"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Çok büyük zararın hikâyesi

Faruk ÇAKIR
23 Nisan 2021, Cuma
Merkez Bankası’nın elinde bulundurduğu dövizin tamamını ortalama 20 ayda tamamını TL’ye çevirdiği, piyasaya sürdüğü ya da yattığı ortaya çıkında büyük bir tartışma başladı.

İktidar mensupları önce bu işlemleri inkâr etti ve sonrasında ise birbiriyle çelişen açıklamalar yaptı. Haliyle vatandaşın kafası da karıştı: Hakikaten, Merkez Bankası’ndaki ‘milletin, devletin parası’na ne olmuştu?

Tabiî ki bu meselelerde ehil ve uzman olanların sözleri dinlenir. Bir defa, hangi sebeple olursa olsun Merkez Bankası’nın elindeki döviz rezervi eritilmiş durumda. Bunu inkâr etmenin imkânı yok.

Türkiye’yi idare edenler diyor ki, “Kaybolan bir para yok. Para kaybolmaz.” El hak doğru. Para kaybolmadı, ama eldeki dolar, TL ile yer değiştirdi. Yani MB elindeki bin doları ihtiyaç duyanlara verdi, sattı ve karşılığında TL’yi alıp ‘kasa’ya koydu. Bu işlem teknik olarak doğru olsa bile eldeki ‘döviz’le ‘TL’yi değiştirmek akıllı bir iş değil, aksine çok çok yanlış. Niçin diyenler için işin uzmanları dinlenmeli. Bu noktada Eski Hazineci ve Bankacı Kerim Rota’nın tesbitlerine iktidar mensuplarının da itiraz etmeleri mümkün olmaz. İşte yapılan yanlışın ve ‘Büyük kamu zararı’nın hikâyesi:

“Merkez Bankası kendi basabileceği bir parayı aldı, kendi basamadığı parayı verdi. Türkiye’nin ‘güvenlik kalkanı’ iyice aşağıya indirildi aslında. Nasıl ki ülkelerin güvenlik için askerî güçleri var, aynı şekilde finansal güçleri de var. Dünya üzerinde negatif Merkez Bankası rezervine sahip olan belki de tek ülke haline geldik. (Bu ne demek?) Bu, şu demek: Artık bundan sonra Türkiye’de yaşayan vatandaşlar dövizdeki artışlardan inanılmaz derecede etkilenecek demek. Dövizde artış olmasın diye hükümetin çeşitli tavizler vermek zorunda kalacağı bir noktaya geldik. Yani ekonominin bağışıklık sistemi kalmadı. Bağışıklık sistemini çökerttik. Zaten o günkü BM yönetiminin (Kasım 2020 sonunda) gitmelerinin sebebi de oydu. ‘Artık yapmıyoruz’ demeleriydi. (Soru: Yeni bakan o bağışıklığı kurmak istiyordu her halde?) İyi, ama bu o kadar büyük bir tahrip ki. Bu 20 aydaki hasarla Türkiye’nin 4 ya da 5 senesinin yendiğini düşünüyorum. Bu (dolarlar) satıldı, karşılığında TL alındı. Bu günkü fiyatla dolar başına 2 TL kamu zararı var. Bugün satılan o miktarda doları geri almaya kalksanız 260 milyar dolar TL lâzım. Bugün onu geri alamazsınız. Bunu yapmaya kalksanız kurların nerelere yükseleceğini bir örnekle açıklayalım: Geçen günlerde yabancılar 10 milyar doları dışarı çıkardılar, TL yüzde 10 değer kaybetti. (MB’nin) bozdurduğu miktarda doları yeniden almaya çalıştığını düşünün ve kurların nereye gelebileceğini hesaplayın. 250 milyar nedir derseniz, işçinin, çiftçinin EYT’linin meselelerini tamamen çözersiniz.” (@FOXhaber, 21 Nisan 2021)

Devletin, millet adına zor günler için biriktirdiği ‘ihtiyat akçesi, zor günler parası’nın bu şekilde elden çıkarılması ve ‘büyük kamu zararı’na yol açılması savunulabilir mi? “Şak, bir on bin dolar daha satarım” anlayışı ülkemizi bu noktalara getirdi maalesef. 

Allah, akıl, iz’an ve insaf versin vesselâm.

Okunma Sayısı: 2374
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hacı Ahmet

    23.4.2021 00:32:00

    Onumizdeki günler için malesef öyle ise gerek hükümeti, bizleri gerekse vergi mükellefiyetini çok zor günler bekliyor.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı