"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kâinatın direkleri Esma-i Hüsna’dır

Çetin ACAR
05 Ekim 2019, Cumartesi
Cenab-ı Allah Bakara Sûresi’nin 31. Âyetinde “Ve Âdem’e bütün isimleri öğrettikten sonra eşyayı meleklere gösterdi ‘Eğer halifeliğe daha lâyık olduğunuz iddiasında doğru iseniz, bunların isimlerini bana söyleyin’ buyurdu.”

Allah-ü Teâlâ, Hazreti Âdem’e ve onun şahsında bütün insanlığa isimlerini öğretmesinden maksat; yeryüzünde eşref-i mahlûkat olarak yarattığı insanın bütün mahlûklardan üstün ve bilgili olmasını istediği içindir.

Tabiî ki bu bilgili ve üstün olma halinin şartı, insanın Cenab-ı Allah’ın isimlerini tam manasıyla yansıtması ile doğru orantılıdır.

Çünkü Cenab-ı Allah insanı (zatî isimleri hariç) bütün isimlerini yansıtabilecek kabiliyette yaratmıştır. İnsan ne kadar esmayı bilir ve O’nun tecelligâhı olursa, o kadar mükemmel olur. Dolayısıyla insanın mükemmel olması, arzın mükemmel olmasına, arzın mükemmel olması da kâinatın mükemmel olması ile neticelenir. Aksini düşündüğümüzde ise kıyamet çok yakın demektir.

Bilim dünyasının açıklamalarıyla; hâlâ daha ulaşılamayan gezegenlerin olduğu ve ışığın hızı saniyede 300.000 km. olmasına rağmen, daha ışığı dünyamıza ulaşmayan gezegenlerin bulunması, kâinatın akıl almaz büyüklüğünü gösteren delillerdir.

Pekâlâ, bu muazzam büyüklüğün karşısında kâinatı herc-ü merc ederek kıyameti sebebiyet verecek, bir toz zerresi hükmünde olan dünya ve onun üzerinde yaşayan insanların ne ehemmiyeti var? diye sorduğumuzda; cevabını Risale-i Nur’dan alıyoruz:

“Hem madem bu arz, kesret-i mahlûkat cihetiyle ve mütemadiyen değişen yüz binler çeşit çeşit enva-ı zevi’l -hayat ve zevi’l-ervahın meskeni, meşheri, fabrikası, menşei, mahşeri olması haysiyetiyle bu kâinatın kalbi, merkezi, hülâsası, neticesi, sebeb-i hilkati olarak, gayet büyük öyle bir ehemmiyeti var ki, küçüklüğü ile beraber koca semavata karşı denk tutulmuş. Semavî fermanlarda daima “Rabb’ül semavata-ı vel ard” göklerin ve yerin Rabbi Allah’tır deniliyor.” (Asa-yı Musa)

İşte bunun içindir ki; yeryüzünün halifesi hükmünde olan insan, Esma-i Hüsna’yı unutur, ihmal eder veya önemini kavrayamazsa kendisinin olduğu gibi dünyanın da, kâinatın da direklerini yıkıp sonunu getirecektir.

Yazımızı Dr. Bahri Tayran Dayıoğlu’nun Genç Yorum Eylül sayısında çıkan bir cümlesi ile noktalayalım: “Onun için varlıklar bir kitaptır, kâinat bir kitab-ı kebirdir, çünkü âlem ilimden gelir, o da Rabbü’l Âleminde vücut buldu”. 

Okunma Sayısı: 2191
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı