"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yaylacılık canlanır mı?

Faruk ÇAKIR
30 Haziran 2022, Perşembe
Büyük şehirlerin yaşanılır yerler haline gelmesi, belki de önce köylerin daha cazip hale getirilmesiyle mümkün olur.

Bugünkü tabloya bakıldığında, köyleri boşaltarak şehirleri cazip hele getiren idarecilerin doğru yapmadığını gösteriyor. 

Son yıllarda şehirlerimiz, başta trafik olmak üzere pek çok problemle içi içe ve insanlar şehirlerden uzaklaşmak istiyor. Fakat bir defa bozulan köy ve şehir dengesini yeniden işler hale getirmek kolay değil. Artık gençleri ve okulda okuyan çocuğu olanların köylerde kalması çok zorlaştı. İlk okulu olmayan bir köyde çocuklu aileler nasıl kalsın? “Taşımalı eğitim” bir yere kadar çare olabilir. Nitekim çoğu köyde okul olmadığı için aileler mecburen şehirlere göç etmek mecburiyetinde kalıyor. Tabii ki şehirlerin başka cazip yönleri de vardır.

Peki, yeniden köyleri cazip hele getirerek; dolayısı ile şehirleri de yaşanır hale getirmek mümkün olur mu? Türkiye’yi idare edenler bu meseleyi bir şekilde gündemlerine almak ve mümkün olan çareleri üretmek durumundadırlar. Şehirleri yaşanır hale getirmek için köyleri ve yaylaları ihmal etmekten vaz geçmek icap eder. Bunun bir yolu da yine imkanlar ölçüsünde hayvancılığı teşvik etmektir. Teşvik denildiğinde akla sadece ‘para ve kredi’nin gelmesi doğru değildir. İşin içinde sevgi ve fedakârlık olmadıktan sonra yaylacılığın gelişmesi mümkün olmaz.

Yaylalar bahsi açıldığında Karadeniz’den ve Rize’den bahsetmemek olmaz. Karadeniz’in ve Rize’nin yüzlerce yaylası var ve bu yaylaların çoğundan arzu edilen ölçüde hayvancılık yapılamıyor. İnsanlar bir defa yaylalardan kopunca, yeniden hayvancılığın ayağa kaldırmak zor. Bir dönem 900 büyükbaş hayvanın otladığı bir yaylada, bugün 10 adet büyükbaş hayvan bile otlamıyor. 

Yaylacılık, hele günümüzde hakikaten zor bir iş. Yaylalarda hayvan otlatan, onların sütünden yağ ve peynir üretenleri dört elle alkışlamak gerekir. Yaylalarda otlak ve ot var, ancak yeterli hayvan yok. Günümüzde hayvancılığı zorlaştıran en büyük sebeplerden biri de, nakliye ve ulaşım masrafları. Senoz Vadisi’nin İncesu Köyünde ve Şemkoğut Yaylasında sohbet ettiğimiz yaylacılar durumun vahim olduğunu söylüyorlardı. Rize’nin Karasu Köyünden İncesu Yaylalarına gelen yaylacılar, “Buraya bir defa gelip gitmek 800 TL’ye mal oluyor. Artık dayanma gücümüz kalmadı. Bu gidişler arabalarımız kapıda çürüyecek” diyordu. 

“Ne ilgisi var?” diyenler olur belki, ama yaylacılığın ayağa kalkması için de akaryakıt fiyatlarının makul seviyede olması icap eder. Samimi olarak hayvancılığın ve yaylacılığın yeniden cazip hale gelmesini isteyen idareciler varsa, 70 ya da 80 yaşında oldukları halde yaylada hayvan otlatan teyzeleri gidip dinlesin. Merak edenler, Şemkoğut Yaylasına ya da Tahpur Yaylası’na gidebilir...

Okunma Sayısı: 1163
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı