"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Milletin söz hakkı yok mu?

Faruk ÇAKIR
10 Haziran 2021, Perşembe
Devlet ile milletin kaynaşması ve ‘iyi’liklerin ortaya çıkması ancak yapılan işlerde milletin rey, görüş ve kanaatlerine yer vermekle mümkün olur.

Siyasetçi ve idareciler konuşmalarında ekseriyetle “Devlet ve millet kaynaşmasına en çok muhtaç olduğumuz bu zamanda...” diye başlar ve yaptıkları işlerde milletten destek beklerler. Elbette idarecilerin milletten destek beklemesi onların hakkıdır. Ancak bunun için milletin görüş ve kanaatlerinin dikkate alınması icap eder.

Peki, gönül rahatlığıyla, yapılan işlerden milletin kanaatleri dikkate  alınıyor diyebilmek mümkün mü? Ne yazık ki ülkemizde böyle bir anlayış ve uygulama yok. Hatta ve hatta bir idareci ‘yanlışlıkla’ böyle bir yola tevessül etse, hemen en yakınındaki ‘arkadaşları’ “Ne  yapıyorsunuz? Eski köye böyle adet getirilir mi? Kararını ver ve uygula. Millete sormak da nedir?” derler. 

“Hayır, hiçbir idareci ‘arkadaşına’ böyle demez. Aksine böyle yapanı destekler” diyen var mı?

Milletin tercihini, kanaatini ve tavrını sormayan, merak etmeyen ve daha da önemlisi dikkate almayan bir siyaset, bir idare, bir anlayış ‘devlet ve millet kaynaşması’nı temin edebilir mi?

Birileri, “Seçim yapıp millete soruyoruz ya! Yetmez mi?” diyebilir. Seçim sandığını milletin önüne koyup buradan çıkacak neticeye göre iş yapmak elbette ‘millete sormak’dır, ama yetmez. Bahsettiğimiz konu, seçim sonrasında da yapılan işlerin millete sorulmasıdır. Çok basit bir misal için, şehirlerde yapılan ‘kaldırım taşı yenileme işi’ni millete, o mahallede, o caddede yaşayanlara soran bir anlayış var mı? 

Ya da, “Her sene kaldırım taşı değiştirmek israftır. Yapmayın bunu” diyen bir itiraza kulak veren idareci çıkar mı?

Şehirlerin ‘kaldırım taşı’ israfı varsa, köylerin de ‘yolu bakımsız bırakma israfı’ vardır. Köy yolları bir defa iyi ve sağlam olarak yapılmadığı için hem her yıl bakım ihtiyacı oluyor hem de şürekli şikâyetlere sebep  oluyor. Herkes bilir ki bazı köy yolları asfaltla ya da betonla kaplanmış durumda. Bu yollar ekseriyetle tamir ve bakım istemediği için hem millet hem de devlet kazançlı çıkıyor. Bu yapılmayıp yollar üstün körü yapılınca senede bir iki defa bakım ihtiyacı ortaya çıkıyor. Acaba bu  işlerin bir hesabı yapılıyor mu? Denilebilir ki devletin imkânı sınırlı. Köy yollarını betonlama imkânı yok. Kulağa hoş gelse de bu ikna edici bir savunma değildir. Elbette devletin imkânı sınırlıdır, ama belli bir plana göre bu işlerin ‘tam ve sağlam yapılmaması’ en büyük hatadır. Bir de bazı işlere su gibi para akıtılırken bazı işlere para ayrılmaması itiraz görüyor. İşte bu noktada ‘millete sorma’ devreye girmeli. Meselâ, “Köyünüzde yapılması planlanan iki proje var. Hangisini önce yapalım. Bu konudaki tercihiniz nedir?” diye sormak çok mu zor ve gereksiz? Yapılan ve yapılacak işler hakkında o mahallede yaşayanlara bilgi vermek yasak mıdır? Millet bazı konularda bilgi eksikliği sebebiyle itiraz edebilir. Gerekli bilgiler verilip insanları ikna etmek gibi bir yol izlense kötü mü olur? 

Misal olsun diye hatırlatalım: Çayeli, Senoz Vadisi yollarında bir yılı aşkın süredir dere ıslahı ve yol genişletme çalışmaları yapılıyor. Vatandaşa göre çoktan bitmesi icap eden işler bitmek bilmiyor. Belki işlerin uzun sürmesi makuldur, ama bu hususta vatandaşı bilgilendiren yok. Ayrıca dere yatağındaki duvar gibi yekpare kayaların kırılıp yerlerine beton duvar yapılmasını da millet anlamakta zorlanıyor. Böyle yapmak işin gereği midir? O kayalar beton duvar işi görmez mi? Kırmak bir masraf, yeni duvar yapmak başka bir masraf... Acaba aklın, mühendisliğin ve işin gereği bu mudur? 

Allah rızası için yapılan işlerle ilgili insanları bilgilendirin... Ne kaybedersiniz?

Okunma Sayısı: 1237
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı