"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Risale-i Nur kendini savunur

Faruk ÇAKIR
29 Temmuz 2022, Cuma
Kur’an tefsiri Risale-i Nur’un ve onun müellifi Üstad Bediüzzaman Said Nursi’nin bu milletin imanını muhafaza ve kuvvetlendirme noktasında ettikleri hizmeti görmezden gelenlere acaba ne denilebilir?

Milyonlarca insanın istifade ettiği Risale-i Nur Külliyatından istifade edemeyen ve hatta ‘dil’ini bahane ederek aleyhinde beyanlarda bulunanlar da çıkıyor. Onların iddiasına göre Risale-i Nur’un dili ‘ağır’dır ve anlaşılması da zordur. Peki, anlaşılması zor olan bir eseri gönüllü olarak okuyan milyonların olması ne ile izah edecekler?

Elbette Risale-i Nur eserlerinin kendine has bir dili, kendine has bir izah tarzı vardır. Fakat bunu ‘anlaşılmaz’ ilan etmek insaflar izah edilebilir mi? Hele hele, bu eserlerden istifade ederek mütedeyyin bir hayat sürdürenleri itham edecek şekilde “Anlamadıkları eserleri okuyorlar” demek ‘aydın’lara yakışır mı? Medem anlaşılmaz eserleri milyonlar okuyor, bu iddiayı öne süren ‘aydın’lar icabında bir araya gelsin ve ‘anlaşılır eserler’ yazsın ve onları da milyonlar okusun, olmaz mı?

Yüzlerce farklı konuyu izah eden bu eserlerin elbette hepsini herkesin anlaması kolay değildir. Bununla birlikte bu eserleri okuyup da istifade eden milyonların olması bu iddialara en tesirli cevap değil mi? Mesela, namaz kılmanın ehemmiyeti izah eden “Dördüncü Söz”ü anlaşılmaz ilan etmek mümkün mü? Bu kısa bahsi okuyarak istifade eden ve hatta namaza başlayanların olması Risale-i Nur’u perdelemek isteyenlere bir şey anlatmıyor mu?

Risale-i Nur’a perde olmak isteyenler arasında mütedeyyin olarak bilinen bazı ‘aydın’ların olması da ayrıca üzücüdür. Bunca itiraz edilmesi gereken kişi ya da fikirler varken, Risale-i Nur ve onun müellifini tenkide yönelmek isabektli bir hareket olmasa gerek. 

Şunu da ifade etmekte fayda var ki, ‘yeni’ gibi görünen bu tenkitler yıllar önce yapılmış ve gerekli cevapları da almıştır. Dünyanın onlarca ülkesinde okunan, istifade edilen bir eser külliyatını güya yeni bir şey keşfetmiş gibi eleştirmek; eleştiri yapanları mahcup eder.

Okuyanlar bilir ki Risale-i Nur’un ‘zor anlaşılan’ bölümlerinin farklı bir izahı, yine Risale-i Nur’un başka bir eserinde vardır. Dolayısı ile iyi niyetle istifade etmek isteyenlerin bu eserleri anlamaması mümkün değil. Hem yüzlerce risaleden istifade eden milyonlarca kişinin varlığı ve bunların beyanlarının bazı ‘aydın’lar nezdinde hiç kıymeti yok mu?

Risale-i Nur ve oku okuyup istifade edenler meydandadır. Gerek Türkiye’deki ve gerekse dünyadaki ‘aydın’lara düşen bu eserleri iyi tahlil etmek ve anlamaya çalışmak olmalı. Yoksa bu eserleri ‘anlaşılmaz’ ilan etmek onlara bir fayda vermez. Ayrıca bu şekilde bir beyan, bu eserlerden istifade eden milyonlar tarafından fiilen reddedilmiş sayılır. 

Bismillah diyerek bu eserleri anlayarak okumaya devam edelim inşallah.

Okunma Sayısı: 1995
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • S.topuz

    29.7.2022 09:53:32

    "...Zübeyir Ağabeyden bir hatıra ile söze başladı: “Bakın arkadaşlar: Helsinki’de 1962 senesinde papazların bir toplantısında kendi aralarında önemli bir konuda ihtilâfa düşerler. Saatlerce yapılan tartışmalar bir sonuç vermez, içlerinden biri ne demiş biliyor musunuz? ‘Gelecek toplantıya gelirken herkes Said Nursî’nin 22. Mektup yani Uhuvvet Risalesini okuyup çalışsın gelsin.’ Böylece aralarındaki ihtilâf hallolmuş.“Ya Halil, bu papazlar bu seviyeye gelmişler ise, bütün Türkiye, siyasîler, cemaatler topyekûn bunun neresindeler acaba? Barışa, kardeşliğe, huzura çok ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde Risale-i Nur’un bu hakikatlerine can simidi gibi yapışmamız gerekiyor. Bunu bana Zübeyir Ağabey anlattı.”  Halil Uslu, Yeni Asya Eveeet, Cemaatler, Hocalar, Eğitmenler ve bütün Türkiye bunun neresinde acaba?

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı