“Tek kişilik Saray hükûmeti”nin iktidar partisi belediyelerinin yıllardır yığdıkları, seçim öncesi hatta giderayak yandaşlara kıyak ihaleleri peşkeşle katladıkları borçlarının tahsilini sözkonusu belediyeleri kaybettikten sonra dayatması yaman çelişkili çifte standardı tartışmaları sürüyor.
Tesbit şu ki tamamına yakını AKP’li belediyelerden kalma 96 milyar lirayı bulduğu söylenen SGK borçları, belediyelerin borçlarının yüzde 3’ünü, “yandaşlar” ihalelerle, milyarlık israf, şatafat ve lüksle sapladıkları borç batağına batağının yüzde 10’unu geçmiyor.
Buna göre, siyasi iktidarın -yasa gereği yılda iki kez açıklamak zorunda oldukları halde- 2016’dan beri halktan sakladığı şirketlerin SGK’ya borçları, siyasi iktidarın ağır bir mağlubiyetle çoğunu muhalefete devrettikleri belediyelerin borçlarının 10 katı. Yirmi iki yıllık AKP iktidarında SGK’nın açığı 3 kat arttırılmış. Sadece 2023 yılında 885 milyar, Son 3.5 yılda SGK’ya milletin vergilerinden 2.3 trilyon lira aktarılmış, Aslında bu SGK’ya verilen bir borç. Belediyelerin borcu hacim olarak bu bütçenin ancak yüzde 4.3’ünü tutuyor.
Ne var ki birer kamu kuruluşu olarak halka hizmet eden ve büyük bir yekûnu dönemlerinden kalan belediyelerin borçları serişte edilirken, mevzubahis şirketlerin borçları milletten gizleniyor.
Hâsılı, peşpeşe “kamuda tasarruf” ve “yeni vergi paketleri”nin halka dayatıldığı, akaryakıta, elektriğe, doğalgaza yüzde 40’a varan ve iğneden ipliğe her şeye sirayet eden zam sağanağı furyasında Cumhurbaşkanı’nın maç izlemek için yüzlerce personel ve beş uçakla Almanya’ya, Türkiye’nin yanıbaşındaki Kıbrıs’a yedi uçakla, yine biri sadece makam araçlarını taşıyan 500 bin dolar masrafa mal olan beş uçakla Amerika’ya uçmasına yüz milyarlar hebâ edilirken, devede kulak belediyelerin SGK borçlarının gündeme getirilip dayatılması tamamen siyaset maksatlı olduğunu tescilliyor.
VAZİYET
Manipülatif polemiklerle...
Vaziyet şu ki 2019 seçimi öncesinde bir tek İGDAŞ’ın BOTAŞ’a beş yıl öncesinin parasıyla biriken 1.1 milyar liralık -200 milyon doları bulan- SGK borcunun 3 katı, bugünün parasıyla yaklaşık bir ödemeydi bu. Bugünkü SGK borcumuzun 3 katı İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nce ödenmiş.
Aslında iktidarın elindeki İBB’de tek bir imar operasyonuyla bir arsa üzerinden özel bir şirketin cebine 106.5 milyon dolar kıyak, Belediyenin getirisi bile İBB’nin bugünkü SGK borcundan 1 milyar lira daha fazla çıkması vahameti ele veriyor.
Keza tefecilere ödenen Kur Korumalı Mevduat faizinin Hazine’ye zararının 1 milyar 100 milyona –bir trilyon- olması, bir tek “iktidara iliştirilmiş yandaş medya”ya reklam-ilân veren iki kamu bankasından son 3 yılda sadece 5 milyar 784 milyon lira reklam harcaması ve bankaların 2024’deki ilk 6 aydaki 42 milyar lira zararının Hazine’den - vatandaşın vergilerinden ödenmesi, iktidardan devredilen belediye borçları üzerinde koparılan fırtınanın politik bir manipülasyon ve polemikten ibaret olduğunu ortaya koyuyor.
KISACA
Siyasi şantaj sürüyor
Gerçek şu ki 31 Mart seçimlerinde Cumhurbaşkanlığı’ndan İstanbul’daki AKP’li belediyelere seçimde harcanmak üzere aynı tarihlerde 45 milyon hibe gönderilmesi, AKP iktidarında, özellikle “tek kişilik otoriter rejim”de her seçim kampanyasında devlet imkân ve araçlarını tepe tepe kullanan iktidardakilerin kamu kaynaklarını siyasi rantta istimalini su yüzüne çıkarıyor.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu’nun ifşasıyla seçim öncesi iktidar partisinin elindeki 24 ilçe belediyesine seçim harcamaları için 1 milyar 80 milyonun yanısıra bir o kadarının da İBB başkan adaylarına Saray’dan aktarılması “tek kişilik yönetim”de siyasetin ne denli kirletildiğini gösteriyor.
Daha önce “millet ittifakı” - muhalefet belediyelerinin salgında ve depremde yaptıkları yardımları engellenip, hesapları bloke edilip kredisini sağladıkları metro ve hizmet projeleri Cumhurbaşkanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile İller Bankası’nda imzalanmayıp bekletilirken, iktidardan yüz milyarlarca dolarlık ihaleleri alan, Amerika ve Avrupa enflasyonu üzerinden Dolar-Euoro garantili “iktidara iliştirilmiş” 20 şirketin 8’inin 2023’te tek kuruş vergi vermemesi, gerçeği su yüzüne çıkarıyor.
Kısacası, “Saray iktidarı”nın seçimlerde kaybettiği belediyelere partizanca “borç şantajı” devam ediyor.