Gazetemizde Ahmet Battal Hocamın öncülük ettiği “gençleştirme projesi” kapsamında Cuma günleri Akıl Misafiri köşesinde yazılarımız yayınlanmaya başlamıştı. Elhamdülillah artık Çarşamba günleri de dâhil edildi. Böylece yazılarımızın yayınlama sayısının haftanın iki gününe çıktığının müjdesini de verelim.

Bu kapsamda Çarşamba günleri mesleğimizin ve meşrebimizin hakkını vermek amacıyla hürriyet, adalet ve meşveret konularına ağırlık vereceğiz. Cuma günleri ise ülke ve dünya gündemini ilgilendiren gelişmeleri naçizâne yorumlayacağız.

Geçtiğimiz haftalarda cezaevlerine yapmış olduğumuz avukat ziyaretlerinde özellikle siyasi suçluların bulunduğu koğuşlardaki fizikî şartların ne kadar kötü durumda olduğunu birinci ağızdan dinlemiş ve siz kıymetli okuyucularımıza aktarmıştık.

Bu köşe yazımızın çok fazlaca rağbet görmesi ve sizlerden çokça güzel dönüşler olması bizleri memnun ve mutlu etti. Zira marifet iltifata tabidir.

Bu kapsamda ülkemizdeki hukuksuzlukları, zulümleri ve mağduriyetleri bir hukukçunun gözünden görmenizi ve birinci ağızdan duymanızı amaçlamaktayız. Bakan ancak göremeyenlerin görmesi için yardımcı olmaya çalışacağız. 

Hepimizin bildiği bir hadis-i şerifte –mealen- buyurulur ki; “Kim bir kötülük görürse, onu eliyle düzeltsin. Şayet eliyle düzeltmeye gücü yetmezse, diliyle düzeltsin. Diliyle düzeltmeye de gücü yetmezse, kalbiyle kötülüğe buğzetsin ki bu imanın en zayıf derecesidir.”

Günümüzde toplumumuzdaki her birey istibdat rejimlerinin uygulamış olduğu hukuksuzluklar, zulümler ve bunların doğurduğu mağduriyetlerin farkındadır. Ama buna rağmen korku imparatorluğu sebebiyle bunlara karşı ancak kalbiyle buğzetme cihetine gidebilmektedir. 

Ancak Yeni Asya 52 yıldır demokrat duruşunu ve tarafsızlık ve korkusuzluk çizgisini bozmadığı için bugün de hukuksuzluklara, zulümlere ve yaşanan mağduriyetlere ses çıkarıyoruz.

Bizler karar ve icra mercii değiliz ki elimizle düzeltmek vazifemiz olsun. 

Ancak eliyle düzeltmesi gerekenlere yani bilhassa devlet gücünü kullananlara biz de medya gücünü kullanarak yol göstereceğiz ve kötülüğü böylece dilimizle düzeltmeye çalışacağız. 

Bundan böyle Çarşamba günleri bakıp göremeyenler serisinde herkesin az çok bildiği ancak kimsenin doğrudan doğruya göremediği, duyamadığı çok önemli bilgilerle görüşmek üzere…