"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Milletin bekası şahsa bağlı olmaz

Ali FERŞADOĞLU
13 Ocak 2025, Pazartesi
Bir kardeşimiz, “Üstad Bediüzzaman, ‘Meşrûtiyet İslâmiyetin bahtını, Asya’nın tâliini açacaktır. Size müjde. Bizim devleti ömr-ü ebedîye mazhar eder. Milletin bekâsıyla ibkâ edecek; siz daha meyus olmayınız.”1 der. İtikadımız bakımından sıkıntılı görünen ‘ömr-ü ebedî’ tâbirini izah eder misiniz?” diye sordu.

Buradaki “devleti ömr-ü ebedîye mazhar eder” ifadesi izâfi, görecelidir; hakiki ebediyet, sonsuzluk değildir. Bu dünya ölçüleri içinde kuvvetli, istikrarlı ve her asırda devam edeceğine işarettir. Yoksa itikadî anlamda ezelî ve ebedî bir devlet sözkonusu değildir. Dolayısıyla imana aykırı bir durum teşkil etmez.

Mesela “Sırr-ı kayyûmiyetin cilvesine bu noktadan bakınız ki, bütün mevcudatı ademden çıkarıp, herbirisini bu nihayetsiz fezada [...] durdurup, kıyam ve beka verip, umumunu böyle sırr-ı kayyûmiyetin tecellîsine mazhar eyliyor.”2 Ve “Nihayetsiz bir boşlukta…”3 gibi ifadeler sınırlı ve sonlu olan kainat için kullanılıyor. “Her şey helâk, yok olup gidicidir.”4 Bu ifadeler dünya şartları içinde büyüklüğünü ve devamlılığını ifade eder.  Ki, günlük hayatımızda da “hiçbir zaman, sonsuza değin, “ebediyen göremezsin, sana söylemem!” şeklinde kullanırız.

“Devleti ömr-ü ebedîye mazhar eder”, insanlık var oldukça Müslümanların birlik ve beraberliği temin edecek fikirler, meşrutiyet, demokrasidir; şahıslar değil! Ki, kişiye bağlı yönetim istibdattır ve buna dayanan devlet rejimi çökmeye mahkumdur. Çünkü, “İstibdat, zulüm ve tahakkümdür [zorbalıktır]. Meşrutiyet, [padişah, kral, sultanın başkanlığındaki parlamenter sistem, meşveret, demokrasi], adalet ve Şeriattır.”5

Keyfî muameledir. Tek görüş, tek düşüncedir. Suistimalat zemini, yani, yolsuzluk, hırsızlık ve rüşvetlere sebeptir. Zulümler, haksızlıklar, adaletsizliklerin de temeli idarî, yönetimdeki bu istibdattır. İnsanlığı sefil ederek mahveder, Ve “İslam alemini de zehirler…”6

“Meşrûtiyet, insanı hayvanlıktan [güdülmekten] kurtarır…”7 Başta inanç ve fikir olmak üzere her türlü hürriyeti ihtiva eder, tüm şevk ve ulvi duyguları uyandırır, istidat (potansiyel yetenek) ve kabiliyetleri geliştirdiğinden mutluluk sebebidir. İşte, demokrasi olan yerde adalet, hak, hürriyet, düzen, zenginlik, refah olmasının sebebi budur.  

Dipnotlar: 

1-Münâzârât, Enst./intr., s. 23.

2-Lem’alar, s. 339.

3-Şualar, s. 550.

4-Kasas Suresi: 88.

5-Divan-ı Harb-i Örfî, s. 23.

6-ESDE, Münazarat, yeni tanzim, s. 159. 

7-Münâzârât, s. 23. 

Okunma Sayısı: 1441
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Doğukan Pamir

    13.1.2025 22:00:59

    4-Kısacası:"...... Her kim Allah’ın indirdikleriyle hükmetmezse onlar kâfirlerin ta kendileridir. (Mâide/44)âyetini siyasi slogan yapanlar, diktatörlükten vaz geçtiler de engel olan mı oldu? Veya Şer'i Şerifin haram kıldığı hırsızlığı bıraktılar da " "istemiyoruz" diyenler mi oldu? Mülkün(devletin /idarenin) esası olan adaleti tevzî ettiler de karşı mı çıktık?

  • Doğukan Pamir

    13.1.2025 22:00:03

    3-Şer'i şerife uygun bir hayat sürdüler de biz mi görmedik?Memlekette Şer'i şerife paralel adaleti, hakkı, hukuku tesis ettiler de biz mi görmedik? İslâm'ın, üzerinde çokça durduğu ve sosyal hayatın düzenleyici esaslarından olan kul hakkına riâyet ettiler de karşı mı çıktık? Yer müsait değil yazılacak çok şey var ama... Ayrıca yanlışı söyleyenler kendilerini hakim karşısında görüyor, insan hak ve hürriyetlerine dair fikir beyan edenlerler,demokratik, meşru tenkit hakkını kullananlar kendilerini kodeste buluyor.

  • Doğukan Pamir

    13.1.2025 21:58:07

    2-Yazarlarının basın kartları bir türlü verilmedi, akredite nedeniyle ne yurt içi ne de yurt dışı faaliyetlere, gezilere bir defa dahi bir yazarı çağrılmadı.... Bunları geçtik,faiz illetini meşru ve rutin hale getirip müslümanları bankaların birer faiz müşterisi yapmadılar mı? Yasak olan nikahsız evliliği serbest etmediler mi? Aile diye bir İslami müessese kaldı mı? Geleceğimiz olan gençleri,(siyasilerin)yaptıkları haksızlıklarla, söyledikleri yalanlarla, verdikleri sözlere vefa göstermemekle, İslam ülkelerini, bir abd projesi olan "Arap baharı" adı altında yangın yerine çevirmekle kimini dine düşman, kimini de dinden soğutmadılar mı?

  • Doğukan Pamir

    13.1.2025 21:57:07

    1-Kardeşim Semanur hanım! M. Akif merhuma sormuşlar "frengistanı nasıl buldunuz? "diye. "İşleri dinimiz gibi, dinleri işimiz gibi" diye cevap vermiş. Yorumlarında çokça meth ü sena ettiğin günümüz iktidarı değil mi ki?yıllarca İslami idareyi konu edinen ayetleri (hem de arzi bir yorumla) istismar ettiler...Peki 24 yıldır İslamı siyasete basamak yapanlar kahir ekseriyetle iktidar olmuşken, neden İslam'ın emr ettiği fikir hürriyetini bir nebze olsun ikame etmediler. Örnek mi istersin? Geldiler geleli Yeni Asya Gazetesine resmi ilan ve reklamı yasakladılar.

  • Ali Ferşadoğlu

    13.1.2025 16:50:00

    Saygıdeğer Semanur hanımefendi, eski sorunuz “Şeriatın neresinde demokrasi (meşrûtiyet) var?” ve "İslâmın yönetim biçimi, “Hürriyetin en geniş şekli cumhuriyettir” başlıklı yazılarımızı takip ederseniz bugünkü yorumunuza da mutmain olarak bir cevap bulabilirsiniz inşaallah.

  • Necati

    13.1.2025 16:27:13

    Semanur hanım, siz 'Münazarat" isimli eseri okudunuz mu? Yada Hutbe-i Şamiye, veya Divan-ı Harbi Örfi'yi okudunuz mu? Demokrasi, meşrutiyet Şeriattandır ve hayatı da ondandır der Bediüzzaman. Bir çok güzel şey gibi Demokratik değerleri de batılılar İslamiyetten almışlar ve çok yönden kalkınmışlardır. Avrupa ikinci dünya savaşında yerle bir olmuşken, demokrasi ve adalet, çalışkanlık ve doğruluk sayesinde kalkındı. Bu değerler İslâmî değerlerdir. Biz sahip çıkamadık onlar sahiplendi.

  • Yahya

    13.1.2025 16:05:38

    Rabbim kaleminizi doğruluktan ayırmasın. Âmin

  • Semanur Tunoğlu

    13.1.2025 08:39:47

    Demokrasi olan yerde adalet, hak, hürriyet, düzen, zenginlik, refah vardır demişsiniz. Sizin kastettiğiniz batı ülkeleri demokrasi ile değil sömürge ile zengin olmuşlardır. Dediğiniz şey, düpedüz bir batı propagandasıdır. Demokrasi değil Allah'ın şeriatı insanlığı kurtarabilir.

  • Necati

    13.1.2025 00:27:59

    Teşekkürler ederiz yazılarınızdan istifade ediyoruz. Fakat parantez çok kullanmasanız çok daha iyi olur.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı