Elden geldiği kadar Nurlar’daki hak ve hakikatları, müellif-i muhteremin nazarlara verdiği ölçü ve prensip, ikaz ve tavsiyelerini dikkate alarak nefsimize kabul ettirdikten sonra, çevremize de yansıtmanın gayretinde olmak önemli hususlardır.

Nurlar’daki ölçü ve düsturları, Üstad’ın değişmez, yol gösterici ikaz, ihtar ve tavsiyelerini dikkate almamanın Nur hizmetlerine zarar vereceğini ve dolayısıyla manevî mesuliyeti gerektiren bu gibi zararlı hal ve davranışlardan kaçınmanın önemli bir vecibe olduğunu unutmamamız gerekir.

Üstad’ın, “Bu hizmet-i Kur’âniyede bulunan kardeşlerinizi tenkit etmeyiniz” tavsiyelerinden haberdar olan hadimler olarak kendi şahsî kusurlarımızı görmezden gelip kardeşlerimizin kusurlarını tecessüs etmek yanlış olur.

Hiçbir şahsî kin ve garaz olmaksızın ve fırsat kollayan ehl-i dalâlete ve din düşmanlarının ellerine bir malzeme vermemek kaydıyla üstlendiğimiz kudsî hizmetlerin selâmeti adına kardeşlerimizin bazı hata ve kusurlarını yalnız kendisine kırmadan incitmeden kayli leyyin ile belki söylenebilir.

Bu çok nazik durumları nazara almadan, fırsat bekleyen ifsat komitelerinin hücumlarını hesaba katmadan, dahilde bazı kırgınlıklara ve inşikaklara sebep olacak şekilde muhatabı incitecek kırıcı üslûp ve ifadelerle daha da çirkini muhatabın bulunmadığı ortamlarda onun arkasından gıybet olan bazı bizce hata ve kusurları sürekli ortaya dökmeyi alışkanlık haline getirmiş isek...    

Şahsî fikir ve beklentilerimize cevap vermediği için bizce yanlış gördüğümüz kararların tahsis ve düzeltilmesi için teklif ve düşüncelerimizi ilgili birimlere duyurmak yerine; ölçüsüz ve mesnetsiz tenkit ve sitemlerde bulunmak hata olur.    

Samimî niyetlerle de olsa bilerek veya bilmeyerek hizmetlerimize zararları kesin olan hal ve davranışlardan uzak durmak gerekir. Birlik ve beraberliği bozacak hareketlerden uzak durmak evlâdır. Cemaatin uhuvvetini, birlik ve beraberliğini, tesanüdünü zedeleyen, inşikak ve ihtilâflara sebep olan söz ve beyanlardan, hal ve davranışlardan hadimler olarak şiddetle kaçınmalıyız.