"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ucuzluk nerede kaldı?

Faruk ÇAKIR
23 Temmuz 2022, Cumartesi
Pazarlarda, marketlerde ve mutfaktaki yangın her geçen biraz daha alevleniyor. Türkiye’yi idare edenler ucuzluk için ‘yaz ayları’nı işaret etmişlerdi. Yaz ayları da geride kalmak üzere, fakat beklenen ve vaad edilen ucuzluk bir türlü gelmedi.

İdarecilerin esas hatası, en başta ekonomi sahasındaki sıkıntıları inkâr etmeleridir. Ayaklar yorgana göre uzatılmadığı için her geçen gün kriz büyüdü ve artık önü alınamaz hale geldi. Başka bir yanlışlık da, yaşanan krizin başka ülkelerdeki krizlerle karşılaştırılmasıdır. Elbette her ülkenin kendine göre şartları vardır. “Filan ülkede fiyatlar daha palalı” diyerek Türkiye’deki zamlar savunulabilir mi?

Ekonomik krizin büyümesinde, uygulanan politikalar sebebiyle köylerin fiilen boşalmasının da etkisi vardır. Köylerde yaşayan milyonlarca kişi üretici olmaktan çıkıp tüketici haline gelmiş durumda. Karadeniz köylerini örnek verecek olursak, eskiden her evde 3 ya da 5 büyükbaş hayvan beslenirdi. Şimdi ise hiç inek ya da koyun beslenmeyen köyler var. Köylerde hayvancılığın fiilen sona ermesinin başka zararları da var. Çarşıda pazarda tonu 3 bin TL’ye satılan otlar yaylalarda çürümeye terk edilmiş durumda. Bazı yaylalar var ki, neredeyse 10 yıldır hiç hayvan gitmemiştir. Yüzlerce, hatta binlerce büyükbaş hayvanın ‘bedava’ beslenmesine imkân varken dağlardaki otları çürümeye terk etmek ‘milli servet’ kaybı sayılmaz mı?

Peki, yeniden köylerin canlanması ve az da olsa hayvancılığın gelişmesi mümkün olur mu? Siyasi idare kararlı olursa bunu yapmak mümkün olabilir. Geri dönüşü olmayan yatırımlar yerine iyi kontrol edilmiş bir teşvik sistemiyle köylerde hayvancılık ayağa kalkabilir. İlk adım olarak kış aylarında hayvanların bakımını yapacak bir sistem kurmakla atılabilir. Yaz aylarında köye gidenler, en azından kendi ihtiyaçlarını karşılayacak nispette hayvancılık yapabilir. Fakat yaz aylarında pahalıya ‘süt ineği’ alanlar kış aylarında hayvanlarını yarı fiyatına satmak durumunda kalıyorlar. Haliyle zarar ettikleri için hayvan beslemekten tamamen kopuyorlar. Kış ayları için ‘süt inekleri’ni kışlık bakıma verebilecekleri yerleri olması durumunda hayvancılığın katlanarak artacağını söylemek mümkündür.

Ülkemizde hayvancılık yapılmayan ve yapılması mümkün olan köylerin sayısı 20 bin civarında olduğu tahmin edilse, her köyde 5 yeni ‘süt ineği’ beslenmeye başlasa ortaya çıkan faydayı hesaba katmak lazım.

Üretmeden tüketmeye devam edildiği müddetçe yaz da gelse, kış da gelse ucuzluğun semtimize uğraması mümkün görünmüyor. İstenirse bu meseleler çözülemeyecek dertler değil vesselam.

Okunma Sayısı: 1076
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • S.topuz

    23.7.2022 13:29:25

    Evet Evet, yerden göğe kadar haklısınız. Yetmişli, seksenli ve Doksanlı yıllara kadar köylerimizde hemen hemen herkesin ineği veya öküzü, tavuğu, horozu, bağı bahçesi,tarlası vardı. Ve topraklarımızın her karışı işlenir, hiç boş yer bırakılmazdı. Çoluk çocuk hep beraber büyükce bir faaliyet ve çalışma vardı, bolluk ve bereket, huzur ve saadetle birlikte, UCUZLUK da vardı. Ya şimdi? Tarlalar bomboş, evler atıl vaziyette, köyde HAYAT ölmüş, huzur ve neşe kalmamış, cep ve cüzdanlar bile boşalmış veya BOŞALTILMIŞ, köyde okullar bile atıl durumda vesselam.

  • Tarık Bey

    23.7.2022 00:23:59

    Yok canım ucuzluktan Almanya bile bizi kıskanıyor. Kıskanan kiskanana ama sakın duymasınlar.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı