"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Şehit, şehit, şehit...

Faruk ÇAKIR
16 Ocak 2024, Salı
Her defasında ‘son’ olmasını istediğimiz halde yine de şehit haberleri geliyor.

Mehmetçik vazife başında şehit oluyor ‘ateş düştüğü yeri yakar’ misali önce ailelerin ciğerleri, sonra da bütün bir milletin canı ve ciğeri yanıyor. Yine, ‘son’ olmasını dilediğimiz şehit haberleri ile sarsıldık. 

Ülkemiz neredeyse yarım asırdır kanlı terör örgütleriyle mücadele ediyor. Bu uğurda kaç kişinin şehit olduğu bile neredeyse unutuldu. Bu uğurda harcanan maddi ve manevi imkanların haddi ve hesabı da yok. Türkiye’nin ekonomik sıkıntılarını bir sebebi de terörün açtığı yaradır. Türkiye’nin maddi imkanlarını terör için harcamadığını, böyle bir mecburiyetinin olmadığını bir düşünün. Sıkıntıları çok daha önceden sona erdirmiş olmaz mıydık?

Terörle mücadele en zor işlerden biridir. Dolayısı ile kolay yoldan kişileri ve kurumları suçlamak isabetli olmaz. Fakat bu zorluk, terörle mücadelenin nasıl olacağını tartışmaya da engel olmamalı. İnsanlar meselelerini konuşa konuşa hallettiğine göre; terörle mücadele konusu da enine boyuna konuşulmalı, tartışılmalı. Türkiye çok değişik yol ve metotlar uyguladığı halde elli yıldır bu mesele çözüme kavuşturulamadığına göre bir yerde eksik ya da hata olup olmadığı incelenmelidir. 

Tabii ki konu terörle mücadele olunca çoğu zaman ‘soru sormak’ dahi iyi niyetle karşılanmıyor. Bu konuda ehil olanları dinlemek, başarılı olan ülkelerin metodunu araştırmak niçin yanlış olsun? Akıl akıldan üstün olduğuna göre fikirlerin bir masa etrafında toplanması ve tartışılması niçin tercih edilmesin?

Çoğu zaman şehit haberleri geliyor, ama hadisenin nasıl cereyan ettiği, bir zaaf olup olmadığı konuşulmuyor. Konuşulmayan meselelerin çözümünü bulmak kolay olur mu?

Bir nokta daha var ki çok önemlidir: Duyulan şehit haberlerinden sonra haklı olarak hemen herkes kınama mesajı yayınlıyor. Bu arada ‘çare’ teklif edenler de var. Ancak bu yapılırken akıl ile değil de his ve heyecanla yapılan tekliflere de rastlanıyor. Mesela bir siyasi parti lideri, özetle ‘Teröre karşı topyekun mücadele edilmeli” diyerek kendince ‘teröre destek olanlar’ın isimlerini de ‘afişe’ etmiş. Bu listeye göre iktidar dışında herkes ‘terör’ destekçisi. Düşünün ki ilan edilen o listede Demokrat Parti, İyi Parti, Gelecek Patisi, Deva Partisi, Saadet Partisi ve benzeri onlarca isim sıralanmış. Türkiye’nin yarısını terör destekçisi gibi görerek teröre mücadele edilebilir mi? Acaba bu anlayış terörü beslemiş olmaz mı?

Terörle mücadele çok önemli, bir o kadar da zordur. Fakat mücadele doğru şekilde yapılırsa başarıya ulaşılır. Doğru yol ile, doğru vasıtalarla kararlı bir şekilde mücadele edelim vesselam. 

Okunma Sayısı: 2075
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı