"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Nurcular şahsa dayalı sistemi desteklemez

Ali FERŞADOĞLU
14 Şubat 2024, Çarşamba
Tahkiki imanı kazanan mümin, bilhassa Nur Talebesi, siyasette de ferasetli olur, çünkü, Kur’an ile Sünnet-i Seniyyenin içtimai, siyasi ölçülerini ortaya koyan Risale-i Nur tefsirinin ferasetiyle bakar. “Bir Nur Talebesine olur olmaz eseri okutturmak ve her sözü dinlettirmek kolay bir şey değildir.”1

Ayrıca, “Tasvir ve tezyin-i müddeâ, zihnimizi işbâ’ etmiyor (süslü iddialar, zihnimizi doyurmuyor). Burhan isteriz.”2 der. Ve “Hakkı tanıyan, hakkın hatırını hiçbir hatıra feda etmez. Zira, hakkın hatırı âlidir; hiçbir hatıra fedâ edilmemek gerektir.”3

Bir taraftan “Dindarım!” deyip öbür taraftan menfaat üzerine dönen yalancı, gaddar, canavar siyaseti uygulayanlara hiç kanmaz! Hiçbir sözü mihenge vurmadan almaz. Hatta, “Benim sözümü de, ben söylediğim için hüsn-ü zan edip tamamını kabul etmeyiniz… mihenge vurunuz.”4 diyen Bediüzzaman, kendisini mihenge vurduruyorsa, elbette herkesin mihenge vurulmalı, der. Mutlaka “İşte adalet, eğitim, sosyal barış ve ekonominin çöküş tablosu” der, delil, belge ve işin sonucuna bakar, karar verir.

Doğruluğun, dürüstlüğün içtimai, siyasi hayatta öldüğü günümüzde, “Hiçbir müfsid (bozguncu) ben müfsidim” demeyeceğini, “Daima suret-i haktan” görüneceğini, “yahut bâtılı hak” görebileceğini, “mihenge vurmadan” alınamayacağını, “Zira çok silik (sahte) söz ticarette”5 gezdiğini öğrenmiş.

“Riyaset-i şahsiyenin kat’iyen aleyhindeyim.”6 Şahsa dayalı ucûbe, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin” aleyhinde olur, istibdata itiraz eder, desteklemez!

Ve şöyle düşünür: Vazifemiz konjonktüre veya maddi menfaatlerimize göre hareket değil, tebliğ ile hizmet etmektir. Netice taktir-i İlahinindir: “Meşhurdur ki, bir zaman İslâm kahramanlarından ve Cengiz’in ordusunu müteaddit defa mağlûp eden Celâleddin-i Harzemşah harbe giderken, vüzerâsı ve etbâı ona demişler: ‘Sen muzaffer olacaksın. Cenâb-ı Hak seni galip edecek.’ O demiş: ‘Ben Allah’ın emriyle, cihad yolunda hareket etmeye vazifedarım. Cenâb-ı Hakkın vazifesine karışmam. Muzaffer etmek veya mağlûp etmek Onun vazifesidir (işidir).”7

Mümin, Allah’ın koyduğu sosyal kanunlara uyar, tevekkül eder, çalışır, sonuca karışmaz!

Dipnotlar:

1-Tarihçe-i Hayat, Enst./inter., s. 17.; 2-Muhakemat, s. 32.; 3-Münazarat, s. 59.; 4- bknz., Age.; s. 49.; 6-ESDE, Nutuk, s. 196. 7-Lem’alar, s. 134.

Okunma Sayısı: 1504
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Abdullah Tunç

    14.2.2024 13:24:54

    Maalesef,hem siyaset ale minde ve hemde diyanet cephesinde şahıslara bağ kanılıyor.Şahıslar ön pla na alınıyor.Merkeze otur tarak, sözlerini esas, ölçü alıyor ve ona göre hareket ediliyor.Rotayı şahıs belir liyor, yol haritasını o çizi yor ve kitlelerde onun arkasında gidiyor.Ve böy lece maddi ve nanevi fela ketlere sürüklenip gidiyo ruz."Baki bakikatlar fani şahıslar üzerine bina edil mez, edilse hakikata zulümdür."Bu şaşmaz ölçü ve hakikat ortada du rurken bir Nur okuyucusu nasıl oluyorda hem siya set ve hem de diyanet noktasında şahıslara bağ lanabiliyor!..Bütün sıkıntı ların kaynağında bu hatalı bakış ve davranış yatıyor. Bu sakat görüş ve düşün eler hâlâ topluma hakim durumda.Olaylardan de ders çıkarılmıyor.Hatada inat ve ısrar vardır.Buda belalein celbine vesile olu yor.Bu millet nasıl uyanıp kendine gelecek,şahıslar yerine her cihette mükem mel ve müstakim olan hakikata sarılacak.?

  • Ömer

    14.2.2024 12:04:29

    Binlerce tebrikler ediyoruz kaleminize sağlık. Mehdi'nin ordusu zaman zaman darbeler yiyecek, zaman zaman o çetin görevi üstlenememek rahatlık meyli; can, mal, mevki korkusu gibi çeşitli sebeplerle kendisinden ayrılanlar olacaktır. Fakat "onlar buna aldırmayacak," [Ramuzü'l Ehadis, s. 476 (İbni Mace'den)]

  • fikret aydoğdu

    14.2.2024 01:49:49

    Tartışmaya mahal bırakmadan bizi kendimize; sizi de görmek istediğimiz yere getiren harika yazınız için Allah sizden razı olsun! Bununla beraber “Benim sözümü de, ben söylediğim için hüsn-ü zan edip tamamını kabul etmeyiniz… mihenge vurunuz" diyen Bediuzzaman hazretlerinin " tamamını kabul etmeyiniz" ifadesinde kabul edilemeyecek hangi sözler var ki mihenge vurulsun? Bu hususu aydınlığa kavuşturacak ufuk açıcı yazı ve düşüncelerinizi sabırla bekliyoruz.Allah'a emanet olun.

  • Erhan

    14.2.2024 00:56:47

    Ne yazık ki bu dehşetli dönemde Bediüzzaman’ın talebeleri olduğunu iddia eden bazı insanlar, şaşalı hayatın rüzgârına kapılıp zalimler tarafında olmuşlardır. suçu günahı olmayan masum mazlum insanlara zulm edilirken, onlar arkalarına dönmüş, üç maymunu oynamışlardır. Çok yazık!

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı