"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Suriye neden bu hale getirildi?

Cevher İLHAN
17 Aralık 2024, Salı
Suriye hükûmetinin düşürülmesinin daha ilk gününde başta Suriye ordusunun askerî üs ve tesisleri olmak üzere Suriye’nin bütün askerî altyapısı, stratejik savunma mekânizması İsrail tarafından vurularak topyekûn tahrip ediliyor.

Suriye ordusuna ait askerî üslerle, silâh depolarının, cephaneliklerinin, silâh üretim yerlerinin, uçakların, helikopterlerin, hava alanlarının, hangarlarının, füze rampalarının, hava savunma sisteminin, tankların, savaş gemilerinin hatta teknelerinin, kimyasal tesislerinin garnizonların, kışlaların hatta bilim ve araştırma merkezlerinin, ekonomik kaynaklarının İsrail savaş uçaklarınca, karadan-havaya füzelerle vurulması amacı açığa çıkarıyor.

Vatandaşlık nüfus ve pasaport dairelerinin, istihbarat ve arşiv binalarının, alt yapı sistemlerinin yoğun İsrail bombardımanıyla yıkılıp yakılmasıyla Suriye’nin kimliği ortadan kaldırılıyor. Ülkede işgal, vurgun ve soygun devam ediyor.

İsrail askerleri, uluslararası hukuka göre Suriye toprağı olan Golan Tepeleri’nde yeni yerleşim birimlerini, köyleri işgale devam ederken, Gazze katili Netanyahu’nun Golan’ın sonsuza dek İsrail’in ayrılmaz bir parçası olacağı” iddiası; pişkince “Suriye’de 550’den fazla “hedef”i vurduk, askerî varlığını imha ettik!” şımarıklığı, maksadı “resmen” deşifre ediyor.

SURİYE ÜZERİNDE “YENİ SAVAŞ FİTNESİ”

Keza İsrail’in Yedioth Ahronoth gazetesinde “İsrail, elli yıl sonra ilk kez Suriye hava üslerinin tümüne saldırı düzenledi” övgülerinin dizilmesi; İsrail ordu radyosunda “Şam’ın düşmesinden sonra Suriye’ye ‘İsrail tarihinin en büyük hava saldırıları operasyonun yapıldığı”nın duyurulması; Telaviv’den “yeni savaşın bundan sonra Suriye üzerinden olacağı” açıklamaları, Suriye’nin neden bu hâle getirildiğini gösteriyor.

Nedeni, Suriye’nin yeni bir iç savaş kargaşasına sürüklenmesi; dörde bölünüp parçalanmasıyla topyekûn tasfiye edilmesi.

Bu maksatla “federasyon” paravanında “özerk-otonom bölgeler” perdesinde Türkiye’nin yanıbaşında terör örgütlerine “devletçikler”in kurdurulduğu ortada. Ülkenin kuzeyinde Fırat’ın doğusunda “Suriye PKK’sı” PYD/YPG’ye, İdlib ve çevresi, Ankara’nın maaşa bağladığı ÖSO’dan oluşan yine ABD’nin vesâyetindeki “Suriye Millî Ordusu”na (OSM) terk edilmiş. Şam-Halep bölgesi, ABD ile İsrail’in açıkça cephane ve lojistik destek verdiği HTŞ’y peşkeş çekiliyor. Ülkenin güneyinde İsrail’in güdümünde “Dürzistan” uyduruluyor.

Gazze’yi soykırımla yer bir edip Batı Şeria’yı teslim alan İsrail, Hizbullah’a ve İran’a vurduğu darbelerden sonra Suriye’yi toptan tüketme peşinde. İşgalle El-Kaide’nin türetildiği Afganistan’da, işgalle tonlarca altını yağmalanan Irak’ta olup bitenler Suriye’de de oluyor.

Siyonist rejim, tam bir pervâsızlıkla Suriye’nin kuzeyindeki Kamışlı’dan güneyindeki Dara’ya ülkeyi baştan başa bombalıyor; küstahça “Golan’da işgali sürdüreceğiz!” nârâlarını atıyor. Ve diğer Müslüman ülkeleri başkentleri gibi Ankara Müslüman komşu Suriye’yi ifnasını sadece seyretmekle kalıyor.

 “FETİH!” ÇIĞLIKLARIYLA VAHAMETİ KARARTMA

Görünen o ki AKP iktidarı ve “tek kişilik hükûmet”, on üç yıldır inadına sürdürdüğü akıbetsiz “Suriye politikası”yla Suriye’de sınır ötesi harekâtlarda verdiği 383 şehidin, 200 milyar dolar zararın hesâbı altında kalmış; “Suriye’yi fethettik!” asparagaslarıyla vahametin üstü örtülmeye yelteniliyor.  

Tam da İsrail’in Türkiye sınırında -Nusaybin’e- üç buçuk kilometre yakınındaki Kamışlı Havaalanı’nın İsrail savaş uçaklarınca yerle bir ettiği, İsrail askerlerinin ülkenin güneyinde “tampon bölgeyi genişletme” perdesinde işgalini genişlettiği vartada “meddah medya”nın, “yandaş yorumcuları”nın aslı astarı olmayan “zafer çığlıkları” bundan.  

Bundandır ki Özal’ın 34 yıl önce “bir koyup üç alacağız” ütopyası, kerametleri kendilerinden menkul “yandaş yorumcular”ın “iktidara iliştirilmiş kanallar”da ellerinde çubuklarla bu kez Suriye üzerinde hâlâ “82. il Halep, 83 Hama, 84 Humus, 85 Şam…” çarpıklıkları sergileniyor.

En son MİT Başkanı’nın bütün dünyanın gözü önünde yoğun güvenlik önlemleri altında Şam’a gidip ABD ve İsrail dostu HTŞ lideri Colani’yle yan yana fotoğraf verdiği “Emevî Camii’nde namaz kılma” görüntüsünün âlây-ı vâlâyla servisin amacı bu.

Hâsılı, Ankara’dakilerin baştan beri saplandığı “Şam yönetimi”nin devrilmesiyle İsrail’in Suriye’nin askerî varlığının yüzde 90’ını yok edilip Suriye ordusu Filistin’deki gibi elinde tabancasıyla kalan yerel zabıta durumuna düşürülürken, “iktidara iliştirilmiş medya”da “Saray iktidarı”nın Suriye fiyaskosu karartılarak iç politikada istimali propagandası yapılıyor.

“BOP’un ikinci fazı”nda Suriye’nin de işgalle etnik ve mezhebî iftiraklarla fiilen bölünüp parçalanmasına arka çıkan Ankara’dakilerin “Suriye’yi böldürmeyiz” ciddiyetsiz çıkışlarının hiçbir hükmünün olmadığı her hâliyle sırıtıyor…

Okunma Sayısı: 1952
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Doğukan Pamir

    17.12.2024 22:06:12

    Kendisine oy vermediğim ve siyasetini de tasvip etmediğim merhum Necmettin Erbakan'ın rte hakıında söyledikleri ile akepe için söylediği şu sözü"akepeye verilen her oy İsraile verilmiştir" oldukça manidardır.

  • Eda Gül Beyaz

    17.12.2024 19:26:09

    Hüseyin bey akıaya nedense hep cumhurbaşkanı Erdoğan cephesinden bakıyorsunuz. Sizin bu perspektifiniz %10 anca gösterir. Geniş pencereden bakmalısınız. Bu zafer, Şam zaferi Erdoğanın ötesinde bir mücahitler zaferidir. İslamın zaferidir. Bu topraklardan sökülüp atılmak istenilen sünnilerin zaferidir. İslam dışı kabul edilen Nusayrilerin egemenliğine son verme zaferidir. Seküler dinsiz Suriyeden kurtulma zaferidir. Siz çok kısır bakıyorsunuz. Bakış açınızı Nurlardan aldığınız iman dersi ve içtimai hayat dersleri ile zenginleştirirseniz ne demek istediğimi anlayacaksınız. Üstadımız sergüzeşti hayatında bir an bile Müslümanın karşısında, kafirin yanında durmamıştır. Her daim Müslümanlardan yana olmuş, onlarla sevinmiş onlarla üzülmüştür. Bu bakış açısını yakalamanız duasıyla.

  • İ.UÇAR

    17.12.2024 15:26:26

    Yazı son derece açık. Suriye'min durumu ve ahvalinin özeti çıkarılmış. Yazar Suriye'nin eski durumunu hararetle savunmuyor ki.Vtandaşına kimlik vermeyen Suriye Devleti'nin insafsız icraatlarını bilmememesi mümkün mü ? Zalim bir anlayış hüküm sürüyordu.Şimdi de zalimlerin cirit attığı bir toprak parçası haline getirildi. İki idari yapı da islâmi olmadığı, insani olmadığı aşikâr. Nasıl sevinelim ?

  • Sefer Akgül

    17.12.2024 14:13:35

    Yıllar yıllar önce Yeni Asya gazetesi bir kitapçık yayınlamıştı. Suriye Bu Hale Nasıl Düştü " isimli. O kitapçık bir daha yayınlansa sanırım siyasî tahlili daha sağlıklı yaparız

  • Hüseyin İlhan

    17.12.2024 13:41:32

    1-Aziz üstadımızın 'müslüman dahilde kılıç çekmez,dersi ve tavsiyesi nedir,nasıl fayda sağlar bunu önce iyi düşünüp tahlil etmek lazım. 2-Suriye idaresinin 61 Yıldır kötü olduğunu elbette biliyoruz.Ancaaak ailecek yatlarda,saraylarda tatil yapanların,ortak kabine toplayarak ülke takımlarının dosstluk maçı yaptırtılması,sınırlardaki engellerin kaldırılması,artan manevi turizm,iki müslüman komşu arasında artan kardeşliğin birden bire BOP Eşbaşkanı yaptılar diyerek 'ŞAM'da Cuma namazı kılacağız,demek nedir,ne maksat edinilmiştir. 3-Niyet hayr akıbet hayr deriz.Lakiin her 100 kelimesinden ancak % 10 tanesi doğru olan bir idarecinin iyi niyet,islam ve kardeşlik ile hareket ettiğini düşünmek olsa olsa 'ahmaklıktııır,. 4-Bugün AKP iktidarının TBMM Başkanı,başbakan yardımcılığı ve daha nice önemli görevleirnde olan şahsiyet ne dedi.İSRAİL TEK KAZANAAN. Bizlerde yıllardır bunu yazzıyoruz.En kötü barış,en iyi savaştan iyidiiiir.

  • Mustafa Said Kara

    17.12.2024 13:12:56

    Hadi bizim iktidar medyası seviniyor diye sevinmiyorsunuz. Bari Suriyeli din kardeşlerimiizn sevinci ile sevinin. Suriyede sünni Müslümanlar rahar bir nefes alsın.

  • Gaffur durmaz

    17.12.2024 11:57:51

    sevgili Cevher İhan; atmış yıllık istibdat rejiminin yıkılmasının hiç mi önemi yok, boşalan cevazevlerinin ve o mahkumaların yaşadıklarının, sokaklara çıkıp sevinç gösterisi yapan mutuluktan ağlayan insanların ne düşündüğünün hiç mi önemi yok? Kendi siyasi pozisyonunuzu haklı çıkarmak için tamamen siyasi bir okuma yapmışsınız, zaten hemen hemen bütün yazılarınız bu paralelde. İktidarın hesabına geçecek diye oradaki insanların mutluluğunu umudunu görmezden geliyorsunuz. Ahmet Battal beyin bir yazısının altına; Fox, Halktv benzeri siyasetin rahatsızlığı dile getirilmiş ve bende katılıyorum. Biz elbetteki mevcut siyasi duruma muhalifiz fakat yanlışlıkla hükümete paye verilecek diye bu kadar zorlamanın da alemi olmasa gerek. ümitvar olmamızı isteyen bir üstadın ümitvar talebeleriyiz fakat maalesef bu ümitvar tutumu ekseri zamanlarda gazetemizde göremiyoruz.

  • Ömer

    17.12.2024 11:54:29

    Tam da İsrail’in Türkiye sınırında -Nusaybin’e- üç buçuk kilometre yakınındaki Kamışlı Havaalanı’nın İsrail savaş uçaklarınca yerle bir ettiği, İsrail askerlerinin ülkenin güneyinde “tampon bölgeyi genişletme” perdesinde işgalini genişlettiği vartada “meddah medya”nın, “yandaş yorumcuları”nın aslı astarı olmayan “zafer çığlıkları” bundan. Sormak lazım bunları göremeyen, takım tutan tarafgirlere, haritaya iyi bakın son parça Fırat’ın kenarı güneydoğu. Öcalan affı sonrasında, anayasa değişikliği ile Türkiye’nin üniter devletten, feodal devlete dönüşmesi ufukta!!! Kaleminize sağlık tebrikler 👏👏👏🌅Uyan Türkiye’m…

  • S.topuz

    17.12.2024 10:36:16

    ..."Bazı mülhidler derler: "Bu kadar acaibi yapan ve yapacak taifeler nerede?" Elcevab: Çekirge gibi bir âfât, bir mevsimde pek çok kesretle bulunur. Mevsim değiştikçe memleketi fesada veren kesretli o taifelerin hakikatları, mahdud bazı ferdlerde saklanıyor. Yine zamanı geldikçe emr-i İlahî ile o mahdud ferdlerden gayet kesretli aynı fesad yine başlar. Güya onların hakikat-i milliyetleri inceliyor, kopmuyor. Yine mevsimi geldikçe zuhur ediyor. Aynen öyle de: Bir zaman dünyayı herc ü merc eden o taifeler, izn-i İlahî ile mevsimi geldiği vakit aynı o taife, medeniyet-i beşeriyeyi herc ü merc edecekler. Fakat onların muharrikleri başka bir surette tezahür eder (Irkcılık, mezhebcilik,Terör, anarşi, fitne, iftirak, ihtilâf, menfaât, hırs, siyasî tarafgirlik, tama', nifak vb.?). لَا يَعْلَمُ الْغَيْبَ اِلَّا اللّٰهُ " Bediüzzaman Said Nursî, Risale-i Nur Külliyatı, Sözler - 345 - 😢🙌🌹🤲🌹❤☝️🌙😭😭😭🕊🕊🕊🇪🇺🕋🇹🇷🇵🇸🇵🇸🇵🇸

  • S.topuz

    17.12.2024 10:33:33

    "Alâmet-i kıyametten olan Ye'cüc ve Me'cüce ve Sedde dair, bir risalede bir derece tafsilen yazdığımdan ona havale edip şurada yalnız şunu deriz ki: Eskiden Mançur, Moğol unvanıyla içtimaat-ı beşeriyeyi zîr ü zeber eden taifeler ve Sedd-i Çinî'nin yapılmasına sebebiyet verenler, kıyamete yakın yine anarşistlik gibi bir fikirle medeniyet-i beşeriyeyi zîr ü zeber edecekleri, rivayetlerde vardır. Bazı mülhidler derler: "Bu kadar acaibi yapan ve yapacak taifeler nerede?" Elcevab: Çekirge gibi bir âfât, bir mevsimde pek çok kesretle bulunur. Mevsim değiştikçe memleketi fesada veren kesretli o taifelerin hakikatları, mahdud bazı ferdlerde saklanıyor. Yine zamanı geldikçe emr-i İlahî ile..." Sözler - 345

  • Eda Gül Beyaz

    17.12.2024 00:31:51

    Hocam kusura bakmayın da ne yapsaydı Türkiye bana ne mi deseydi? 100 sene önce bize bağlı toprakların kaderi bizi ilgilendirecek elbette. Türkiye çok haklı bir iş yaptı.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı