Bu harika sistemin sağlıklı işleyebilmesi için Rahmet-i İlâhiyenin, insanlara büyük bir destek olarak hediye ettiği zerdeçal nimeti, klinik ve laboratuvarlarda araştırmalarını sürdüren bilim insanlarını, heyecanla gayrete getirmektedir. Zira “bu mu’cizevî baharatta, hepsi ayrı biyolojik aktivite gösteren 5 bin ayrı etken madde olduğu tahmin ediliyor. Zerdeçalın yapısındaki bu maddelerden bir kısmı, virüslerin de dahil olduğu bir grup mikroorganizma üzerinde “MİKROP ÖLDÜRÜCÜ” etkiye de sahip. Bu durum, özellikle antibiyotiklere dirençli bakteriyel enfeksiyonlar ile, henüz etkili bir antibiyotiğin keşfedilmediği VİRÜSLERLE mücadelede çok büyük önem taşıyor. Hele kanser hastalarının kemoterapi gibi tedaviler sonrası, mikroplara karşı savunmasız kaldığı dönemlerde, bu daha da önem kazanıyor. Çünkü hem kanserden korumakta etkili, hem de tedavisine yardımcıdır.

Phytotherapy Research’te zerdeçaldaki ünlü KURKUMİN maddesi hakkında çok çarpıcı bir çalışmaya daha yer verildi. Bu çalışma sonuçlarına göre, kurkuminin etkisi DEPRESYONLA MÜCADELEDE şu anda dünyada en yaygın kullanılan depresyon ilâçlarından ‘Fluoxetine’ ile karşılaştırılmış ve neredeyse eşit bulunmuştur. Bu çok değerli bir bilgi, çünkü hem ülkemizde hem de dünyada, kanser hastalarının birçoğu antidepresan kullanıyor.” 4

Baharat dünyasındaki değeri her geçen gün artan zerdeçal nimeti, ihtiva ettiği GLUKAN maddesinin vücuttaki bağışıklık sistemini güçlendirdiği bilimsel bir kesinliktir. “Bu sistemin güçlü olması hem enfeksiyon riskini düşürüyor, hem de KANSER hücrelerinin dokulara yerleşmesini ve başka dokulara gitmesini önlüyor. 2010 yılında İnternational Journal of Biological Macromolecules dergisinde yayınlanan ve Çin Tıbbı Enstitüsü’nde yürütülen bir laboratuvar deneyinde, insan bağışıklık sistemi hücreleri kullanıldı. Zerdeçal özütünün, bu bağışıklık sistemi hücrelerinin bir grup STOKİN üretimini güçlendirdiği gösterildi. Stokinler, bağışıklık sistemi hücrelerinin, kanser hücreleri ile savaşta kullandıkları KİMYASAL SİLÂHLAR!” 5

Faydaları saymakla bitirilemeyecek olan zerdeçaldan yararlanma ve pratik kullanma yollarından kısaca söz edilecek olursa, zerdeçal beslenmede, hastalıkların korunma ve tedavisinde, olmazsa olmazlar grubundandır. Birkaç örnek verilecek olursa, toz haline getirilerek yoğurt, yumurta, çorba, pilav ve etli yemeklerle bol miktarda tüketilebilir. Bu gıdalarla tüketildiğinde, etkisini arttırmak için çok az karabiber ve zeytinyağı karıştırılmalıdır. Sıcak suya konarak, demlendikten sonra çay olarak içilebilir. 100 gram organik balın içine, iki yemek kaşığı toz zerdeçal karıştırılarak elde edilen macun, başta soğuk algınlığı, grip ve nezle olmak üzere kış enfeksiyonlarına karşı organizmaya direnç kazandırır. Sabah akşam birer tatlı kaşığı miktarı yenmesi yeterlidir. Sağlıklı bir beslenmede unutulmaması gereken “Bu altın sarısı ve altın değerindeki baharatı mutfağınıza daha çok sokmak. Zerdeçallı tavuk, oldukça lezzetli bir seçenek olabilir, o kadar lezzetli ki haşlanmış ve suyunu çekmiş tavuğa tuz, biraz süt ve koca bir kaşık zerdeçal eklemeniz yetiyor, yağ bile eklemenizi gerektirmiyor. Çorbalarınızda ve et yemeklerinizde de kullanın bu ‘ALTIN BAHARATI’ veya ilâç gibi yoğurda karıştırıp da tüketin, ama ne yapın edin, kanser olmadan önce de kullanın diyorum ben bu eşsiz baharatı.” 6

Koronavirüsünün insanlığa diz çöktürdüğü günümüzde, hastalığa karşı bağışıklık sistemini güçlendirerek direnci arttırmak için, zerdeçal ihtiva eden bir karışımın hazırlanmasını tarif edelim:“1 çay kaşığı zerdeçal, 1 çay kaşığı zencefil, 2 adet portakalın suyu, 4 diş sarımsak iyice karıştırılarak günde bir defa içilir.” 

Unutulmaması gereken önemli bir husus ise, bütün ilâç ve baharatlarda olduğu gibi, zerdeçalın da yan etkileri (kontrendikasyonları) bulunmaktadır. Kullanılması esnasında, bu durumların dikkate alınarak, göz ardı edilmemesi, bazı hastalık hallerinde önem kazanmaktadır. Zerdeçalın kullanılmaması veya dikkatli kullanılması gereken hallerden en önemlileri şöyle sıralanabilir. Özellikle “Problemli kişilerde kullanılmasının uygun olmadığı hallerden, midesi hassas olanlarda, gastrit gibi hastalıkları tetikleyebilir. Kan sulandırıcı ilâç kullananlar ve şeker hastası olanlar kullanmamalıdır, zira çok ciddî kan sulandırıcı etkisi olduğundan (Heparin kadar etkili) ciddî kanamalara sebep olabilir. Antidiyabetik ilâçlarla kullanıldığında, kan şekerini çok düşürdüğünden, şeker düşüklüğü (hypoglisemi) ve sersemlik hissedilirse, sorunu zerdeçalda aramak gerekir. Gebelikte ve emzirme döneminde kullanılmamalıdır. Safra kesesinde taş olanlarda, safra kesesi çok kasılacağından, taşın kanalı tıkaması ihtimaliyle kullanılmamalıdır. Zerdeçal safra kesesini % 30 kadar küçültebilir. Zerdeçal kullanımında, demir emilimini dokuda çok ciddî azalttığından, demir eksikliği olan ve tedavi uygulananlar kullanmamalıdır. Zerdeçal, böbrek taşına yatkın olan kişilerin kullanması gerekir. Zerdeçal faydalı olmakla beraber, bu kişilere zarar verebilir.” 8

SAĞLICAKLA KALIN.

Dipnotlar:

4) Dr. Elif GÜVELOĞLU, Kanser İyileşir, s. 214 Hayykitap 2015.

5) Age. s. 49.

6) Dr. Elif GÜVELOĞLU, Kansere Karşı Savunmasız Değilsin! s. 316, Postiga Yayınları 2012.

7) Anthony WILLIAM, Hayat Değiştiren Yiyecekler, s. 262, Nemesis Kitap 2019.

8) Dr. Can ÇİFTÇİ, https://www.youtube.com/watch?v=kyOf0G9VP4w