Bu adımların hızlanması gereğini de.

Geçtiğimiz hafta DP Genel Başkanı Gültekin Uysal’ın Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’na yaptığı ziyaret, bu çerçevede atılmış yeni ve olumlu bir adım oldu.

Uysal 1.5 saatlik görüşmede Davutoğlu ile son gelişmeleri istişare ettiklerini belirterek, “Demokrasiyi ve adaleti bu ülkenin millî güvenlik şemsiyesi haline getirecek, herkesin hukukundan emin olduğu bir Türkiye’yi inşa edebilmek hepimizin elinde” mesajı verdi.

Davutoğlu da DP’nin çizgisi ve ismiyle bir marka oluşturduğunu belirterek, bu çizgide birçok partinin hayata geçtiğini ve kendi partisinin de 1946’daki demokrat ruhun bütün temel ilkelerini benimsediğini söyledi.

Bu sözler, günümüz Türkiye’sinin en âcil ve önemli ihtiyacı olan demokrasi ittifakının dayandırılması gereken temelini ifade ediyor.

Ülkemizi tek parti ve şeflik rejiminin karanlığından kurtaran 46 şafağı ile 50 baharının, o ruhla yeniden hayat bulması gerekiyor.

Gelinen noktada Türkiye, millî güvenliği antidemokratik ve hukuk dışı uygulamaların gerekçesi olarak gören ve kullanan “resmî ideoloji”nin cenderesine hapsedildi. Beraberinde, 50 öncesi şeflik rejimi örnek ve referans gösterilerek gündeme getirilen ve savunulan tek adam rejimiyle adeta 97 sene öncesine geri döndürüldü.

Bu durumdan çıkmak için 46’da yakılan ve 50’de ülkemizi aydınlatan demokrasi meşalesine günümüz Türkiye’sinin çok ihtiyacı var.

Millî güvenliği baskıcı ve dayatmacı bir tek adam rejimi için istismar aracı olarak kullanılmaktan çıkararak adalet ve demokrasinin şemsiyesi altında gerçek anlamına kavuşturmanın yolu, iktidara bu anlayışı hâkim kılmaktan, daha doğrusu bu anlayışı iktidara taşımaktan geçiyor. Bu da günümüz şartlarında böyle bir hedef için kurulacak samimî ve sağlam bir ittifak ve dayanışma ile olur.

Herkesin korkusuz yaşama hakkına sahip fert ve vatandaşlar olarak hukukundan emin olduğu; demokrasi, hukuk ve adaletten istisnasız herkesin istifade ettiği bir Türkiye için...

Güç birliği ve dayanışma zamanı.

Daha fazla gecikmeden, bir an önce...