özleşmiş bir şehir olarak biliyordum. Çok güzel insanlarla tanıştım bu şehirde. İki isim benim için çok önemli... Mustafa Özsoy ve Halil Uslu Ağabeyler. 21 Temmuz 2015 tarihinde Halil Uslu Ağabeyi ebediyete uğurlamıştık. Konya’da üniversiteyi okuyanların büyük kısmında emekleri var. Allah rahmet eylesin, mekânları cennet olsun.