"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kaza ve felâketlerin soruşturulmaması

Cevher İLHAN
28 Ocak 2025, Salı
AKP iktidarında, “tek kişilik hükûmet”te yolsuzlukların, hırsızlıkların, millet malını partizanca yandaşlara peşkeşin, ihaleye fesad karıştırmanın, kayırmanın soruşturulmamasında olduğu gibi her birinde onlarca, yüzlerce, binlerce vatandaşın can verdiği, yüz milyarlarca millet malının kül olduğu kazaların, felâketlerin hiçbirinin hesâbını vermeme anlayışı devam ediyor.

Görünen o ki orman yangınlarının, sel felâketlerinin, tren kazalarının yanısıra, deprem ve sel felâketlerinde ağır ihmallerin ve tedbirsizliğin sonucu on binlerin vefatı, yüz binlerin yaralanması, şehirlerin yerle bir olması, yüz milyarlarca milletin malının heba olmasının sorumluluğundan kaçılmasıyla istifaya yanaşılmaması pişkinliği sergileniyor.    

En son 79 kişinin can verdiği, 50’den fazlasının yaralandığı Bolu Kartalkaya’daki otel yangını fâciasında iktidardakilerin sorumluluğu üstlenmeyip istifaya yanaşmamaları, depremde kurtarma çalışmalarının, orman yangınlarına müdahalenin dahi “Cumhurbaşkanı’nın tâlimatı”yla yapıldığı ilgili bakanlarca ikrar edilen “tek kişilik otoriter rejim”de denetimsizliğin, kayırma ve rant hırsı fecaatlerinin hiçbirinin soruşturulmaması tavrı tekrarlanıyor.

MUALLEL RANT POLİTİKALARININ AKIBETİ

Aslında, muhalefet belediyesinin üzerine yıkma girişimine karşı, onca insana tabut olan otel yönetiminin, 12 Aralık 2024’te başvurusu üzerine Bolu Belediyesi’nin yaptığı denetim raporunda başta “tahliye çıkışları,” “ışıklı yönlendirme levhaları,” “binadaki âcil aydınlanma”, “elektrik tesisatı uygunluğu,” “söndürme gereçleri talimatları,” “algılama sistemleri ve “yangın alarmı,” “paratoner duman kontrolü” olmak üzere yetersizlikleriyle itfaiye denetiminden geçememesi üzerine, fevkalâde hayatî ehemmiyetteki eksiklikleri gidermek yerine 24 Aralık 2024’te denetim uygulaması talebini iptal ettirip açıkça denetimden kaçmasıyla otelin yanmaya teşne halde bırakılması bunun bariz belgesi.

Bu bakımdan AKP’nin 22 yıllık iktidarında meydana gelen felâketlerde resmî rakamlarla 54 bin 780 kişinin ölmesi, göz göre göre rant hırsıyla insanların ölüme sürüklenmesine sebebiyet vermenin ispatlanmış “sistematik hale getirilen denetim eksiklikleri, liyakatsizlikler, ihmallerle muallel rant politikaları”nın akıbetsizliği gerçeği ortaya koyuyor.

Vakıa şu ki 2003 Bingöl depreminde 176 kişi, 2004 Pamukova tren kazasında 41 can kaybı olmuş. Devamında 2008 Kütahya tren kazasında 9, Davutpaşa patlamasında 21, 2009 Ayamama sel felâketinde 31 insan ölmüş.

Keza 2010 Karadon maden kazasında 30 madenci, 2011 Van depreminde 644 kişi vefat ederken, 2014 Soma maden faciasında 301 madenci göçük altında kalmış. Ayrıca Ermenek maden kazasında 18, 2016 Şirvan maden kazasında 12 kişi ölürken, 2016’da Aladağ öğrenci yurdunda 12 öğrenci yanmış.

Yine 2018 Çorlu tren kazasında 25 kişi, 2018 Ankara tren kazasında 9 kişi ölürken, 2020 Elazığ depreminde 41, İzmir depreminde 117 can kaybı yaşanmış. 2021’de Akdeniz’deki orman yangınlarında 8, Batı Karadeniz sel felâketinde ise 97 kişi can verirken, 2022 Amasra maden ocağı patlamasında 42, 2023 Kahramanmaraş depremlerinde 53 bin kişi vefat etmiş.

Akabinde Adıyaman ve Şanlıurfa’daki sel felâketinde 21, 2024 İliç maden faciasında 9, Beşiktaş gece kulübü yangınında 29, Balıkesir mühimmat fabrikası patlamasında 11 kişi ölmüş…

İHMAL VE DENETİMSİZLİKLERİN SORUŞTURULMASI İÇİN…

Vahim olanı, bütün bu kaza, felâket ve fecaatlerde ihmalleri, rant hırsı, denetimsizlikleri tesbit edilen sorumlulardan tek bir siyasetçi ve bürokratın istifa etmemesi; çoğunda “sorumlu” ve “suçlu”nun bulunup hesâp vermesine engel olunması; alt kademede göstermelik “suçlular”a basit geçiştirici “cezâlar”la kalınması.

Ve muhalefetin kaza ve âfetlerdeki ihmaller zincirine dair Meclis’te verdiği araştırma ve soruşturma önerilerinin “iktidar cephesi”nce göz göre göre reddedilip ayyuka çıkan yolsuzluklarla ve ihale fesatlarında olduğu gibi sözkonusu kaza ve felâketlerdeki sorumluların ortaya çıkarılmayıp hesâbının verilmemesi.

Özetle, AKP iktidarında ve 16 Nisan 2017’de referandumuyla 9 Temmuz 2018’dan itibaren dayatılan “Türk tipi sistem”de yasama yetkisi ve denetim işleminin gasbıyla millet irâdesinin Meclis tasfiye edilmesi, Meclis adına denetim yetkisiyle görevli bir üst yargı organı olan Sayıştay’ın yetkilerinin budanması ve yargının yürütmenin “aparatı” ve “siyasetin sopası” haline getirilmesiyle topyekûn çöküşün sonuçları ortada.

Bütün bu ihmallerin, denetimsizliğin soruşturulması için de öncelikle “demokratik parlamenter sistem”in ihyası gerekiyor.

Okunma Sayısı: 1324
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ömer

    28.1.2025 16:55:23

    Bütün bu ihmallerin, denetimsizliğin soruşturulması için de öncelikle “demokratik parlamenter sistem”in ihyası gerekiyor.Kaleminize sağlık tebrikler 👏👏👏🌅

  • Hamide

    28.1.2025 06:39:05

    Allah razı olsun, kaleminize sağlık

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı