ŞEVVAL KÖMÜRCÜ - AYŞE KIRMIZIGÜL - İZMİR

‘En hayırlı genç odur ki, ihtiyar gibi ölümü düşünüp ahirete çalışarak gençlik hevesatına esir olmayıp gaflette boğulmayandır’ hadis-i şerifine mazhar olmaya çalışan biz gençler Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerini vefatının 62. Sene-i devriyesinde rahmetle anıyoruz. Zamanın değişip asrın başkalaşmasıyla herkesin dünyaya perestiş etmiş olduğu bu zamanda Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin bize bıraktığı Risale-i Nur eserleri sayesinde onu rahmetle yad ediyoruz. 

Gençlik nimeti

Her sene yapılan Üstadı anma programı bu sene İzmir’in ev sahipliğinde, Türkiye’nin muhtelif yerlerinden çoşkulu bir katılımla gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü Feyza Yılmaz’ın üstlendiği, sunuculuğunu ise Şevval Kömürcü’nün yaptığı program kelamların en güzeli olan Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Ardından programın birinci bölümünde İstanbul medresesinden ilk konuşmacı Emine Sultan Çakır şunları kaydetti: “Size hayırlı gençleri tavsiye ederim. Çünkü onların kalbi daha incedir. Allah beni doğrulukla ve müsamahayla gönderdi. Bana gençler yanaştı, ihtiyarlar bana muhalefet etti’ Hadis-i Şerifi gençlerin kalbinin daha ince, hakkı kabul etmeye daha yatkın olduğunu ifade ediyor. Evet, gençlik gayet şirin ve güzel bir nimet-i ilahiyedir. Tatlı ve kuvvetli bir hayrat vesilesidir. Bize verilen fani gençlik, baki bir gençliği kazanabilmenin anahtarıdır” 

Gençliğin vartaları

Bursa Medresesinden Zülal Destancı ise şöyle konuştu: “Evet gençlik damarı akıldan ziyade hissiyatı dinler. His ve heves ise kördür akıbeti görmez, bir dirhem hazır lezzeti ileride bir batman lezzete tercih eder. Bir dakika intikam lezzeti ile katleder. Bunlara kıyasen biçare gençlerin çok vartaları var ki en tatlı hayatını en acı ve acınacak bir hayata çeviriyorlar. Tevehhüm ve heves ve his ileriyi görmüyor belki inkar ediyorlar.” 

Panelin ikinci bölümünde Sueda Yaşar, ‘Müstakim Gencin Gayesi’ adlı konuyu şu şekilde ele aldı: “İşte Ey hayat-ı dünyeviyenin zevkine mübtela ve endişe-i istikbal ile istikbalini ve hayatını temin için çabalayan biçare. Dünyanın lezzetini ve zevkini saadetini isterseniz meşru dairedeki keyfe iktifa ediniz. O keyif keyfinize kafidir haricindeki gayr-i meşru dairedeki lezzet içinde elem olduğu sabık beyanatta elbette anladınız. Hem dünyada gençliğe muhabbet yani ibadete sarf etmenin neticesi dar-ı saadette ebedi bir gençliktir.,

Zübeyir Gündüzalp’in mektubundan..

Ankara Medresesinden katılım sağlayan son konuşmacı Zeynep Toprak, Zübeyir Gündüzalp’in  mektubundan şunları aktardı: “Bir gün Kur’an etrafındaki surların yıkıldığını görürsen; hemen kemiklerini taş, etlerini harç, kanını da su edeceksin. Etrafına ilimden, irfandan, faziletten, ahlaktan kaleler dikeceksin. Kaleler fedailer ister. Nasıl olsa sende içinde fedai olacaksın. Zira İslam yoluna giren bilir ki, bu yol kıldan ince, kılınçtan keskindir, her kişinin değil er kişinin yoludur. Böyle bir zamanda böyle kudis bir iman hizmetinde çalışanlara karşı durumumuz şudur; Bir zerre hizmet bir dağ, bir dirhem hizmet bir batmandır. Bu Nur Hizmetinde az dahi olsa bulunanlar çok hürmet, muhabbet ve şefkate layıktır. Ben de sizlere hürmet ve muhabbetimi sunuyor bu kudsi iman hizmetinde fedai olabilmemizi Cenab-ı Haktan niyaz ediyorum.” 

Program, İzmir ve Konya Medrese Talebelerinin sunmuş olduğu şiir dinletisi; yurtdışından Almanya-Avusturalya-Fransa genç hizmetlerinden kesitler, Sakarya Medrese Talebelerinden ‘Gençlerin Penceresinden Bediüzzaman’ adlı ropörtaj ve son olarak İzmit Medrese Talebelerinin yoğun çalışmalarıyla hazırlanan Bediüzzamanın Gençlik Manifestosu Sinevizyonu ile sona erdi.