"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hangi aile “19 bin 249 lira destek” aldı?

Cevher İLHAN
06 Haziran 2020, Cumartesi

SORMAK LÂZIM

“Paket” üzerine “paket” açılırken ileri sürülen salgına karşı destek rakamları çarpıcı. Bilindiği gibi salgının başında Cumhurbaşkanı, kapanan - mücbir sebeple kapatılan işyerlerine, küçük esnafa, işini ve gelirini kaybedenlere 100 milyar lira ayırdıklarını duyurmuştu. 

Birkaç hafta sonra Hazine ve Maliye Bakanı, “ekonomik istikrar kalkanı’nın toplam tutarı 200 milyar liraya ulaştı, 4.4 milyon aileye bin liralık nakit desteğinde bulunduk” dedi. (gazeteler, 25.4.20)

Akabinde “paket”in 240 milyara ulaştığını söyledi ve bu rakamın “çarpan hesâbıyla” 525 milyar TL’yi bulduğunu anlattı.

Ne var ki İtalya’dan İspanya’ya, Fransa’dan İngiltere’ye, Almanya’dan Kanada’ya koronavirüs salgınının olduğu ülkelerde, işyerleri kapanan, geliri düşen vatandaşlarına binlerce Euro ve Dolar doğrudan destek verilirken, Bakan’ın “66 milyar lira tutarında prim ve muhtasar gibi ödemelerin ötelendiği” ikrarıyla Türkiye’de vatandaşlar kredi ve borçları yüksek faiziyle ertelenmesiyle borçlandırıldılar, daha da artan elektrik ve doğalgaz faturalarını ödediler. 

Bu açıdan, peşpeşe çıkışların ardından Bakan’ın “Verilen destek tutarı 252 milyar lirayı aştı; ötelenen kredileri, faiz ödemelerini de eklersek 350 milyar lirayı geçip 357 milyara vardı” diye konuşması üzerine, işsizler, işyerleri kapanan, işini kaybeden ve iş aramaktan ümidini kesen milyonlar, bu “destek ve yardım”ın nereye ve kime gittiğini sorguluyor. Zaten bütçeden 5.5 milyon vatandaşa verildiği iddia edilenin dışında 375 milyonun kime verildiği soruluyor. 

Zira hesâplamalara göre, Bakan’ın ileri sürdüğü rakam Türkiye’nin nüfusuna oranlandığında her vatandaşa 4 bin 518 lira düşüyor. Her âileye 19 bin 249 lira verilmesi gerekiyor. 

Hangi vatandaş 4 bin 518 ve hangi âile 19 bin 249 lira “destek” aldı?

TESBİT

Hangisi doğru; “büyüme” mi, “küçülme” mi?

Bir başka tartışmalı husus, “büyüme rakamları”ndaki karışıklığa dair. Daha önce “Bu yılı yüzde 5-10 küçülme değil, pozitif bir büyüme ile kapatacağız” diyen bakan “Türkiye’nin 2020’yi büyüme ile bitirileceğini” ileri sürmüş ve “4.5 büyüme”yi telâffuz etmişti.

Buna mukabil AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, “dünya ekonomisinin 2020 yılında itibarıyla toplamda yüzde 4.5-5.5 arasında bir küçülme, daralma içerisinde olacağı, gelişmiş ülkelerde bu rakamın daha yüksek olacağı” tahminiyle yüzde 5.5 küçülme olacağını ifâde etmişti.

Ekonomistler, daha salgın öncesi 11.  Beş Yıllık Kalkınma Plânı’ndaki “2023 hedefleri”nde vaad edilen “millî gelir”den ciddî sapmalar olduğunu; kişi başına gelir hedefinden yüzde 40, işsizlik oranında yüzde 52, genç işsizlikte yüzde 56, dolar kuru”nda yüzde 139 sapma gösterdiğini belirtmişlerdi.  

Bu bakımdan, “iktidar cânibi”nden gelen bu tezat açıklamalara karşı, Uluslararası Para Fonu’nun, Türkiye’de ekonominin bu yıl yüzde 5 oranında daralacağı duyurusuna dikkat çeken ana muhalefet, “Yüzde 5 büyüme gerçekleşmezse, bırakın büyümeyi ekonomi daralırsa bunu söyleyen kişinin koltuğunu boşaltması gerekiyor. Eğer müteahhit taahhüt ettiğini yerine getiremiyorsa o işi bırakır” şartını hatırlayor. 

Ve Hazine Bakanı ile iktidar partisi Genel Başkanvekili’nin taban tabana zıt duyurularından hangisinin doğru olduğu soruluyor.

GARABET

 Maskelenen “resmî enflasyon”

Açıklanan enflasyon rakamlarına göre Mayıs ayında yüzde sadece yüzde 1,36 artarken, yıllık bazda yüzde 11,39 olmuş. Ve gıda fiyatlarının artmadığı havası verilmiş.

Öncelikle “enflasyon sepeti”ne pinpon sopası, saç jölesi ve tırnak makasının konulması garabeti, çarpıtmanın nasıl kotarıldığını ele verirken, son bir ayda gıda maddelerine en az yüzde 30-40’tan çoğu yüzde 50’leri bulan ve bazı gıdalarla yüzde 110’lere varan zamların gözardı edildiği görülüyor. 

Bundandır ki, “uyduruk enflasyon”la çarşı pazardaki en az yüzde en az yüzde 40’leri bulan halkın gerçek enflasyonu arasında büyük ve vahim fark ortaya çıkıyor. Bundandır ki, uzmanlar, TÜİK’in açıkladığı enflasyon verisinin ekonomik teoriye uymadığını kaydediyorlar. 

Ve bundandır ki maskelenen “resmî enflasyon”a kimse inanmıyor.

KISACASI

“Türkiye tüketildi…”

“Türkiye’nin beşeri sermayesi, kaynakları, yedek akçesi; ‘kamu özel işbirliği’ adı altında döviz garantili ihâlelerle gelecek nesillerin geliri tüketildi. Söyleyecek sözü kalmayan siyasî iktidar meydana getirdiği yoksullukla yönetiyor…”

Gültekin Uysal, DP Genel Başkanı

Okunma Sayısı: 2389
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı