"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sizi gidi faizciler...

Faruk ÇAKIR
14 Mayıs 2022, Cumartesi
Ekonomide yaşanan sıkıntılar milletin gündemini haklı olarak meşgul ediyor, ama ondan çok daha fazla meşgul etmesi gereken başka bir mesele daha var ki onu unutmuş gibi görünüyoruz. Ne oldu da milletimizdeki ‘faiz’ karşı hassasiyet zayıfladı, azaldı ve neredeyse söndü?

Esasında faiz meselesi o kadar önemlidir ki, her gün konuşulsa, millet bu ‘bataklıktan’ uzak tutulmaya çalışılsa yeridir. Nitekim Bediüzzaman Hazretleri bunu şöyle hatırlatır: “Evet, âyet-i Kur’âniye, âlem kapısında durup, ribâya ‘Yasaktır!’ der. ‘Kavga kapısını kapamak için, ribâ kapısını kapayınız!’ diyerek, insanlara ferman eder. Şâkirdlerine, ‘Girmeyiniz!’ emreder.” (Sözler, s. 373, [yeni tanzim, s. 661])

Toplumdaki tabakalar arasında devam eden ‘kavga’ları sona erdirmenin yolu riba/faiz kapısını kapatmaktan geçtiği halde, Türkiye’yi idare edenler her defasında bu ‘faiz kapısı’nı açmaları ve insanları bu kapıdan geçmeye teşvik etmesi nasıl yorumlanabilir?

Milletimiz haklı olarak faize, faizciliğin kaynağı olan bankalara umumi anlamda uzak durmuştur. Fakat son yıllarda bu hassasiyet maalesef kırıldı ve kırılıyor. Faiz meselesi o kadar yaygınlaştı ki, artık faizsiz adım atılamayacak duruma gelindi. Düşünün ki öğrencilerin eğitimlerini sürdürebilmek için devletten aldıkları borç bile netice itibarıyla faizli olarak geri ödeniyor. Buna ilave olarak ‘faize bulaşma şüphesi’ olan faaliyetler de çok arttı. Hele hele ‘dindar idareciler’in kötü örnek olması sebebiyle faiz karşısındaki hassasiyet iyice sarsıldı. Düşünün ki 30 yıl önce “Faizdir, uzak durun” denilen iş ve işlemler hakkında bugün bir şekilde “fetva” veren ya da o anlama gelecek yorumlar yapan ilahiyatçılar var. Böyle büyük bir vebalin altına nasıl ve niçin girerler, o da ayrı bir mesele.

Türkiye’yi idare edenler bu hususta da milleti yanıltmayı tercih etmiş durumdalar. İsimlerin ve resimlerin değişmesiyle hakikat değişmeyeceği gibi; ‘faiz’e başka isimler vermekle o işlem faiz olmaktan çıkmaz. Bu hususta verilmiş ‘zaruret’ fetvasının da çoğu zaman yanlış yorumlandığı anlaşılıyor. Mesela, bir ev sahibi olmak ihtiyaçtır; ama 3 milyon TL’lik bir ev bu kapsamda değerlendirilebilir mi?

Milleti bilerek ya da bilmeyerek faiz batağına davet edenler bu ağır sorumluluğu nasıl üsteniyorlar? Büyük çoğunluk ehli tahkik olmadığı için ‘dindar idareci’lerin sözlerini dikkate alıyor ve böylece faiz karşısındaki hassasiyet zayıflıyor. Ayrıca, faize karşı politikalar üretme iddiasıyla iktidara gelenlerin dönüp dolaşıp ‘düşük faiz’i teşvik etmeleri büyük bir savrulma değil mi?

Okunma Sayısı: 1700
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mehmet

    14.5.2022 02:54:53

    .Bediüzzamanın dediği gibi imanlar yanıyor.Yangına da koşaraktan giden çokları var.İş yine emribil maruf erlerine düşüyor ki münkeratı nehy etsinler.Dinleyen ve hayatına tahakkuk ettiren olur mu o bizi ilgilendirmez ve vazifemiz de değil. Sadece vazifeye odaklanılmalı hakkın vazifesine karışmamalıyız.Ayrıyeten faizsiz nasıl ev alınacağı hususu da model olarak geliştirilip anlatılabilir.Karzı hasen denilen bir dini kaide ile ev alan birisi olarak 0 faiz günümüzdeki teşvik edilen faizdenden madden daha cazip zaten .Toplumda GÜVEN mekanizması yıkıldığından Riba kapısı sonuna kadar açık duruyor.Allah yaşantımızı rızayı ilahi eksenli yaşamayı cümlemize lutf etsin.Amin.

  • Mehmet

    14.5.2022 02:54:43

    Faizin haram olması meselesi toplumdaki fırsatçılık ve dünyaperestliğin önüne geçemiyor insanların zihninde.Bununda temel sebebi imanların zayıf olması.Yoksa yönetim ne kadar da düşük faizi cazip hale getirirse getirsin imanı kavi Müslüman Allahın emir ve yasaklarını baz alarak hareket edecektir.Günümüzde şahsi menfaatler manevi kemalatın önüne getirildiğinde n algılar dünyaya yöneliyor.İyi mevkide bir evde oturmak ve kaliteli bir arabaya biniyor olmak insanlar nazarında çokça önemsenip;bu maddi menfaate faiz aracılığı ile ulaşıldığı bir yana tüh ya faiz 0,65 le re düştüğünde ne fırsatlar kaçırmışım şeklinde eserler dahi duyabiliyoruz müslümanda

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı