Dershaneler ilimlerin şahı olan iman ilminin öğrenildiği, tedris edilerek yaşandığı mekanlardır. Taklidi imandan öteye, tahkiki imanın kazanıldığı, mükemmel bir dini yaşantının sağlandığı yerlerdir.
Dershaneler dört tarafımızdan haramların bizi kuşattığı dehşetli günahlardan bizi muhafaza eden, kalkan vazifesini gören, sığınaklarımızdır.
Dershaneler günlük yaşantımızı sünnet-i seniye çerçevesinde düzenleyen, tanzim eden, yeme içme, yatma, konuşma gibi adap dediğimiz yaşama tarzlarının kazanılarak hayata geçirildiği mekanlardır.
Dershaneler samimi kardeşlik, ihlas, nezaket, saygı ve sevginin yaşanarak, hayatımıza geçirildiği mübarek yerlerdir.
Dershaneler Risale-i Nur’ların bolca okunduğu; daha da önemlisi oradaki hak ve hakikatlarla, ölçü, prensip ve düsturlarla amel edip, yön tayininde bulunmakla mükellef olduğumuz ortamlardır.
Dershaneler beş vakit namazlarımızı zamanında cemaatle, tadil-i erkanla ve akabindeki tespihat ile eda ettiğimiz mübarek mekanlardır.
Dershaneler zamanalarımızı boş, malayani meseleler yerine; hizmetlerimiz ile ilgili meseleleri karşılıklı sohbetlerle değerlendiğimiz ortamlardır.
Dershaneler okyanusun azgın dalgalarıyla boğuşarak yol almaya çalışan ve içinde ehli dinin olduğu gemiyi sahil-i selamete çıkarmakla vazifeli olduğumuzu ve bu gemide yolcu değil; kaptan, tayfa veya hademe olduğumuzun şuurunu derkettiğimiz mekanlardır.
Dershaneler nur hadimleri olarak Nur’lardaki ölçü ve düsturlar çerçevesinde siyasilere de lazım gelen ikaz ve tavsiyelerde bulunarak doğru yönleri göstermekle vazifeli olduğumuzun şuurunda olduğumuzu gösteren yerlerdir.
Kısaca dershaneler Üstad Bediüzzaman’ın hemen her meselede, her konuda çağlara ışık tutan, beşeriyete sunduğu manevi reçete ile iki cihanın huzur ve saadetini temin eden yüksek fikir ve düşüncelerini, şaşmaz ikaz ve tavsiyelerini öğrendiğimiz okuma merkezleridir.