Bu hizmetlerin hepsini bu köşede anlatabilmek elbette mümkün değil. Ancak şunu rahatlıkla ifade edebiliriz ki insanların adeta bir umut ve heyecanla uğradıkları bir stanttı Yeni Asya standımız. Bizleri tanıyan ve yılların kadim okuyucuları standımızı zaten boş bırakmadı. Onların haricinde standımızı görünce gözleri parlayan, bir vesileyle özellikle dijital ortamlarda neşriyatımızı takip eden muhabbet sahipleri de sürekli standımızı ziyarete geldiler. Kitaplar aldılar, sohbet ettiler, yazarlarımızla tanışıp muhabbet ettiler.

Birçoğunda hemen hemen aynı cümleler vardı: “Sizleri uzun süredir takip ediyoruz. İlk kez görüşmek nasip oldu. Yayınlarınız için tebrik ve teşekkür ediyoruz. Allah razı olsun.” Ve daha fazlası…

Fuarın son günü gerçekleşen yazarlarımızdan Prof. Dr. Ahmet BATTAL beyin “Adalet” konulu konferansı ise muhtevası ve anlatılanlar ışığında adeta tarihe not düşülecek önemde bir konferanstı.

Adaleti ile meşhur halifenin Hz. Ömer (r.a) olmasına rağmen, adaletini bugüne taşımamız gereken halifenin Hz. Ali (r.a) olduğunu belirten yazarımız, yaşanan bir içtihat farklılığı hadisesi üzerinden bu meseleyi somutlaştırdı.

Battal, maalesef öldürülerek görevinden uzaklaştırılan Hz. Osman’ın katil zanlılarının yargılanması meselesinin bir içtihat tartışmasını meydana getirdiğini, Hz. Ayşe, Hz. Zübeyir ve Hz. Talha’nın bir adalet anlayışını, Hz. Ali’nin ise başka bir adalet anlayışını temsil ettiğini ifade etti.  Tartışmanın, Hz. Ayşe ve diğerlerinin, Hz. Osman’nın katil zanlıları hakkında kamu düzeninin sağlaması, İslam devletinin dağılmaması gibi maslahatlar adına da hızlı karar vermesi ve masumları gözetecek zamanın olmadığı yönünde Hz. Ali’ye baskı yaptıklarını, sanıkların hepsinin infaz edilmesi gerektiğini bildirmeleri üzerine, Hz. Ali’nin sanıkların hepsinin suçlu olmadığını, aralarında masumların bulunabileceğini belirtiğini ifade eden yazarımız, Hz. Ali’nin, hangilerinin suçlu olduğunun tam anlaşılmadan infaz edilmesinin Kur’an’daki bir masumu öldürenin tüm insanları öldürmüş gibi olacağı hükmüne tabii olunacağını savunduğunu ifade etti.

Dolayısıyla zulmetmiş bir halife olmak istemeyen ve tam adalete uyan bir halife olan Hz. Ali’nin adalet anlayışına, İslam devletlerinin maalesef o yıllardan sonra ulaşamadığını ve pek çok zulümlerin gerçekleştiğini anlattı.

Hz. Ali’nin, suçlu-masum ayırt etmeden bir grubu infaz etmenin zalimlik ve katillik olacağını vurguladığını ifade eden yazarımız, günümüzde ihtiyaç duyulan adalet ihtiyacının işte tam olarak Hz. Ali’nin bu adalet anlayışı olduğunu belirtti.

Emeği geçen tüm yazarlarımız ve kardeşlerimizi bu hizmetler vesilesiyle tebrik ediyor, ülkemiz başta olmak üzere Alem-i İslam’nın ve dünyanın tam adalet anlayışına kavuşmasını Cenab-ı Hakk’dan temenni ediyoruz. Nice fuarlarda buluşmak üzere inşallah.