Sanal dünyadaki iletişim kanallarının tam anlamıyla ışık hızı ile oluşu, verimliliği, yer ve zaman gibi fiziki engellere bağlı olamayışı sanal toplumun gelişiminin, genişlemesinin teknik öncüsü olurken fiziki iletişimden daha fazla rağbet görmesinin asıl ise sebebi burada oluşan toplumun farklı kültürleriydi.

İnternetin kurallarla kısıtlı olamaması, her insanın istediği bilgiye ulaşabilmesi ve istediği her bilgiyi paylaşabilmesi, sanal toplumun iyi veya kötü fark etmeksizin büyümesine imkân tanıdı. Bu ‘özgürlük’ tabi ki kurallardan oluşan fiziksel toplum hayatından daha cazipti.

Bir diğer ana sebepse kendine hitap eden içeriğe ulaşmanın kolaylığı. İnternet siteleri, bloglar, forumlar... Burada ilgini çeken her konuya özel topluluklar bulunabilir. Ortak ilgi alanlarına sahip insanlarla tanışmak kolay. Çünkü aynı mecralarda gezinen insanlarla iletişim kurabilmek mümkün. Benzer hobileri olan bu kadar fazla insanla geçek hayatta görüşmek konuşmak mümkün değil. Bahsettiğimiz sebepler sanal dünyayı hızlı bir şekilde hayatımızın önemli bir parçası haline getirdi.

Son pandemi nedeniyle mesleklerimizin ve öğrenim hayatımızın da çok hızlı bir şekilde sanal dünyaya taşınabildiğini gördük. Lise ve üzeri her türlü eğitimin rahatça online yapılabildiği açık. Daha alt yaş grubu için vakıf olmadığımız pedagojik sebeplerden ötürü nasıl eğitim verilebildiğini uzmanlara bırakmak gerek. Mesleki hayatta ise masa başı her işin internet üzerinden daha verimli devam edebilmesi mümkün ve ileride olacak da. 

Sanal dünya sadece kendi kültürünü oluşturmakla kalmadı kendi finans sisteminin de temellerini attı. NFT dediğimiz sanat eseri olarak değerlendirilen, milyonlara satılan, fiziki olmayan nesneler yapıldı. Metaverse denen sanal arsalar, sanal ülkeler kuruldu. Sanal şirketler gerçek dünyada milyarlar değerine ulaştı. 

Artık sanal dünya geleneksel dünyaya yön vermeye başladı. Sanal dünya gerçek dünyaya, içerdiği mecralar hasebiyle düşündüğümüzden daha çok benziyor ve onun yerini alması beklediğimizden hızlı olabilir.