Prof. Ali Nesin, “Madde hep nasıl var olabilir? Bence de gerçekten Allah olması lâzım! Ama, inanmıyorum!..”1 Aklı, vicdanı ve ilmi, Allah’ın varlığını kabul ederken, “Ama, inanmıyorum!” demesinin psikolojik saikı nedir? Maddenin ezeliyetinde tereddüde düşmüş. Neden sair ateist, pozitivist, tabiatperest ve sair seküleristler Allah’ın değil de, maddenin ezelîyetine inanıyor?
Risale-i Nur’da, “Ezeliyet-i madde ve harekât-ı zerrattan teşekkül-ü envâ gibi umur-u bâtılaya neden ihtimal veriliyor?” sualine cevap şöyle:
“Sırf başka şey ile nefsini ikna etmek sadedinde olduğu için, o umurun esas-ı fâsidesini tebeî bir nazarla derk etmediğinden neş’et ediyor. Eğer nefsini iknâ etmek sûretinde, kasten ve bizzat ona müteveccih olursa, muhâliyetine ve mâkul olmadığına hükmedecektir. Faraza kabul etse de, tegâfül-ü ani’s-Sâni sebebiyle hasıl olan ıztırar ile kabul edilebilir. Dalâlet ne kadar acibtir. Zât-ı Zülcelâlin lâzım-ı zarurîsi olan ezeliyeti ve hassası olan îcadı aklına sığıştırmayan, nasıl oluyor ki, gayr-ı mütenahi zerrata ve aciz şeylere veriyor?”2
“Sultan-ı Ezel ve ebed Sâni-i Hakim olan Allah’ın ezeliyetini akıllarına sığıştıramayanlar” canlı türlerin teşekkülünü maddenin ezelî olmasıyla ve atomların hareketiyle açıklıyor! Akli, mantıki, ilmi olmayan batıl yola saparak gerçeklerden uzaklaşmışlar. Bunun psikolojik sebebi şu: Mesuliyet ve mükellefiyetten kurtulmak için kendilerini maddenin ezeliyeti ile aldatıyorlar.
Eğer birazcık akıllarını kullanıp düşünselerdi, “Bir amipten bir kelebeğin gelişmesi için 10 üzeri 21 mitoz süresi geçmesi gerektiğini; bunun ise trilyon sene ettiğini; değil amipten insan, kelebek olması için bile geçen süre evrenin maddî yaşına sığmayacağını; mesela, amipten maymunun gelişmesi için 10 üzeri 160 mitoz süresi gerekeceğini... dolayısıyla matematik ve ihtimal hesapları açısından evrim ve kendi kendine yaratılış”3 ve maddenin ezeli olamayacağını anlarlardı.
Araştırıp gerçeği bulsa mesuliyet ve mükellefiyet altına girecek! İçinde bulunduğu sefahet, zevk ve eğlenceden mahrum kalmamak için kendilerini aldatıyorlar. Şayet tuttukları yolun doğru olup olmadığını gerçekten kendilerini ikna etmek için isteseler ve o yolu bu nazarla inceleseler “muhaliyetine ve mâkul olmadığına hükmedeceklerdir.”
Dipnotlar:
1-www.instagram.com/reel/C12Ng0GsJud/.;
2-Mesnevi-i Nûriye, Enst./intr., s. 210.;
3-Prof. Dr. Sabri Özbaydar, İnsan Davranışının Sınırları ve Spor Psikolojisi, s. 26.