2020 yılına ait adalet istatistikleri açıklandı ve Türkiye’nin ‘suç dosyası’ bir bakıma masaya konuldu.
Buna göre geçen yıl 1 milyon 541 bin kişi çeşitli suçlardan mahkûm olmuş. Aynı istatistiklere göre ülkemizde geçen yıl savcılıklar tarafından yürütülen yaklaşık 8 milyon soruşturmada 13 milyon kişi şüpheli olmuş. Mahkemelerde 2 milyon 357 bin dâvâ görülmüş.
Konu ile ilgili habere göre Anayasal düzene karşı işlenen suçlardan açılan dâvâlarda 46 bin 783 mahkûmiyet kararı verilirken, 18 bin 563 beraat çıkmış. Terörle Mücadele Kanunu kapsamında ise 2 bin 897 mahkûmiyet, 3 bin 384 beraat kararı verilmiş. Cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlardan yürütülen dâvâlarda 23 bin 54 mahkûmiyet kararı verilmiş.
Adalet Bakanlığı’na bağlı Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü’nün 352 sayfalık raporunda, Türkiye’nin “adaleti”nin fotoğrafını ortaya çıkmış durumda. Buna göre, 2020’de yargıda toplam 22 bin 13 hâkim ve savcı görev yapmış.
Yine aynı istatistiklere göre geçmiş yıllara göre savcılıklara yapılan suç ihbarı sayısında artış yaşanmış. 2018’de 80 bin 866 ihbar gelirken, 2019’de 176 bin 380 ihbar, 2020’de ise 200 bin 288 ihbar yapılmış. Ancak ihbarların yüzde 74,5’i için soruşturmaya değer görülmemiş.
Faili meçhul dosyalardan arındırılmış soruşturma sayısı ise 4 milyon 769 bin 40 olmuş. Yani, 2020’deki 4 milyon 226 bin 101 soruşturma dosyası çözülemediği için faili meçhul kalmış durumda. Bu dosyalardan yalnızca 7 bin 238’inin faili bulunurken, 634 bin 438 faili meçhul dosyada takipsizlik kararı verilmiş. 2013 yılındaki faili meçhul dosya sayısı 3 milyon 385 bin 775 olduğu belirtilmiş. Bir başka nokta da 2013’te bir soruşturma 373 günde sonuçlandırılırken, 2020’ye gelindiğinde bu sayı 473’e çıkmış.
Cumhuriyet başsavcılıklarındaki soruşturma dosyalarında yer alan şüpheli sayıları 2013-2020 arasında artış göstermiş. 2013’te 9,3 milyon şüpheli varken, 2020’de bu sayı 13 milyona yükselmiş.
Geçen yıl yaklaşık 8 milyon soruşturma dosyasında 13 milyon şüpheliye karşılık, 10 milyon 10 bin 840 kişi ise mağdur/müşteki olarak kayıtlara geçmiş. 2013’te mağdur sayısı 7 milyon 954 bin 964 olarak hesaplanmış.
2013’te bir soruşturma 373 günde sonuçlandırılırken, 2020’ye gelindiğinde bu sayı 473’e çıkmış. Bir soruşturmanın bir yılda bile neticelenmediği bir sistemin iyi işlediği söylenebilir mi? Adalet sisteminin iyileştirilmesi için yapıldığı ilân edilen düzenlemeler acaba gerekli neticeyi vermiyor mu? Teknik imkânlar eskiye nispetle arttığı halde, dosyaların neticelenme süresi niçin uzuyor? Ve bu durum idarecileri düşündürmüyor mu?
İhbarların da artması çok sevinilecek bir durum değil. 2018’de 80 bin 866 ihbar yapılırken bu sayı 2020’de 200 bini aşmış. 2 yılda neredeyse üç katı bir artış söz konusu ve iyiye alâmet değil.
Dikkat çeken başka bir problem de cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlardan yürütülen dâvâlarda 23 bin 54 mahkûmiyet kararı verilmiş olmasıdır. Bu rakam ‘ahlâk’taki çözülmeye işaret etmez mi? Yıllar içinde suç işlediği şüphesiyle hakkında soruşturma açılan yabancı uyruklu kişi sayısındaki artık da başka bir mesele. Bu artışta ‘hicret’ edenlerin sayısındaki artış mutlaka etkili olmuştur, ama bu da yine el atılması gereken dertlerden biri.
Ayrıca, görev yapan hâkim ve savcı sayısının artmasına rağmen sistemin işleyişinin arzu edilen seviyede olmaması ne ile izah edilebilir?
Netice olarak bu tablo kimsenin övünebileceği bir tablo değil. El birliği ve iş birliği ile bu tabloyu düzeltmeye çalışalım. Beraber ve birlikte inşallah.