2014’te 30 çeşitten oluşan yöresel gıda ve 51 bin 793 kişi ile Van Kahvaltısı Guinness Rekorlar Kitabına girdi!
Bu rekoru kıran çıkmadı henüz! Yeryüzünde her saniye, her dakika, her saat, her gün, her hafta, her ay, her yıl kaç katrilyon çeşit ve kaç kentrilyon kişilik kırılan yemek rekorlarına bakalım kısaca:
“Cenâb-ı Hak, zemin yüzünü bir sofra-i nimet suretinde hâlk ettiği ve bütün envâ-ı nimeti o sofrada ‘Min haysu la yehtesib/Umulmadık yerlerden’ (ve) bir tarzda o sofraya dizdiği cihetle, kemâl-i Rububiyetini ve Rahmâniyet ve Rahîmiyetini o vaziyetle ifade ediyor. İnsanlar, gaflet perdesi altında ve esbab dairesinde, o vaziyetin ifade ettiği hakikati tam göremiyor, bazen unutuyor. Ramazan-ı Şerifte ise, ehl-i iman, birden muntazam bir ordu hükmüne geçer.” (Mektubat, s. 387.)
8 milyar insanın kahvaltı, akşam yemeği, iftar ve sahurlarda kaç katrilyonun rekorları kırılıyor!? Ya başımızı döndürecek rakamlardaki sair mahlukat türleri! Kew Kraliyet Botanik Bahçesi raporuna göre dünyada tespit edilen bitki türü sayısı 390 bin 900. Dünyadaki ağaç türü ise, 60.065’tir. (Yeni tahminlere göre dünyadaki ağaç sayısı üç trilyonu geçiyor.)
Keza, yapılan araştırma ve tahminlere göre yaklaşık 8.700.000 hayvan türü söz konusu. (Bunun 18 bini kuş, 20 bini balık türleri. Dünya genelinde 177 familyada toplanan 120.000 tür sinek bulunur.) Rakamlar muhtelif: Bir milyar farklı böcek türü vardır. Uzmanlar her yıl 10.000’e kadar yeni tür bulur. Henüz keşfedilecek 30 milyon kadar tür olabileceğini düşünüyorlar.” (nedeninedir.com) Bakteri ve sair mikroorganizmalar da canlıdır, kahvaltı ve yemekle rızıklanır, beslenir!
“Zemin yüzünün sahrâsında çadırları kurulmuş gayet muhteşem zîhayatlar ordusunu görüyoruz. Evet, Hayy u Kayyûmun hadsiz ordularından, her bahar mevsiminde yeni silâh altına alınmış, gaibden gelen taze bir ordu meydana çıkmış görüyoruz… Herbir milletin, herbir taifenin elbisesi ayrı, erzakı ayrı, talimatı ayrı, terhisatı ayrı, silâhları ayrı, müddet-i askeriyeleri ayrı olduğu hâlde, bir Kumandan-ı Âzam, hadsiz kudret ve hikmetiyle ve nihayetsiz ilim ve iradesiyle, (...) ayrı ayrı bütün o üç yüz binden ziyade milletleri ve taifeleri kemâl-i intizamla, tamam-ı mizanla, vakti vaktine, ayrı ayrı erzaklarını, ayrı ayrı elbiselerini, ayrı ayrı silâhlarını vererek, ayrı ayrı talimat yaptırarak, ayrı ayrı terhisat ettiğini, gözü bulunan, bilmüşahede görür ve kalbi bulunan, biaynilyakîn tasdik eder.” (Mektubat, s. 232.)