Bu faaliyetler, bütün canlılarda olduğu gibi, fonksiyonel cihaz ve makinalar için de geçerlidir. Antioksidan maddelerle yeterince arındırılamayan, toksin yüklü, serbest radikal maddeler, özellikle kanda olmak üzere, vücudun belirli bölgelerinde birikerek, mikro çöplükler meydana getirir. İnsan vücudunun sağlıklı ve dengeli bir şekilde, faaliyette bulunabilmesi için, gerekli bütün tedbir ve tavsiyeler, bu cihazatın Kudretli Yaratıcısı (cc) tarafından gönderilen Muallim-i Ekmel, Ruh ve Bedenlerin Tabibi Hz. Muhammed (asm) tarafından, uygulamalı olarak tarif edilmiştir.

Vücudun maddî-manevî arındırılmasının, hacamat metoduyla gerçekleştirilebileceğini tavsiye ederek, fayda ve uygulamalarını Hadis-i Şeriflerle tarif eden, Peygamber Efendimiz (asm) buyuruyorlar ki: “Mi’rac Gecesi meleklerden hangi topluluğa uğradıysam, ümmetine kan aldırmayı (HACAMAT) emret, demişlerdi.” Başka bir kaynakta, “Ey Muhammed, kan aldırmaya (hacamat), devam et” zikredilmiştir. Buharî ve Müslim sahihlerinde “Rasulullah (asm), kan aldırdı ve kan alan kişiye ücretini ödedi.” Başka bir Hadis-i Şeriflerinde de, “Tedavi için başvurduğunuz çarelerin en iyisi, kan aldırmaktır.” “Kan aldırmak, hafızası güçlü olanın hafızasını, akıllı olanın aklını arttırır. Allah’ın ismi ile kan aldırınız.” 1 buyurmuşlardır. 

Peygamber Efendimizin (asm) defalarca uyguladıkları hacamat Sünnet-i Seniyyesine, bütün Sahabe-i Kiram, uymuş ve tatbik etmişlerdir.

Vücudun hastalıklara karşı korunması, dinçlik ve dinamizm kazanması, usûlüne uygun olarak, bilgili ve maharetli ellerle uygulanan, hacamat Sünnet-i Seniyyesi ile sağlanır. Hacamat, deri altındaki kılcal damarlarda biriken, kirli ve zehirli atıkların kolay bir işlemle, vücut dışına çıkarılmasıdır. Hasta veya sağlıklı insanlar, hacamatın faydalarını hissettiklerinden, giderek artan bir tercih ile yaygınlık kazanmaya başlamıştır. “Hastalıkların çoğunu idrar, dışkı ve ter yollarıyla vücuttan atılamayıp, içeride kalan atıklar yapmaktadır. Bunların çoğu cilt altındaki kılcal damarlarda ve bağ dokusunda birikmektedir. Bu birikenler, yapısı bozulmuş yaşlanmış kan hücreleri, deforme kan hücreleri, kanserojen maddeler, kan pıhtılaşma eğilimleri (MİKRO PIHTI), damar tıkayıcı sebepler, toksin ve tortular, yediğimiz içtiğimiz hormonlu gıdalar ve bunun gibidir. Bunlar, vücudun filtresi gibi olan, ciltteki ve cilt altındaki kılcal damarlarda ve bağ dokusunda birikir. Bu sebeplerle, kan ve lenf dolaşımı yavaşlar. Yukarıda sayılan maddeler, insanın yaşadığı hayatı sağlıkla, hastalıklardan uzak ve rahat geçirebilmesi için, vücuttan dışarı alınmak zorundadır. Benim tecrübelerime göre “İlâç almadan önce düşünün, ameliyat olmadan önce iyi düşünün, ama HACAMAT YAPTIRMAK KONUSUNDA, HİÇ DÜŞÜNMEYİN.” 2

Dolaşım sisteminde sağlıklı kan bulunmaması durumunda “kan akımı, filtre görevi gören, cilt altı ve bağ dokusunu geçerek, oradaki kılcallara (kapiller damarlar), pıhtılaşma ve katılaşma eğilimli organik ve inorganik (canlı- cansız) maddeleri bırakır. Bunlar kanı kalınlaştıran sebeplerdir. Ve ancak hacamatla yerinden alınarak, vücut dışına atılabilir.” 3

Vücutta biriken metabolizma atıkları ve toksinlerin atılmasıyla, arındırmayı sağlayacak olan hacamat Sünnet-i Seniyyesi, organizmaya sağladığı koruyucu ve tedavi edici desteklerden, önemli olanlarının bilinmesi faydalı olacaktır. “Kan dolaşımı artar, kas gerginliği ve katılığı ortadan kalkar. Astım, pnömoni (zatürre) ve angina pektoris (kalp anjini) tedavisi faaliyeti artar. Kalp hastalığı ve böbrek iltihabında çok etkilidir. 

Akne (sivilce), yaralar, ülser cilt kaşıntıları tedavi olur. Tıbbî hacamatla kandaki toksinler atılır, kan incelir ve yenilenir. Karaciğer yağlanması durur. Kısaca VÜCUT GENÇLEŞİR. Hacamat, dinî bir gerçektir, ama artık tıbbî bir realite oldu.” 4

Zamanımızda uygulanan tıbbî tedavinin getirdiği ekonomik zorlukların aşılması, hastaları olduğu kadar hasta yakınlarını da, bir hayli zorlamaktadır. Tıbbî tedavinin yanında, tıbbî hacamatın uygulanmasıyla hastalıklardan korunma ve tedavi aşamalarında, fayda ve kolaylıklar sağlanacaktır. Bilgili ve tecrübeli ellerde, hacamat işlemi kolaylıkla gerçekleştirilebilmektedir. 

En önemlisi de, hacamat uygulamasıyla bir Sünnet-i Seniyyenin ihyasından ve yaygınlaştırılmasından, hasıl olacak hayr-ı azimin, bizleri Sünnet-i Seniyyenin kaynağına ulaştıracağı ümidiyle, kalbimize ve ruhumuza yoğunlaşacak huzurun, artacak olmasıdır.

SAĞLICAKLA KALIN

Dipnotlar:

1) İbn-i Kayyim el CEVZİYYE, El Tıbbu’l Nebevî, s. 80, Mektebet Darûsselâm 2011.

2) Dr. Turanşah TÜMER, Tıbbî Hacamat, s. 10 Hayykitap 2015.

3) Age. s. 11.

4) Age. s. 12.