Her şeyin sadece rıza-i İlâhî için yapıldığı bu ayda sahip olunan ihlâs dereceleri arttırılabilir. İhlâslı olanlar samimî ihlâsı kazanmaya, samimî ihlâs sahipleri ise ihlâs-ı etem denilen tam ihlâsa doğru ilerleyebilir. 

Ramazan Risalesi’nde ifade edilen: “... Kur’ân’ı yeni nâzil oluyor gibi okumak ve dinlemek ve ondaki hitâbât-ı İlâhiyeyi güya geldiği ân-ı nüzulünde dinlemek ve o hitabı Resul-i Ekremden (asm) işitiyor gibi dinlemek, belki Hazret-i Cebrail’den, belki Mütekellim-i Ezelîden dinliyor gibi bir kudsî hâlete mazhar olur” hakikati, ihlâs derecelerinin nasıl yükseldiğini Kur’ân’ı okumak ve dinlemek örneği ile göstermektedir.

Kur’ân’ı yeni nâzil oluyormuş gibi dinleyenler elbette büyük bir ihlâs derecesine sahiptir. Fakat nüzul anında dinleyenler bir derece daha yüksek ihlâs derecesini kazanır. Sonrasında Resul-i Ekrem’den (asm) işitiyor gibi dinleyenler ihlâsta daha da yükselir. 

Hazret-i Cebrail’den dinliyor gibi dinleyenler ihlâsta iyice terakki ettiği gibi, Cenab-ı Hak’tan dinleyenler ise tam ihlâsa ulaşır. İşte, Ramazan-ı Şerif ayı ihlâs derecemizi arttırmak için mükemmel bir fırsattır. Zaten ihlâslı olmaya imkân veren bu ayda mevcut ihlâsımızı arttırmak bir hedefimiz olmalıdır. 

Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri’nin duâsı da talebelerinin tam ihlâsa muvaffak olması yönündedir. Tam ihlâsa muvaffak olan başkalarını da tam ihlâsa sokabilecektir.