Basın İlan Kurumunun Yeni Asya’ya uyguladığı keyfî ilan ambargosu 900. güne doğru ilerlerken, CHP lideri Kılıçdaroğlu konuyu geçen hafta yaptığı grup konuşmasında tekrar gündeme taşıdı:
“Basın İlân Kurumunu ‘basın infaz kurumu’na döndürdüler. Yeni Asya’ya 864 gündür resmî ilan verilmiyor. Niye vermiyorsunuz, hangi gerekçe ile cezalandırıyorsunuz?”
CHP Genel Başkanı geçtiğimiz Şubat ayında da aynı konuda şu ifadeleri kullanmıştı:
“Yeni Asya’ya 750 gündür ilan vermiyorlar. İnsaf ya. Yarın iktidarı destekleyen manşetler atsınlar, arka arkaya ilan gelecektir oraya. Ama gazete çalışanları ‘Biz onurlu insanlarız, onurumuzu parayla pulla satmayız’ diyorlar. Onurlu gazetecilere minnet borcumuz var.”
Bu sözlere karşı o zaman ses vermeyen BİK ve iktidar, şimdi de suskunluğunu sürdürdü.
Ama bu defa MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Feti Yıldız devreye girerek BİK’i savunmaya kalkıştı. Yoğun itiraz ve tepkilere konu olmaya devam eden Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin TBMM Adalet Komisyonundaki görüşmeleri esnasında, gazetemiz için “Resmî ilan yayınlama hakkı mevzuat uyarınca tutulması zorunlu defterleri ve kadroya dair şartları yerine getirmemesi üzerine durduruldu” iddiasında bulundu.
Aslında bu iddia onun değil, BİK’in iddiası.
Yıldız hiç tahkik etmeden sahiplenmiş. Ve BİK yaptırımlarının, mahkeme itirazlarından sonra karara bağlandığını da iddia etmiş.
Oysa gazetemiz yönetiminin ilgili haberimizde aktarılan cevabında belirtildiği gibi:
“Yıldız’ın Yeni Asya için bahsettiği gerekçeyle alınan ‘ilan hakkı durdurma’ kararı tarafımızca yargıya taşınmış olup, buna rağmen uygulamaya devam edilmiş; dahası mahkeme süreci neticelenmediği halde ilan hakkımızı tamamen kaldıran yeni bir karar alınmıştır. BİK’in gösterdiği gerekçeleri tahkik etmeden, mesela kadro şartını SGK’ya sorma ihtiyacı duymadan ve bu gerekçelerin 53 yıllık bir gazetenin ilan hakkını iptal dayanağı yapılmasını hiç sorgulamadan tekrarlayan Yıldız’ın savunmalarının, Yeni Asya’ya yapılan uygulamalar açısından geçerliliği yoktur.”
Yıldız hukuksuz ve keyfî BİK uygulamalarını savunma işini üstlenmeden önce konuyu tahkik etmiş olsaydı böyle açık düşmezdi.