Her ne kadar eski tıp kitaplarında üzüm, çok özellikleri ile methediliyorsa da, günümüz tıbbî araştırmaları her geçen gün yeni bir faydasını ilmen tesbit etmektedir. Dünya hayatına gönderilen insan, yeryüzünde ilk karşılaştığı cennet meyvelerinden biri de üzümdür. İnsanın bu hayat şartlarında muhtaç olacağı kaynaklar, mükemmel bir şekilde hazırlanmış ve depolanmıştır.

Kur’ân-ı Azimüşşân’ın yedi yerinde diğer meyvelerle birlikte zikredilen üzüm, adeta yemişlerin sultanı bir cennet meyvesidir. 

Hz. Ali (ra) Resulullâh’ tan (asm) rivayetle “Kuru üzüm yemeyi ihmâl etmeyin. Çünkü o, aklı kuvvetlendirir, balgamı giderir, sinir sistemini kuvvetlendirir, yorgunluğu giderir, ahlâkı güzelleştirir, gönlü hoş eder, kaygıyı giderir” 1 buyurarak insanlığı aydınlatmıştır. Yine Hz. Ali’nin (ra) tavsiyeleri ile 21 adet siyah kuru üzümün, sabah aç karına Besmele ile yenmesinin, hafızayı ve beyni güçlendirerek, kan yapıcı özelliğini hatırlatır.

Bediüzzaman Hazretleri üzümdeki tevhit delillerini anlatırken “Aklı bulunanlara bu iki meyvede (hurma ve üzüm) tevhit için büyük bir âyet, bir delil ve bir hüccet vardır. Evet bu iki meyve, gıda ve kut, hem fakihe ve yemiş, hem çok lezzetli taamları menşeleri olmakla beraber, susuz bir kumda ve kuru bir toprakta duran bu ağaçlar, o derece bir mu’cize-i kudret ve bir hârika-ı hikmettir ve öyle bir helvalı şeker fabrikası ve ballı bir şurup makinesi ve o kadar hassas bir mizan ve mükemmel bir intizâm ve hikmetli ve dikkatli bir san’attırlar ki, zerre kadar aklı bulunan bir adam,” Bunları böyle yapan, elbette bu kâinatı yaratan Zat olabilir” demeye mecburdur.2 diyerek üzüm mu’cizesine hayranlığımızı ifade etmişlerdir.

Üzüm meyvesinin harikalarını ve içine depolanan şifalı, sırlı hayat kimyasallarını ve faydalarını sistemli bir şekilde beyan edeceğiz. 100 gram üzümün besin değerleri analizinde yaklaşık 44 hayatî önemde mineral, vitamin, yağ ve aminoasitler tesbit edilmiştir. Üzüm, kaliteli hayat standardını yükselterek, bulundurduğu antioksidan maddelerle, vücutta tahribatlar yapan serbest radikaller zararlılarını yok etmesiyle, yaşlanmayı geciktirdiği ve yaşadığımız süreyi sağlıklı ve kaliteli geçirmemizle adeta bir GENÇLİK İKSİRİ olduğu ilmî araştırmalar sonucu ispat edilmiştir. “Özellikle siyah üzümün kabuğunda bol miktarda bulunan RESVERATROL maddesi oldukça yaygın bir antioksidandır. Bu madde üzümün çekirdeğinde, sapında, asma yaprağında ve kök kısmında da bulunmaktadır. Son yıllarda bilim adamları tarafından, resveratrol’un binlerce yıldır aranan “GENÇLİK İKSİRİ” olabileceği öne sürülmektedir. Özetle üzüm, sürekli uzun ömür arayışındaki insanoğlu için mu’cizevî yararları olan bir meyvedir.”3 Üzümün içinde cilt, saç ve tırnak sağlığını düzenleyen maddeler de mevcuttur. Üzüm çekirdeği kalbin dostu, damar sertliğinin panzehiri ve omega yağları deposudur. Üzüm çekirdeğinin faydaları, ilk olarak Fransız kimyacı Jack Masquelier tarafından tesbit edilmiştir. 1950 yılında Fransa’da üzüm çekirdeğinden damar koruyucu ilâç yapılmıştır. Ayrıca kalp krizlerini ve felçleri tetikleyen tehlikeli kan pıhtılaşması eğilimlerini düzeltir ve kan akışkanlığını arttırır. Böylece beyne ve kalbe giden kan akımı düzenlenir. Üzüm çekirdeği iyi bir kanser savaşçısıdır.4 Üzüm çekirdeği yüksek tansiyon ve kötü kolesterol (LDL)ün düşürülmesinde etkilidir. İhtiva ettiği yüksek lif oranıyla mide ve bağırsakların çalışmasını düzenler. “Zihni daha hızlı çalıştırdığı ve hafızayı güçlendirdiği kanıtlanarak”5 Hadis-i Şerif ilmen teyit edilmiştir. Yaşlanmaya bağlı olarak görme gücünde azalma olduğunda, üzüm çekirdeği faydalı olabilir.

SAĞLICAKLA KALIN...

Kaynaklar:

1) Ülkü Mensure SOLAK Resûlullah’ın (asm) Sofrası Shf: 134 Nesil Yayınları 2015.
2) Bediüzzaman Said NURSÎ, Şuâlar, s. 250 Yeni Asya Yayınları 2007.
3) Yrd. Doç. Dr. Aysun ÇETİN, Üzüm, s. 50 Hayykitap 2010.