RÖPORTAJ: AHMET CEMİL ÇÖKREN
[email protected]

Yeni Asya Gazetemizin 52. yılı münasebeti ile hergün 60-70 gazetemizi dağıtan isimsiz kahramanlardan, Derince ilçemizde ikamet eden Kocaeli Yeni Asya Temsilcimiz Cevdet Özdemir Ağabeylerimizin oğlu Cem Cevdet Özdemir Ağabeylerimizi tanıyalım.

* Cem Cevdet Özdemir Ağabey kendinizi kısaca tanıtır mısınız?

“Cevdet oğlu Cevdet ÖZDEMİR. Sinop 1978 doğumluyum. İmam hatipten mezun olduğum 1995 yılından beri ticaret ile meşgulüm. Satış ve Pazarlama Müdürü olarak, başta Kocaeli, Sakarya ve Bursa olmak üzere Türkiye’nin bir çok ilinde görev yaptım ve halen Kocaeli, Sakarya, Gebze arası ticaret hayatıma devam ediyorum.”

* Yeni Asya Gazetemizi tanıtırken neler yaşıyorsunuz?

“Gazetemi veriyor çıkıyorum, derken gazeteye bakan soruyor: “Neyin peşindesiniz?” Ben de durumuna göre, “Allah (cc) ve Resulü ‘nün (asm) peşindeyiz”. Başka biri: “Amacınız ne?” diyor. “Ahlâk, Adalet, Eşitlik ve Liyakat’in bütün dünyaya yayılması”. Biri: “Şucu, bucu musunuz?” diyor. “Biz, Müslümanız ve Müslüman cemaatinden başka bir cemaat bilmiyoruz” diyorum.

* Nerelere ve kimlere dağıtıyorsunuz?

Baktım ki doğru yoldayız. Rabbim bizi görevlendirmiş. “Bu korkuyu dağıt!”. “Şerefle” dedim. Köşe, bucak. Hiç tanımadığım dükkânlar, kahvehaneler, berberler, kasap, çiğköfteci, siyasî parti teşkilâtları, hatta tekel bayilerine.

* Ne zamandan beri gazetemizi dağıtıyorsunuz?

20 yıldır eski okuduğum gazeteleri, altı aydır da 60-70 gazeteyi Kocaeli, Gebze, Sakarya da en güzel köşelere kadar iletmeye çalışıyorum. Neler neler oluyor? Okumaktan korkan bir toplum oluşmuşuz. Gazeteyi eline almaya korkar mı? dersin. İşte milletin yarısı korkar olmuş.

* Bediüzzaman’ı ve Yeni Asya’yı anlatmakta hiç zorlandınız mı?

Evet, hele biri vardı. Bediüzzaman’ı gösterdi ve “Bu bölücü değil mi?” Bir saat anlatmak zorunda kaldık. Yarabbim bu ne cehalet! Bu millete ne olmuş, böyle. Nasıl bir tahribat? Nasıl bir yıkım? Nasıl bir korku oluşmuş?

* Bize daha başka anılarınızdan da bahseder misiniz?

Pamukova’da bir kardeşimiz vardı. Adı Şükrü. Her Cuma gazetemi alır, “Ya abi okumuyorum, ama bırak.” Yine de şaşırıyordum. Meğer gizli bir günahı varmış. Kendisi bir iki trilyonluk zarara girdi. İntiharın eşiğinden döndü. Ben hastaneye yine babası vasıtasıyla gazete gönderdim. Babası: “Oğlumu üç günde bulduk. Bir köhne evde perişan halde. Verilmiş sadâkası varmış” dedi. Ben dedim: “O kardeşimiz Yeni Asya’yı alıyor, bakıyordu. O kefaret etti. Selâm edin, biz duâ ediyoruz, sonra döndü ve geldi. Eşi ile Külliyat ve Cevşen aldı.

“Bir lahmacun ustası kardeşimiz. Sürekli fırının başında. Yeni Asya’yı alıyor, okuyor itiraz ediyor, falan. Siyasî mevzulara takılıyor, itiraz ediyor. Etme, gitme dedik. Bir gün bir manşeti gördü gazetemizde, gazeteyi buruşturup yere attı. Dedim: Bak kardeşim! okumak zorunda değilsin. Saygısızlık yapma, tokat yersin. Bir hafta sonra baktım, fırının başında başka bir kardeş var. “Sülo nerde?” dedim. Dediler “Covid 19’dan karantinada”. Şükür 15 gün sonra geldi. “Abi tokatı yedik” dedi.

“Yine bir gün çok büyük bir toptancının önündeyim. Dedim gazetemi girişe vereceğim. Kasa biraz müsaitti, gazetemi verdim çıktım. Bir hafta sonra yine bıraktım. Kasiyer genç: “Abi biraz konuşalım” dedi. “Peki” dedim. “Bana Külliyat lâzım, param az, taksitle olur mu?” Tanıştık ettik. Beş taksitle Külliyatı verdik. Bir iki ay sonra gazetemize abone de oldu. Maşallah.

* Okuyucu kitlemizden beklediğiniz nedir?

Bütün Yeni Asya Gazetesi okuyucularını sahaya dâvet ediyorum. Gazetemizi istiyor ve müşteri oluyorlarsa, tanıdıklarımızdan başlayarak, hiç olmadı tanımadığımız kişilere ulaştırmalıyız. Ama mutlaka ulaştırmalıyız! Zannetmeyin ki, biz bu ülkedeki Allah (cc) ve Resulünü (asm) inkâr edenlerle uğraşıyoruz. Yeni Asya bütün dünyadaki inançsızlıkla mücadele ediyor.

* Son olarak söylemek isteğiniz birşey var mı?

“Rabbim bizi kendi safında olanlardan ve bu uğurda hizmet edenlerden ve bu uğurda vefat edenlerden eylesin. Amin. Selâm ve duâ.”

Daha nice isimsiz kahramanlar “Sefine-i Nuh gibi Anadolu’yu Cebel-i Cudi hükmüne getirip, küre-i arzın yangınından ve tufanından kurtulmasına bir sebebdir.” dediği Bediüzzaman’ın Risale-i Nurlar’ın medyadaki dili olan Yeni Asya Gazetemizi bütün Anadolu’ya yetiştirmeye çalışıyorlar, sizler gibi de genç Said’leri bekliyorlar.