Ahirzaman olaylarına dair hadislerde geçen Garkad ağacı, çok tabakalı bir sembolü de içinde barındırıyor gibidir.
Bu ağaç, hadiste Yahudîleri ele vermeyen, onları koruyan bir “sessizlik duvarı” olarak tasvir edilir. Günümüzde ise Garkad, küresel finans sistemini, medya endüstrisini ve siyasî lobileri temsil eden bir metafora dönüşmüştür. Onun dikenli ve koruyucu yapısı, bugün İsrail’i kuşatan uluslararası destek mekanizmalarını hatırlatıyor gibidir.
Bugünlerde ise Garkad’ın gölgesinde, bir başka sembol doğdu: Sumud Filosu. Arapçada “sebat” ve “kararlılık” anlamına gelen Sumud, sadece bir yardım filosu değil, aynı zamanda Garkad’ın temsil ettiği küresel sessizliği ve korumacılığı delmeye çalışan vicdanlı insanların sesi gibidir.
Hadiste, Garkad dışındaki her şeyin Müslümanlara (vicdanlarının sesini dinleyenlere) Yahudîlerin yerini haber vereceği belirtilir. Sumud Filosu da uluslararası kamuoyunun büyük bölümünün (Garkad’ın temsil ettiği güçlere rağmen) Gazze’deki zulme sessiz kalmadığının, “Burada bir zulüm var!” diye haykıran bir “konuşan taş” olduğunun göstergesidir. Filo, Garkad’ın koruması altındakilere karşı, dünya halklarının ortak vicdanını temsil etmektedir denilebilir.
“Garkad”, aynı zamanda küresel finans ağacıdır; Sumud ise bu ağaca karşı filizlenen, sivil inisiyatifle beslenen bir “sebat fidanıdır.” Hadisteki “Yahudîlerin ağacı” olarak tanımlanan Garkad’ın aksine, Sumud insanlığın ortak değerlerini taşıyan bir dayanışma ağacıdır.
Garkad, soğuk savaşın, finansal manipülasyonun ve medya yoluyla yürütülen psikolojik savaşın gizli sembolüdür. Sumud Filosu ise bu gizli savaşa karşı, açık denizlerde, bütün dünyanın gözü önünde verilen bir mücadelenin görünür halidir. Drone saldırılarına, fiilî taciz ve baskınlara rağmen ilerlemeye çalışan her gemi, Garkad’ın dikenli engellerine karşı yürüyen insanların sesidir.
Sumud Filosu; milliyeti, inancı ne olursa olsun, zulme karşı safını açıkça belirleyenlerin, “sadakat ağacı”nın meyveleridir. Garkad’ın koruyucu gölgesi altındaki güçlere karşı, Müslümanlar ve onlarla el ele veren diğer inanç ve milletlerden insanlar, maddî bir savaştan önce, insanî ve ahlâkî bir savaş vermektedir. Filo, taşın ve ağacın konuşmasının bir tezahürü olarak, dünya vicdanının artık sessiz kalmadığının, Garkad’ın bile artık bu sessizliği tam olarak sağlayamadığının bir göstergesi olarak yorumlanabilir. Bu, kıyamet öncesi yaşanan büyük mücadelenin, semboller üzerinden şimdiden tezahür etmeye başladığı sırlı ve müjdeli bir sürecin habercisi gibidir.
Garkad ağacı, bir başka yönüyle sinema ve görsel medya aracılığıyla Siyonist siyasetini gizlemekte ve kamuoyunda fark edilmesini engellemektedir. Ancak Sumud Filosu, bu kontrole karşı stratejik bir direnç mekanizması geliştirmiştir. Filo, canlı yayınlar, Otomatik Tanımlama Sistemleri (AIS) ve uluslararası mürettebat sayesinde gemilerin sessizce ortadan kaybolmasını zorlaştırarak “yüzen basın odaları”na dönüşmüştür. Sumud, Garkad’ın gölgesinde değil, onun karşısında, dalgaların üzerinde yükselen bir umut ışığıdır. Bu iki sembolün kesişiminde, çağımızın en temel çatışmalarından birinin – küresel adaletsizliğe karşı insanî direnişin – özü yatmaktadır.
Küresel Sumud Filosu, Garkad’ın koruma kalkanının altında yükselen, hadislerin vaat ettiği kolektif vicdanın denizlerdeki tezahürüdür. Filo’nun eylemi, Garkad’ın medya ve algı kontrolü üzerindeki etkisini geçici olarak sarsmış, ancak nihaî zaferin denizlerdeki baskınlar veya insanî yardımlarla değil, küresel finansal güçler (Finansal Garkad) karşısında elde edilecek ekonomik, teknolojik ve manevî üstünlükle geleceğini ispatlamaktadır.
Netice olarak Sumud Filosu Gazze’ye ulaşamasa da bize hatırlatır ki; zafer, denizlerde ve vicdanlarda sessizliği bozmakla başlar.