"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Meddah medya”nın iftirası

Cevher İLHAN
02 Kasım 2024, Cumartesi
VAZİYET

İstanbul’un en büyük ilçesi Esenyurt Belediye Başkanı’nın seçildikten yedi ay sonra gece yarısı apar topar baskınla tutuklanarak yerine “kayyım” atanması “gerekçeleri”nin başında başında bazı KCK’lilerle, terör örgütüne yakın birinin annesinin vefatına telefonla başsağlığı dilemesi gösteriliyor.

Oysa Vanlı olan Başkan’ın aynı aşiret mensubu hemşerileriyle sözkonusu görüşmelerine karşılık AKP’lilerle milletvekilleriyle yöneticilerinin terör örgütü elebaşları ve AKP iktidarında kırmızı halı ile karşılanan PYD/YPG elebaşıyla defalarca görüşüp yemek yedikleri; fotoğraf ve belgeleriyle ortada.

Çarpık olanı, ilk “çözüm süreci”nde 28 Şubat 2015’te AKP hükûmeti ve parti temsilcilerinin Dolmabahçe’de bir araya gelmeleri. İmralı’da, Kandil’de, Oslo’da ve diğer merkezlerde terör örgütü mensupları ve elebaşlarıyla “pazarlık masası”nda saatlerce “pazarlık” yürütmeleri.

Devlet görevlilerine ve istihbarat elemanlarına İmralı’daki terörist başı ile Kandil ve Avrupa’daki terörist elebaşları arasında “kuryelik” - “mektupçuluk”  yaptırıp mekik dokutturan, Öcalan’ın “mesajı”nı terör örgütü kamplarındaki terörist elebaşlarına taşıtan iktidardakilerin özellikle muhalefete mensup belediye başkanlarını bu isnadla görevden alıp yerlerine aday olup seçilemeyen partilileri, mülki amirleri “kayyım” olarak atamaları.

Daha da vahimi, Cumhurbaşkanı’nın öve öve bitiremediği ortağının “terörist başının salıverilip Meclis’te konuşturulması”na medhiyeler dizen “iktidara iliştirilmiş yandaş medya”nın bunların hiçbirini görmeyip kara propaganda kampanyası.Demokratik muhalefete, sivil siyasete “teröre destek” bühtanıyla “suç iftirası”da bulunmaları.

Bu vahamet, çifte standartlı “çirkin siyaset” fitne ateşini alevlendiren iflâh olmaz dalkavuk “ihaleci–iftiracı, yardakçı meddah medya”nın perişanlığını bir defa daha açığa çıkarıyor…

GARABET

“Kullanışlı medya” fecaati!

Bir diğer vahamet, tam da terör örgütünün 200 bin ton patlayıcıyla 80 bin uzun namlulu silâh ve roketatarı, tonlarca mühimmat-bombayı depolayıp şehirlerin altını cephânelik haline getirdiği vartada Batılı merkezlerdeki PKK temsilcileriyle görüşmelerin karambola getirilmesine “yandaş medya”nın canhıraş çırpınışı.

Bu fecaat, muhalefet milletvekillerinin Meclis’te “hani görüşen şerefsizdi” itirazlarına, İçişleri eski Bakanı Efgan Ala’nın “Oslo, devletin kendi biriminden sabote edilerek dışarıya sızdırıldı” ifâdeleriyle zabıtlara geçerken (TBMM Genel Kurul Tutanakları, 3.3.15), Oslo’daki mevzubahis “pazarlık masası”nda dönemin Başbakanının özel temsilcisi ile istihbar yetkililerinin “hakem-arabulucu garantör devlet” İngiltere nezdinde PKK ile müzâkerelerde dokuz maddelik “belge”nin imzalanması; MİT Müsteşar Yardımcısı’nın toplantıda “metropolleri bombalarla doldurdunuz, Türkiye’nin neresine ne kadar silâh ve patlayıcı yığdığınızı biliyoruz!” sözleriyle seyirci kalındığı itirafının karartılması.

Ve “İmralı tutanakları”nda ifşa edildiği gibi, MİT yetkililerinin izlediği -23 Şubat 2013’teki İmralı’daki görüşmelerde terörist başının, HDP heyetine “AKP’yi 10 yıldır ayakta tutan benim. Biz AKP’yi çıkartan gücüz. 40 yıllık rüyâlarını gerçekleştirdik, AKP’ye iktidarı altın tepside sunduk” ikrarıyla AKP iktidarı ile çalışmayı önerip “başkanlığı istediğini” dikte ettirmesinin; “Biz Tayyip Bey’in başkanlığını destekleriz” deyip “özerklik” ve terör örgütünün “öz savunma”yla askerini-polisini oluşturması karşılığı “AKP ile başkanlık ittifakına girip desteklemeleri” direktifini verdiğini ikrarının gürültüye getirilmesi. (Milliyet, 28.2.2013)

Hâsılı, hukukçular Belediye Başkanının terör örgütü üyeliğini oluşturacak herhangi bir suç işlemediğine dikkat çekerken, “yandaş medya”da yolsuzlukları, hırsızlıkları, ihaleye fesad karıştırılmasını, kamu malını yandaşlara peşkeşi, partizanca kayırmaları çarpıtmalarla gizleyen “havuz medyası”nın her türlü uydurma ve saptırma, asparagas ve dezenformasyonlarla yavuz hırsız misali suçu muhalefetin üstüne atması, yargı gibi araçsallaştırılan “kullanışlı medya”nın içine düştüğü fecaati ifşa ediyor…

KISACASI 

Medyanın “mürcifliği ve şemâteti”

Hayatının her döneminde “matbuat lisânı”yla -basın yoluyla- zihinleri kargaşadan kurtarmak, doğrularda sebat etmek, milleti aydınlatmak ve uyarmak vazifesine dikkat çeken Bediüzzaman’ın tesbitiyle “demokrasinin zembereği” diye nitelediği efkâr-ı ammenin (kamuoyunun) “tehditlerle, korkularla, hilelerle başka bir mecrâya çevrilmesi”ne ve milletin sathî ve geçici de olsa “muhâkeme-i akliyesi”nin kapatılıp yanlışlara sürükleniyor.

Bundandır ki gazetelerin “hava-i gıll-u gış” diye tanımladığı gizli kin ve kötü niyetlerle süslenmiş müzevirlik ve koğuculuk dolu yalan ve dolan propagandalarının, özellikle “garazkârane münâkaşata (tartışmalara)” taraf olup, “yalan ve ifratperverâne keşmekeş” yayınlarla yaydıkları fesadın önüne geçilmesinin gereğini bildiriyor.

Ve ortalığı karıştıran ve gerçekleri çarpıtan, toplumun sosyal dengesini ve âhengini bozup milleti istikametten ayırarak inhiraf uçurumuna itip yanıltan; “mürciflik”le fikirleri müşevveş eden, “şemâtetle” (şamatayla) kötülükleri telkin edici karmakarışık ve karıştırıcı yayınlara karşı “feverân eden efkâr-ı umumiye ile zihnî aldatmaların, mugâlataların (demagojilerin) dağılması ve hakikatin meydana çıkması” için basın aracılığıyla yine matbuat yoluyla mücadelenin zarûretini ifâde ediyor. (İşârât’ül İ’câz 164, Eski Said Dönemi Eserleri 187-8, Emirdağ Lâhikası, 404-5)

HAFTANIN SÖZÜ 

“İthal ‘iltisak’ ibaresinin suiistimli…”

“Esenyurt Belediye Başkanı hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 30.10.2024 tarihli tutuklama talep yazısında gündeme getirilen hususlar (Soruşturma No: 2024/162302), kişinin terör örgütü üyeliğinden dolayı sorumluluğunu gerektirecek mahiyet taşımamaktadır. Bu açıklamalar, 15 Temmuz 2016 tarihli darbe teşebbüsü sonrası çıkarılan KHK’ler ile mevzuatımıza ithal edilen ‘iltisak’ ibaresinin nasıl kötüye kullanıldığının bir göstergesidir…”

Prof. İzzet Özgenç (Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eski hukuk danışmanı ve 2005’te yürürlüğe giren Türk Ceza Kanunu’nu hazırlayan iki isimden biri.)

Okunma Sayısı: 1646
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ömer

    2.11.2024 11:26:00

    Esenyurt Belediye Başkanı hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 30.10.2024 tarihli tutuklama talep yazısında gündeme getirilen hususlar (Soruşturma No: 2024/162302), kişinin terör örgütü üyeliğinden dolayı sorumluluğunu gerektirecek mahiyet taşımamaktadır. Bu açıklamalar, 15 Temmuz 2016 tarihli darbe teşebbüsü sonrası çıkarılan KHK’ler ile mevzuatımıza ithal edilen ‘iltisak’ ibaresinin nasıl kötüye kullanıldığının bir göstergesidir…” Prof. İzzet Özgenç (Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eski hukuk danışmanı ve 2005’te yürürlüğe giren Türk Ceza Kanunu’nu hazırlayan iki isimden biri.)Sözün Özü. Kaleminize sağlık tebrikler . Uyan Türkiye’m 👏👏👏🌅

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı