Bediüzzaman’ın pozitif bilimlerine bakmasının temel amacının Kur’ân’ı daha iyi anlamak olduğunu ifade eden Prof. Dr. Fikret Çalışkan, bu zamanın bilim insanlarının da HEDEFİNİN bu olması gerektiğini söyledi.
Fethiye Akay - MARDİN
Risale-i Nur Enstitüsü’nün organize ettiği “Sanat, Marifet, İttifak Okulu Seminerleri” hız kesmeden devam ediyor. 27 Aralık Pazar günü İstanbul Teknik Üniversitesi öğretim görevlisi Prof. Dr. Fikret Çalışkan’ın konuşmacı olduğu seminerde “Bediüzzaman Said Nursî’nin Elektrik Kuvvetine Bakışı” konusu işlendi.

Risale-i Nur’dan pasajlar ile seminere başlayan Çalışkan, Bediüzzaman’ın eğitim hayatı hakkında da bilgi verdi. Çalışkan, zaman geçtikçe ilme verilen önemin artacağına dikkatleri çekerek şunları söyledi: Bediüzzaman ilmin tesirinin artacağına ve istikbalin bilgi çağı olacağına inanarak der ki: “Elbette nev-i beşer ahir vakitte ulum ve fünuna dökülecektir. Bütün kuvvetini ilimden alacaktır. Hüküm ve kuvvet ilmin eline geçecektir.”
Işınlanma adım adım gerçekleşiyor
Fikret Çalışkan, Bediüzzaman’ın haber verdiği, “uzak mesafelerden eşyayı aynen veya sureten ihzar etmek mümkündür”, yani eşya ışınlama yolu ile bir yerden başka bir yere taşınabilecektir sözünde ifade ettiği hakikatler adım adım gerçekleşiyor, dedi.

Çalışkan devamında bir teknoloji sitesinde yer alan şu haberi paylaştı: Henüz canlılar ve nesneler için çok erken olsa da, veri ışınlanması için bazı deneysel çalışmalar yapılmıştır. Bristol ve Danimarka Teknik Üniversiteleri yeni bir kuantum ışınlama teknolojisi geliştirdikleri duyurdu. Böylece ilk kez iki çip arasında veri ışınlanmış oldu. Bristol Üniversitesi ve Danimarka Teknik Üniversitesi’ndeki bilim adamları, iki çip arasında fizikî bir bağlantı yokken veri aktarmayı başardı. Bu yöntem hem kuantum bilgisayarları hem de kuantum internetine imkân sağlayabilecektir.

Pozitif bilimlerin amacı Kur’Ânı daha iyi anlamak
Mi’raç hadisesine değinen Fikret Çalışkan daha sonra “Bediüzzaman eşyayı suret olarak veya aynen nakletmek mümkün olacağını söylemiştir” ifadelerini kullandı ve devamında şu satırları paylaştı: “Semâvî kitapların esrarına vakıf bir âlim, ‘Sen daha gözünü açıp kapamadan ben onu sana getiririm’ dedi.” (Neml Sûresi, 40) işaret ediyor ki, uzak mesafelerden eşyayı aynen veya sureten ihzar etmek mümkündür. Hem vâkidir ki, risaletiyle beraber saltanatla müşerref olan Hazret-i Süleyman (as) hem mâsumiyetine, hem de adaletine medar olmak için pek geniş olan aktâr-ı memleketine bizzat zahmetsiz muttali olmak ve raiyetinin ahvâlini görmek ve dertlerini işitmek, bir mu’cize suretinde Cenâb-ı Hak ihsan etmiştir. Bediüzzaman’ın pozitif bilimlerine bakmasının temel amacının Kur’ân’ı daha iyi anlamak olduğunu ifade eden Çalışkan, bu zamanın bilim insanlarının da amacının bu olması gerektiğini söyledi. Çalışkan, asrımızda teknoloji ve bilim çok hızlı ilerliyor, Risale-i Nur Talebeleri, bu eserlerdeki çekirdekleri alıp bilim ve fennin hızına da ayak uydurmalıdır dedi. Katılımın yoğun olduğu programda Çalışkan, seminerin sonunda katılımcıların sorularını cevapladı. “Sanat, Marifet, İttifak Okulunun” 2 haftada bir yaptığı seminerlere devam edileceği ifade edildi.