Başta pek çok İslâm diyarında olduğu gibi, Filistin’de yaşayanların sıkıntısı da bitmek bilmiyor.
İsrail, hemen her yıl Ramazan ayında zulmünü arttırıyor. Dünyanın gözünün içine baka baka zulmüne devam eden İsrail’e ‘dur’ diyen bir ‘hür dünya’ çıkmayacak mı?
Evet, başta İslâm ülkeleri olmak üzere dünyanın pek çok ülkesi İsrail’i kınadı. İyi de bu kınamalar İsrail’in haksız adımlarını ve zulmünü durdurmaya yetiyor mu? Çok sert kınamalar, çok edebî metinler, çok tesirli nutuklar atılsa, ama bu kınamalar fiillerle desteklenmezse İsrail zulmünden geri adım atar mı? Geçmişte de atmamıştı, bugün de atmaz. Bu bakımdan kınamaların yetmeyeceğini herkes, hepimiz ve elbette dünya liderleri görmeli.
Meselâ, Birleşmiş Milletler (BM) Medeniyetler İttifakı Yüksek Temsilcisi Miguel Angel Moratinos, Mescid-i Aksa ve çevresinde yaşanan ve şiddet ihtiva eden çatışmalardan derin endişe duyduğunu belirtmiş ve Doğu Kudüs’teki kutsal mekânlara saygı gösterilmesi çağrısı yapmış. İsabetli bir çağrı, ama yeter mi? İsrail’i idare eden siyasetçilere ‘kutsal mekânlara saygı gösterin’ demek muhtemeldir ki, onları zulmü arttırmaya teşvik edebilir. İsrail’e ‘kutsal mekânlara saygı duy’ çağrısından önce “Sınırlarını bil, zulmüne son ver” diyebilecek bir siyasî irade gerekir. Bunu da ancak ‘hür dünya’ yapabilir ve yapmalıdır.
Filistin Kızılayı’ndan yapılan açıklamada Mescid-i Aksa çevresinde çıkan olayların bir gününde biri 1 yaşında bir bebek olmak üzere 80 kişi yaralanmış. İsrail’de mahkemenin birçok Filistinliyi evini terk etmek zorunda bırakma ihtimali olan bir dâvâyı karara bağlayacak olması da gerilimi tırmandırmış. Gerçi İsrail, mahkeme kararı olmasa da keyfi uygulamalarla Filistinlileri evinden ve barkından mahrum ediyor. Ama onların elini kuvvetlendirecek bir mahkeme kararı zulümlerinin artmasına yol açabilir.
İsrail, son yıllarda zulmünü daha da arttırmış görünüyor. Bunun bir sebebi de, geçmiş dönem ABD idarecileri olabilir. Amerika, İsrail’in onlarca yanlış adımını destekledi ve bir bakıma açık çek vermiş oldu. İsrail, ABD’den destek almamış olmasa Kudüs’ü başşehir ilân etmeye karar verebilir miydi?
Umuyor ve tahmin ediyoruz ki ABD yönetimi önümüzdeki yıllarda İsrail’e ‘dur’ diyecek bir noktaya gelebilir. ABD’li Demokrat Senatör Bernie Sanders’in mesajı bu bakımdan dikkat çekici sayılabilir. Geniş bir kamuoyu desteğine sahip olan Sanders, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “ABD, Doğu Kudüs ve Batı Şeria’da hükümetle ittifak içindeki İsrailli aşırılıkçıların şiddetine karşı sesini güçlü bir şekilde yükseltmeli ve Filistinli ailelerin yerlerinden edilmesine devam edilmemesi gerektiğini açıkça belirtmelidir” ifadesini kullanmış. (aa, 9 Mayıs 2021)
ABD’li Demokrat Senatör Bernie Sanders’in mesajının kabul görmesi ve çok daha kararlı yeni mesajların yayınlanmasına ihtiyaç vardır.
Başta İslâm dünyası olmak üzere ‘hür dünya’ bilmeli ve görmeli ki İsrail’i durdurmak sadece ‘kınama mesajları’ ile mümkün olmaz. İsrail’e kesin bir kararlılıkla “Zulme son ver. Sınırlarına dön” demek ve bu sözü ekonomik ve siyasî güçle takviye etmekten başka çare yok.