Bir kardeşimiz, “Bazıları ‘Mehdî yalnız başına yeryüzünü kaplayan dehşetli zulmü, fesadı nasıl dağıtıp adaletle dolduracak?’ diye itiraz ediyor?” dedi. “Kendisine rehberlik edilen” anlamında da olan “mehdî, mehdilik” açık nass, yani, Kur’ân ve Sünnet’e dayanır:
“Dünyanın ömründen sadece birgün kalsa bile, Allah (c.c) benim Ehl-i beytimden bir adam (mehdî) gönderecektir. Zulümle dolu olan dünyayı adaletle dolduracaktır.”1 Sahih olan bu hadîs hakkında kıyas-ı fukahâ ve icmâ-i ümmet (müctehidlerle rasih âlimlerin dinî bir hükümde fikir birliği) vardır. Deccalın dehşetli inkâr ve zulmüne karşılık imân ve adalet mücâdelesi verecek Mehdîye itirazın en önemli sebebi, “Bir kişi yeryüzün yalnız başına adaletle doldurup İslâm âlemini ıslah edemez!” düşüncesidir. Halbuki Mehd-i A’zam’ın (ra) üç sihirli değneği var:
Birincisi, “mânevî, sosyal ve fen”lerden hasıl olan “kesbî ve vehbî” derin, geniş ilimdir. “Elbette nev-i beşer (insanlık), âhir vakitte ulûm ve fünûna (ahirzamanın son diliminde sosyal ilimler ve fenlere) dökülecektir. Bütün kuvvetini ilimden alacaktır. Hüküm ve kuvvet ise, ilmin eline geçecektir… Ulûm ve fünûnun (ilimler, fenlerin) en parlağı olan belâgat (muhatabın anlayacağı ve gerektiği tarzda söz söyleme sanatı) ve cezâlet (ince ölçülmüş, biçilmiş tesirli ifade), bütün envâıyla âhir zamanda en mergub (arzulanan, istenen, rağbet edilen) bir sûret alacaktır.”2
Adâlet; Rab, Hakîm, Adil, Rahman, Rahîm, Hâdî isimlerini de ihtiva eder. Mehdî, Esmâ-i Hüsnâ ile tefsîr, hadîs, kelâm, fıkıh (hukuk), tasavvuf, ahlâk, edebiyat, tarih, ruhiyat (psikoloji), içtimaiyat (sosyoloji) ve sâir tüm İslâm ilimleri literatüründeki mefhum ve hakikatlerini ilmen öyle izah ve ispat edecek ki, akıl, fikir, gönül ve vicdanları fethedip dolduracaktır!
İkincisi, “Hazret-i Mehdî’nin cemiyet-i nuraniyesi”dir. “Süfyan komitesinin tahribatçı rejim-i bid’akaranesini tamir edecek, sünnet-i seniyyeyi ihya edecek; yani âlem-i İslâmiyette risalet-i Ahmedîyeyi (asm) inkâr niyetiyle Şerîat-ı Ahmediyeyi (asm) tahribe çalışan süfyan komitesi, Hazret-i Mehdî cemiyetinin mu’cizekar manevî kılıncıyla öldürülecek ve dağıtılacak.
“Hem alem-i insaniyette inkar-ı ulûhiyet niyetiyle medeniyet ve mukaddesat-ı beşeri-yeyi zîr ü zeber eden deccal komitesini, Hazret-i İsa Aleyhisselamın dîn-i hakîkisini İslâmiyetin hakikatiyle birleştirmeye çalışan hamiyetkar ve fedakar bir İsevî cemaati namı altında ve “Müslüman İsevîler” ünvanına layık bir cemiyet, o deccal komitesini, Hazret-i İsa Aleyhisselamın riyaseti altında öldürecek ve dağıtacak; beşeri inkâr-ı Ulûhiyetten kurtaracak.”3
“Müslüman İsevîler” de Mehdînin ordusunda, safında yer alacaktır!
Dipnotlar:
1-İbn-i Mâce, Fiten 34., Ahmed b. Hanbel 1-299, III -28, 37., Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, 14/401-402.; 2-Sözler, Enst./intr., s. 239.; 3-Mektûbat, s. 425.