"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yalnızca tercümeler şüphelere düşürmez mi?

Ali FERŞADOĞLU
13 Eylül 2022, Salı
“Tefsir nedir, meâl, tercüme nedir?” (8.9.2022) başlıklı yazımıza Cengiz kardeşimiz özetle şu yorumu yapmış: “Önce tefsir diyorsunuz ama tefsirleri okuyup da bitirmek mümkün değil, meâle hiçbir zaman sıra gelmiyor… Bence insanları mealden uzaklaştırmayın…” Bugün özet, sonra genişçe izah edeceğiz inşallah:

Bediüzzaman Kur’ân’ı tefsir etmiş, Kur’ân’ın ve İslâm ilimleri literatüründeki hakikatlerini izah ve ispat etmiş; özetlemiştir. Onu okumak yıllar almaz: “Bir sene bu risaleleri ve bu dersleri anlayarak ve kabul ederek okuyan, bu zamanın mühim, hakikatli bir âlimi olabilir.” (Lem’âlar, s. 171) 

Üstelik Risale-i Nur, kuru bir meal bilgisi vermez; her meseleyi izah ve ispat ederek akıl, kalb, vicdan ve tüm his ve lâtifeleri mutmain eder. Ayrıca Kur’an’ca, Arapça kelimelerin mânâlarını da verir; yani, sözlüğü metnin içinde! 

Daha önce de Arapların Kur’ân meâlini bildiklerini, buna rağmen Peygemberimizin (asm), sahabe-i kiramın, tebe-i tabiin âlimlerinin tefsir ettiklerini dikkatlere sunmuştuk. Ve hüküm âyetlerinin (namaz, oruç, zekat ve sairire…) tercüme ile değil ancak tefsirle anlaşılabileceğini de. İmam-ı A’zam, İmam-ı Şâfii gibi sair müçtehid ve müceddidler ahkam âyetlerini bile o zamanın şartlarına göre en ince detaylarına kadar tefsir ettiler. Ki, bunları meâlleri bilsek bile anlayamazdık!.. Şu soruları da aklen, ilmen cevaplamalıyız: 

“Mealle, Arapçayı karşılaştırarak” Kur’an anlamak, derin hakikatlerine, sırlarına, feyizlerine ulaşmak mümkün mü? Meselâ, “Rahmân, Rahîm olan Allah’ın adıyla” (Fatiha Suresi, 1.) Bu tercüme Besmeledeki tüm Esma-i Hüsnayı toplayan Lâfz-ı Celâlin derin, hakikatli manaları, sırları, feyizleri ve iman gücünü nasıl verebilir? Rahmân, Rahîm sıfatlarının insan, anne, yağmur, yeryüzü ve sema tecellileri Birinci Söz ve 14. Lem’anın 2. Makamı’nda bir derece anlaşılabilir.  

Meselâ, “Dağları zemininize kazık yaptım” (Nebe Suresi, 6, 7.) “Onun şartları gelmiştir” (Muhammed Suresi, 17.) “Mallarınız ve çoluk-çocuğunuz birer fitnedir…” (Enfal Suresi, 28.), “Anne rahmindekinin (erkek mi, dişi mi olduğunu); yağmurun ne zaman yağacağını kimse bilemez.” (Lokman Sûresinin 25.) gibi âyetlerin yalnızca meâlleri şüphe ve vesveselere düşürmez mi? Ve sizce de önce tefsir değil mi? Bu ve benzeri âyetlerin birer mu’cize olduğu Risale-i Nur’da nasıl izah, ispat edilip tefsir edildiğini nazara vermeye çalışacağız…  

Okunma Sayısı: 1012
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Cengiz

    13.9.2022 12:15:08

    Hocam yorumumu dikkate aldığınız için çok teşekkür ederim. Mealin yalnızca kendi başına okunması taraftarı değilim. Arapça Kur'an-Kerim, meal, tefsir ve hadis birlikte çalışılmalı, okunmalı, incelenmeli. Bu şekilde İslam şeriatı daha iyi anlaşılacaktır. Aksi durumda bilgimiz hep iman etmiş ama işin muhtevasından bihaber kalabilir.

  • Cenk Çalık

    13.9.2022 09:07:15

    Tefsir okuduktan sonra meal okunabilir. Aksi takdirde yazıda da belirtildiği gibi eksik ve yanlış anlamalara sebep olacaktır. Amaç anlamaksa Risale-i Nur en az çabayla en çok anlamayı temin eden tefsir olarak istifademize sunulmuş hamd olsun...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı